Herkes sesin etkisiyle gözlerini kısarak silahın ateşettiği yere bakıyordu ve bilin bakalım ne olmuştu?
Beynim son dakikalar içerisin de yüklenimi tamamlamış tüm loklarını açmıştı.arkam da elbiselerimi ve siyah kolları bırakmıştım.siyah kollardan biri Profesör Samuel'e elini uzatarak bi flas disk verdi diğer profesörler ne olduğunu merak ediyorlardı bu flas'da tüm bilgiler vardı.flas diski aldıktan sonra siyah kollar adeta yıkılıyormuşcasına kendilerini yere bıraktılar.
Bay Jang'ın adamı bağırarak:
+Nerede bu kız? Nereye kayboldu?
Gibi şeyler söylüyordu ardından pierre'nin telefonu kafayı yemiş gibi ekran görüntüsüyle oynuyordu.
Ben mesaj atmıştım onlara.
Korkmuş görünüyorlardı.
Mesajım da yazan şey ise:
BEN HERYERDEYİM'di
Evet benim hikayem bukadar bazı şeylerin imkansızlığı bir hipotez olmadığı anlamına geliyordu.
Herşeyin bi nedeni vardı.
Tabiki sonucu da olacaktı
Insan Algısını büyütmeliydi Dünya'yı çözmek dengeyi bozmak için.
Evet ben Lucy ilk defa bir insanın beynini nasıl kullanacağın çözen ve %99luk seviyeyi aşan Lucy.
Imkansız diye bir şey yoktur insan isterse Ay'a merdiven döşer.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LUCY
FanfictionTayvan’ın başkenti Taipei artık tamamen suça batmış bir şehirdir. Sokak çeteleri, mafyalar ve çıkarcı polisler tarafından uyuşturucu ticaretinin başkenti durumundadır. Gezmekten hoşlanan, çekici bir kadın olan Lucy, birlikte zaman geçirdiği arkadaşı...
