Sonunda okul bittiğinde Tuğçeyle okul çıkışına doğru ilerliyorduk.
''Kızım Fatma hoca da fena haşladı seni.''diyen Tuğçeye gülerek döndüm.
''Bu hoca takık bana bilmiyor musun?Hobi olarak her dersinde bağırıyo bana.''
''Haklısın galiba.''
Çıkışa geldiğimizde bir araba önümüzde durdu.İçinden birkaç kişi indi.O anda kafamda bir acı hissettim ve duyduğum son şey Tuğçenin attığı çığlık oldu.
********
''Abi kız tamam.Arkadaşı biraz sorun çıkardı ama onu da hallettik.''
Yabancı bir ses başımda benim hakkımda konuşurken bende onun dizlerimde yatıyordum.Ani bir hareketle yerimden sıçradım.Beni kaçıran kişi benim yaşlarımda kumral saçlı kahve rengi gözleri olan bir çocuktu.Yakışılı sayılırdı.'Ay Açelya sırasımı kızım şimdi.Çocuk seni kaçırıyor sen hala ne düşünüyorsun.'diyen iç sesime hak vererek sorgu suale başladım.
''Kimsiniz siz? Ne istiyorsunuz benden?Nereye götürüyorsunuz beni?''
''Bir sus kızım ya.Görürsün birazdan.Bende bilmiyorum ki seni niye kaçırdık?''
Bana aşağılar gibi bakıyordu.Ne vardı yani bende?Gayet kaçırılacak kızım.Güzelim,tatlıyım,eylenceliyim.
''Ne demek istiyorsun sen?Ne varmış bende.''
''Bunu şuan tartışıcak mısın cidden.Kızım kaçırıldın farkında mısın?Korkman lazım.''Dil çıkartıp arkama yaslandım.Nereye,neden gittiğimi bilmeden dışarıyı izlemeye koyuldum.Çok geçmeden bir evin önünde durduk.Bir dağ eviydi.Çok gösterişli bir evdi.Bahçesinde bir at çiftliği bile vardı.Arabadan inip evin içine girdik.Çocuk beni kolumdan sürüklerken arabayı kullanan ve onun yanındaki adam salon sandığım koca odaya geçtiler.Üst kata çıktık ve bir odaya girdik.Masa da oturan bir adam hafifçe başını kaldırarak bana baktı ve güldü.
''HoşgeldinAçelya.Otursana.''Gösterdiği koltuğa geçip otudum.Adam önündeki işi bitirip bana baktı.
''Ben Sezgin.Babanın yakın bir arkadaşıydım.Babanın vefat etmesine çok üzüldüm.Başın sağolsun bu arada. Seninle konuşmaya hiç vaktim olmamıştı.Yada bir katille konuşmayı hiç istememişte olabilirim.''
Ellerim titremeye başlamıştı.Babamın böyle bir arkadaşı olduğunu bilmiyordum.Ama bu adam benim hakkımdaki her şeyi biliyordu.
''Tatlı şeytan seni.Babanı öldürdüğünü biliyorum Açelya.Eğer bunu herkesin öğrenmesini istemiyorsan şimdi diyeceklerimi harfi harfine dinle.''Merakla adama bakıp diyeceklerini heyecanla beklemeye başladım.
''Ben bir iş adamıyım.Yurt içi alım satım şirketlerinin hepsi bana bağlıdır ama bazen aralarında sorun çıkaran hakkımıza göz diken insanlarda olabiliyor.''Yerinden kalkıp yanıma geldi ve bana iyice yaklaştı.
''Ve ben onların ayaklarını kaydırıp tüm mal varlıklarını...'' Sustu ve masaya geri geçti.Elini yumruk yapıp masaya vurdu.Yerimden sıçramıştım.Korkuyordum.
''Ellerinden alırım.''diye devam etti.
''Şimdide öyle bir durumla karşı karşıyayım.Yusuf Özoğlu.Bu adama karşıda bir oyun oynayacağız Açelya. Sen ve ben.İşe sadık kalırsan sırrın benle güvende kalacak ama şunu bilki bu ilk işin olmayacak bunun gibi bir kaçı daha.Okumana da engel olmayacağım ve yüklü bir miktar para alacaksın.''
''Peki yapmam gereken şey... nedir?''
Bir kahkaha patlattı ve bana baktı.
''Daha önce yapmadığın şey değil.Yusufu öldüreceksin.''Dediği kelime kulaklarımda yankı yapmaya başlamıştı birini öldürecektim.Nasıl yapardım.Babamı isteyerek öldürmemiştim.Nasıl beni bununla suçlardı.Nasıl hir daha böyle bir şeyin içine girerdim.Hiç bir şey demeden koşarak odadan çıktım.İstemsiz göz yaşları yanağımdan akıp gidiyordu.Bahçeden çıkıp caddeye koştum.Bir taksi durdurup evin yolunu tarif ederken caddeye koşan çocuğu gördüm.Beni kaçıran çocuk.
