Bölüm 1

792 64 9
                                    

Ben gedoks Ambriel, on sekiz yaşındayım. Biz gedokslar Geyna adlı gezegende laborlarla birlikte huzur içinde yaşıyoruz ama onlardan çok farklıyız. Biz yaşayan her şeye çok önem veririz fakat onlar sadece kendi ırklarını düşünürler. Bu yüzden de sihirli güçlerimizi kullanarak evrenin koruyuculuğunu yapıyoruz. Evrende yaşam olan yirmi dokuz gezegen, gedokslar ve laborlarla birlikte otuz ırk yaşıyor. Bazı ırkların teknolojileri çok geliştiği için uzayı keşfe başladılar. Her ırkın içinde olan evrenin hâkimi olma isteğinden dolayı yaşam olan bir gezegeni keşfettiklerinde savaş açabilirler. İleri teknoloji silahları yüzünden evrenin sonunu getirebilirler. Biz evrenin koruyucuları olarak ırkların birbirlerini keşfetmelerini engelliyoruz. Yani her ırk evrende tek olduğunu sanıyor ve hep öyle sanacaklar. Bizim gezegenimizin gökyüzü yeşil, ağaçlar ve çimenlerimiz ise mavi renkte. Denizlerimiz o kadar berrak ki dibinde ki hayvanları, taşları hatta bitkileri bile görebilirsiniz. Beş mevsim yaşıyoruz. Bunlar; İlkbahar, yaz, sonbahar, kış ve buzul mevsimi. Duyduğuma göre farklı gezegenlerde bu mevsimler değişiklik gösteriyormuş. Hatta gökyüzü ve ağaçlarının renkleri bile değişikmiş. Yeşil gökyüzü, mavi ağaçlar haricinde bir renk düşünemiyorum. Başka renkte gökyüzü hayal etmeye çalıyorum ama gözümde canlananlar bana çok tuhaf geliyor. Biz gedokslarr yemek yemeyiz, üşümeyiz. Tek ihtiyacımız uyumak o kadar.

En büyük hayalim olan evrenin askerleri grubuna katılmam için olgun bir gedoks olmam ve kendimi kanıtlamam gerekiyor. Her gedoks otuz yaşına geldiğinde olgunlaşıyor ve daha fazla yaşlanmıyor. Herhangi bir hastalıkla veya savaşta ölmediğimiz sürece sonsuza kadar yaşayabiliyoruz. Olgun bir gedoks olana kadar genç gedokslar doğa koruyucuları grubuyla birlikte Geyna'nın doğasını koruyor. Gedoksların beş tane grubu var. Evrenin askerleri; Galaksiler arasında yolculuk yaparak evreni korurlar. Doğa koruyucuları; Geynada ki doğayı korurlar. Bilgeler; Genç gedokslara eğitim verirler. Şifacılar; gedoksları ve doğayı hastalıklardan korumak için ilaçlar yaparlar. Toplayıcılar; Farklı gezegende ki sihirli taşları bulmak, ilaç yapmak için gerekli olan maden ve bitkileri toplarlar. Benim ailem şifacı grubundan ve genelde çocuklar ailesinin seçtiği grubu seçerler. Farklı bir grup seçmek isteyen gedokslar ise o işe yeteneği olduğunu kanıtlamak zorunda.

Laborlar ise hiçbir şey yapmadan yaşamaya devam ediyorlar. Onlarında sihirli güçleri olmasına rağmen bu güçleri sadece zevk ve sefa içinde yaşamak için kullanıyorlar. Asırlar önce aramızda yapılan anlaşma yüzünden onları gezegenimizden gönderemiyor, hiçbir şey yapmadan miskin miskin yaşamalarına göz yumuyoruz. Babamın anlattığına göre yüzyıllar önce yirmi dokuz değil otuz gezegen varmış. Laborların gezegeni olan Sardina yok olunca gedokslar gezegenlerini onlara açmış. Babama Sardina'nın neden yok olduğunu sorduğumda cevap vermedi. Bende bu sorumu bana eğitim veren bilgelere sordum. Onlardan aldığım bilgilere göre laborlar gezegenlerine sahip çıkmak yerine burada da yaptıkları gibi zevk ve sefa içinde yaşarlarmış. Bir gün galaksilerinin içinde bulunan güneş gezegene yaklaşmaya başlamış. Laborlar kendi yaşamlarına o kadar yoğunlaşmışlar ki bunu ancak gezegen yanıp kül olmaya başladığında fark etmişler. Evrenin askerleri Sardina'yı korumuyorlarmış çünkü sihirli güçleri sayesinde bir sorun olursa kendilerini koruyabileceklerini biliyorlarmış. Bir gün evrenin askerlerinin komutanı, laborların güçlerini kötüye kullanarak farklı gezegenleri fethetmeye gideceklerini düşünmüş ve bu teorisini baş gedoksa anlatmış. Gedokslar uzun toplantılar yaptıktan sonra bu teorinin gerçek olmayacağını düşünmüşler. Çünkü laborlar o kadar miskinlermiş ki evreni fethetmek için gezegenden adım bile atmaya ihtiyaç duymazlarmış. Eğer baş gedoks o gün bu teoriyi çökeltmeseydi evrenin askerleri Sardina gezegenini de korurdu ve galaksinin güneşi gezegene yaklaştığını anlayıp engel olabilirlerdi. Böylece bu miskin yaratıklarla aynı gezegende yaşamayabilirdik. Onlardan gerçekten de nefret ediyorum.

Diğer genç gedokslardan çok farklıyım. Doğa koruyucularıyla birlikte doğamızı korurken bir yandan da olgun gedoksların yaptığı işlere bulaşıyorum. Birçoğunu elime yüzüme bulaştırsam da çoğunu başarıyorum. Gizlice yaptığım işlerden dolayı birkaç kez cezalandırılmak için baş gedoks Logos'un huzuruna çıktım. Her zaman beni affetti ve cesaretimi tebrik etti. En son huzuruna evrenin askerlerinin farklı galaksilere gitmek için bindikleri mekuza gizlice bindiğim için gitmiştim. Logos'un söylediği sözleri hiç unutmam. Bana, "Sen cesur bir gedokssun Ambriel, diğer gedokslardan farklısın." Demişti. Logos gibi yüce bir gedokstan bu sözleri duymak beni çok fazla onurlandırdı. Mesaj gayet açıktı, "Böyle devam et!" Tamam, tam olarak böyle dememiş olabilir ama yaptığım onca şeye rağmen bana ceza vermediğine göre yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyor.

Bu gezegende Asma kasabasında yaşıyorum. Kasabamız etrafı diğer kasabalarda ki gibi taş duvarlarla çevrili ve büyük bir kapıdan giriş yapılıyor. Bu duvarların sebebi gedokslar ne kadar dile getirmek istemese de laborların bir gün isyan çıkaracağından korkmamız. Kasabaya girdiğiniz anda kuşların melodilerini duyarsınız. Kuşlar doğayı korumamızın minnettarlığı olarak bütün gedoks kasabalarında aynı melodileri söylerler. Geniş patika yoldan ilerlerken sağlı sollu, gövdeleri mavi sarmaşıklarla kaplanmış büyük ağaçlar sıralanır. Her bir ağacın üstünde büyük ve ihtişamlı evlerimiz var. Ben ailemle birlikte solda ki, kapının girişinden sonra gelen dördüncü ağacın üstünde ki evde yaşıyorum. Dört kardeşiz, iki kız benimle birlikte iki erkek. Abim Anael ben doğmadan önce olgun bir gedoksa dönüşmüş. Oda annem ve babam gibi şifacılar grubunda. Ablam Cassiel beş yıl önce olgun gedoksa dönüştü. O ise kendini bilgelere kanıtlayarak bilge grubuna katıldı. Küçük kız kardeşim Kyriel ise henüz on yaşında.

Bir günüm şöyle geçiyor; ailece sabah sekizde kalkıyoruz. Abim Anael ve annemle babam şifacı odasına girerek istenen ilaçları yapmaya başlıyorlar. Kyriel ve abla Cassiel ise evcil hayvanlarımız olan kanatlı aslanlarına binerek eğitim için bilge kasabasına gidiyorlar. Her gedoks on altı yaşına gelene kadar eğitim alır. Eğitimleri bitince de benim yaptığım gibi arada doğa koruyucularına yardım eder, geri kalan zamanlarında ise istediklerini yaparlar. Bence gedoksların en güzel yaşları on altı ile otuz yaş arası. Çünkü on altı yaşından küçükken eğitimle uğraşıyoruz. Otuz yaşından sonra ise sabah sekizde kalkıp grubumuzun vermiş olduğu görevleri yapıyoruz. Bu çok sıkıcı ama hiçbir gedoks yaşantısından şikâyetçi değil. Ben hariç... Belki de bu yüzden evrenin askerlerine katılmak istiyorum. En azından farklı galaksilerde gezerek farklı gezegenler göreceğim. Geyna da tıkılıp kalmak benim için çok kötü bir durum gibi gözüküyor...

Geyna-Gedoksların GezegeniWhere stories live. Discover now