Hayat dediğin kısa bir hikayeden ibaretmiş!..

2.9K 109 53
                                    

Merhabalar. Yeni kısa bir hikayeyle karşınızdayım yine. Bu hikayemiz biraz hüzünlü, yarım kalan bir hayatın hikayesi olacak. KAÇAK hikayemi okuyanlar bilir. Orda adı sıkça geçen ve belki de hikayemdeki ana tema olan kadına şiddet, töre mağduru kadınların, genç kızların ve hatta çocukların en hafifiyle sunulmuş bir karakteri yazmaya karar verdim. ZARİFE Kaçak hikayemin ana karakteri Devran'ın kız kardeşiydi. Orda sonu çok hazindi. Kaçak'ı okumayanlar varsa önce onu okumasını tavsiye ederim. Kaçak aylar önce final verdi ve düzenlemeye girerek ek bölümler yazılmaktadır. Onun konusu ise eski özel harekat polisi Devran ile aile baskısı ve şiddet gördüğü için bosandığı eski kocasından kaçan Narin'in merhamet, imkansızlık, ayrılık, sevgi, saygı, hoşgörü ve umudun hic eksik olmadığı, aşkın dokunmadan, gözlerde de yaşanabileceğini kanıtlayan ve geçmişlerinden ve duygularından kaçan ama her seferinde yine bir birlerine çekilen iki kaçak kalbin serüveni. Hikaye 1992'de başlayıp 2000'li yıllara kadar geliyor.

Zarife için küçük bir hatırlatma.
Ve tekrardan söylüyorum ki, BU, BİR KISA HİKAYEDİR...
Keyifli okumalar :-)
------------------------------------------------------
"Hayat dediğin kısa bir hikayeden ibaret"
~.~.~.~.~.~.~.~.~
(Zarife Demirhan)

1990 Şanlıurfa-Merkez

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1990 Şanlıurfa-Merkez

Bu yıl son senemdi. Okul nihayet son buluyordu. Aslında özleyeceğim çok şey vardı. Her ne kadar çoğu kez görmezden gelsekte, yada sıkıcı olduğunu iddia etsekte, lise eminim ki benim gibi bir çoğumuzun hayatında çok önemli yere sahip olacaktı ileride.

Çocukluktan genç kızlığıma şahit oldu bu, boyası yer yer dökülmüş duvarlar. Ve az yastık görevi görmedi üstü çizik çizik sıralarımız. Kimi ilk aşkını kazıdı, yüzünde açan güllerle. Kimi nefret ettiğinin üstünü çizdi, küçük kalbinde yeşerttiği hislerle. Bense bir tek çizik atmaya kıyamamıştım. Yeri geldiğinde sabahın köründe kalkmaya zorlandığımız ve görür görmez burun kıvırdığımız bu sıralar benim sırdaşım gibiydi. Tıpkı ilk aşkını sırasına kazıyan ama bunun sadece ona özel olacağını sanıp, aslında tüm sınıfın öğrendiği kız yada erkek arkadaşlarım gibi. Onlardan farkı; ben, ne ilk aşkımı anlattım ona, ne de öfkelenip hıncımı çıkarttım. Üzerinde uyuduğum sıram yeri geldi göz yaşlarıma ev sahipliği yaptı. Yeri geldi dirseklerimi dayadığım bir dayanak, hayallerime arkadaş oldu.

Oturduğum pencere kenarından başımı, rüzgarda uçuşan tozların kirletti cama çevirdim.Dışarıda akan bir hayat vardı. Herkesin olduğu gibi benim de, gerçekleşmesini istediğim hayallerim vardı. Hala var. Annem hep "Nasipse gelir Şam'dan Yemen'den, nasip değilse ne gelir elden" diye bir mani tuttururdu. Kaderimde ne yazar, yada ne kadar ömrüm var hiç düşünmezdim eskiden. Son zamanlarda hep bu aklıma gelir olmaya başladı. Benim nasibimde ne vardı? Urfa yerine İstanbul gibi büyük bir şehirde doğmuş olsaydım kaderim daha mı farklı olurdu? diye çoğu geceler düşünüyordum bazen. Belki de bu yaptığım nankörlüğün dik alası. Sonuçta beni seven, kollayan bir ailem varken, çok şükür karnımız tok, sırtımız pek'ken yaptığım düpedüz nankörlüktü. Farkındaydım! ama farkında olmak içimdeki sıkıntıyı almaya yetmiyordu ki?..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 27, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZARİFE  (Kısa Hikâye) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin