"Hayır, hayır bebeğim biz seni çok seviyoruz hiç sıkılır bıkar mıyız senden? Sen dünyanın en mükemmel bebeğisin. Özür dilerim bebeğim öyle demek istemedim"

Ada anneciğimin söyledikleri beni biraz sakinleştirse de ağlamam henüz kesilmemişti.

Rengin annem ağzıma emziğimi vermiş ve beni kucağında zıplatarak sakinleştirmeye çalışıyordu. Banyodan çıktıktan sonra zaten mayışık bir haldeydim. Ağlamanın ve Rengin anneciğimin beni pışpışlamsıyla daha da ağırlaşmaya başlamış ve kısa süre iç çeke çeke uykuya dalmıştım.

Rengin

Güneşi zar zor uyuttuktan sonra onu yatağa yatırıp Ada'nın yanına döndüm.

"Güzelim ne oldu öyle niye Güneş'e patladın?" diye sordum.

Gerçekten Ada neden böyle davranmıştı bilmiyorum. Normalde çok sakin ve soğukkanlı birisiydi. Eminimki bunun arkasında başka bir şey vardı yoksa Güneş'e öyle davranmasının imkanı yoktu. Bir kaç sıkıntılı nefes aldıktan sonra "Siz banyodayken annem aradı" dedi.

Annesiyle bir kaç sorunu olduğunu biliyordum. Olay tam olarak ne bilmiyordum fakat çok hatta neredeyse hiç görüşmüyorlardı.

"Sorun ne ?"

Tekrar sıkıntılı bir nefes aldı ve "Tekrar yanlarına taşınmamı istiyorlarmış kızlarını çok özlemişler. Peh. Beni evden kovarken kızları değildim sanki" dedi.

Aralarının kötü olduğunu bilmiyordum fakat nasıl bir anne kendi kızını evden kovabilirdi ki?

Bir şey demeden ona sadece sarıldım ve yanında olduğumu hissettirmeye çalıştım.

Birden beni itti ve sırtımı koltuğa yaslayarak kucağıma oturdu ve beni öpmeye başladı. Geçen günün aksine bu sefer sevgiyle değil hırsla ve öfkeyle öpüyordu beni.

Ellerimi kalçalarına yerleştirerek onu iyice kendime bastırdım. Öpüşmemiz iyice derinleşirken ondan zorlukla ayrıldım ve anlımı anlına yasladım. İkimiz de nefes nefeseydik.

"Durmalıyız." dedim
"Evet durmalıyız."

Bir kaç saniye birbirimize baktıktan sonra dudaklarımız tekrar birleşti. Bu sefer daha sakin ve daha derin bir öpüştü. Bir süre daha öpüştükten sonra ayrıldık ve koltukta sarılarak Güneş'in davranışı hakkında konuştuk.

"Güneş neden öyle söyledi ? Ona ondan bir süre sıkılacakmışız gibi bir izlenim mi verdik?"

"Hayır ondan değil. Güneş'in annesi o daha çok küçükken onu ve babasını başka bir adam için terk etmiş ondan kaynaklı bağlanma sorunları var"

Bu duyduğuma çok şaşırmıştım. Güneş dışarıdan çok mutlu ve mükemmel bir hayatı varmış gibi görünüyordu. Tabii kimse dışarıdan göründüğü gibi değildi ve kimsenin mükemmel bir hayatı, ailesi yoktu.

Güneş yaklaşık bir buçuk saattir uyuyordu ve henüz yemek yememişti bu yüzden onu kaldırmaya gittim. Saçını okşayarak sakince ona seslendim ve bir kaç mırıldanmanın ardından gözlerini açtı.

"Günaydın güzelim hadi uyan artık bir şey yemedin acıkmışsındır" 

Biraz daha mırıldandıktan sonra onu kucaklamam için kollarını uzattı. Oturma odasına gittiğimizde çekingence Ada'ya bakıyordu.

"Özüy dileyim anneciğim"

"Ahh bebeğim asıl ben özür dilerim başka bir şeye sinirlenmiştim ve sana patladım"

İki sevgilimin tekrar iyi anlaşmasıyla mutlulukla gülümsedim. Güneşi Ada'nın kucağına verdikten sonra mutfağa gittim ve Güneşin mamasını hazırlamaya başladım. Toz mama alıp sıcak sütle karıştırdım ve biberona aktardım.

Oturma odasına döndüğümde Güneş ve Ada'nın sarıldığını gördüm. Güneşin uykusu henüz açılmamış gibiydi.

Biberonu Ada'ya verdim ve o da Güneş'i kucağına çekerek mamayı içirmeye başladı. Güneş de halinden memnun bir şekilde mamayı içiyordu.
Güneşin uykusu mamasını bitirdikten sonra açılmıştı. Biz akşam yemeği için hazırlık yaparken rahat dursun diye televizyondan çizgi film açmıştık.

Ben makarna ve sosunu yaparken Ada da salatayı hazırlıyordu. Güneş mamasını yeni içtiği için karnı toktu. El birliği ile sofrayı hızlıca kurup yemeğimizi yemiştik. Yine beraber mutfağı toparlayım Güneşin yanına gittik.

"Bebeğim bugünlük televizyon gerçekten yeter biraz bloklarınla oynamak ister misin?"

Kabul etmeyeceğini düşünsemde beni haksız çıkardı ve Ada'nın onun için getirdiği bloklarla oynamaya başladı. Birçok farklı şekilde blok vardı ve onları girmesi gereken deliklere sokmaya çalışıyordu. İlk başta pek beceremese de bir kaç denemeden sonra daha iyiydi.

Güneş

Bugün yaşadığımız ufak tatsızlık dışında her şey gayet rutin ilerlemişti. Önümüzdeki günlerde bunu özleyecektim. Keşke okula gitmek zorunda olmasam ve sürekli bebek olarak kalabilseydim.

Az önce her ne kadar çizgi film izlemeye devam etmek istesem de öğlenki olaydan sonra biraz daha uyumlu bir bebek olmaya karar vermiştim. Gerçi bu bloklarla oynamak beklediğimden daha zevkliydi. İlk başta zorlansam da şu an neredeyse tekte sokuyordum deliklerden.

Bir süre daha bloklarla oynadıktan sonra uykumun geldiğini hissettim ve emekleyerek anneciklerimin yanına gittim.

"anni uyku"

Ada beni kucaklayarak yatak odasına götürdü ve yatağa yatırdıktan sonra kendisi de yanıma yattı ve saçımı okşamaya başladı.

Uykuya dalmadan önce hatırladığım son şey ise Renginin de yanımıza gelmesi ve sevdiğim ninnilerden birini mırıldanmasıydı.

"Uyu yavrum yine sabah oluyor

Uyumazsan güzel rengin soluyor

Annecğin gelmiş bize bakıyor

Uyu yavrum yine sabah oluyor

Eee Eee Eee"


~~~~~~~~~

bir bölümün daha sonuna geldik bebişlerimm

umarım beğenmişsinizdir 💖💖

herhangi bir öneriniz varsa lütfen söyleyinn ✨✨

sevgilerle,
pohlupakize 🤎

Anneciklerim | GxGxgWhere stories live. Discover now