DUYURU

52 3 3
                                    

Bu kadar erken bir zamanda duyuru yayımlamak saçma gelebilir. Ama şöyle bir şey var ki; bölüm gelmedi. Neden? Şu an Ayra olarak değil, Ayşenur olarak konuşacağım. 

5. bölüm hazır. Hatta 1 ay önce de hazırdı. Hikayeyi deftere yazıyorum. Arkadaşımla İnternet'te konuşuyoruz, beraber değiliz. Deftere yazınca da bilgisayara geçirme sorunu var. Üşeniyorum açıkçası. Aslında üşenmem yazarım da, okuyucu olmadığı için pek acele etmiyorum. Zaten kısa yazıyoruz bölümleri. Hem de çok... Ama bölüm kısa olursa bölüm sayısı çoğalır. Uzun olursa bölüm sayısı azalır. Bu böyle. Yani pek bir şey fark etmiyor. 

Değineceğim konular var. Hikaye bilinmiyor ki okunsun! Bilmiyorum, belki yazdığımız klasik bir şeydir. Ama Wattpad'de bulunan, klasikleşmiş hikayeleri hepimiz biliyoruz bence. Konularını yani. Ha, ben okumuyor muyum? Hayır, okuyorum. İlk başlarda hep onları okurdum zaten ve ilklerden olunca istesen de sevmeme gibi bir durum söz konusu olmuyor. Ama okuduklarımı. Diğerlerini getirip 'oku' deseler, okumam. Çünkü artık ezberledim! Sonlarına kadar biliyorum. Hepsi aynı. Her neyse... Benim derdim en okunmayacak hikayenin bile bilmem kaçlarda oyu, yorumu, okunma sayısı var. Bakın hemen örnek vereyim. 

-Alarmın o iğrenç sesi ile gözlerimi açtım. Sabah sabah okul mu olur ya?! Üstüme okul kıyafetlerini giyip aynanın karşısına geçtim. Makyaj yapmayı sevmiyorum o yüzden sadece saçlarımı elimle taradım. Evden çıkıp arabama atlayıp okula gittim. Arkadaşımın yanına gidince bana 'nasılsın' dedi. 'Hiç iyi değilim.' dedim. 'O zaman bara gidelim, kafa dağıtırız.' deyince kabul ettim. Bara gittik. İçerisi iğrenç kokuyordu. Arkadaşım dans ederken yanıma biri oturdu ve 'nasılsın güzelim' dedi. sana ne deyince kolumdan tutup kaldırdı ve beni koridora doğru sürükledi. 'Hey ne yapıyorsun bırak!!!' diye bağırınca beni duvara yasladı....-

Daha fazla uzatmayacağım. Böyle bir şey yok. Hemen uyduruverdim. Yani o yazılanlar kadar bile kötü olmadı, öyle diyeyim. O kadar saçma şeyler var ki... Yanlış anlaşılmasın, küçümsemiyorum. Ama onların bir bölümünün 500 vote olup, bu hikayenin bir bölümünün 5 vote olması... Haksız mıyım? 

Hikayemize 'çok iyi' demiyorum. Ama BENCE kötü de değil. Bakın bunu ben söylüyorum. Yaptığı her şeye laf eden, kötü bulan kız. 

Yazım hatalarına gelirsek... Yazım hatası var. Ama çok değil. Tekrar düzenleme yapınca inşallah hepsi yok olacak. Yazım kurallarına çok dikkat ederek yazmıyorum. Ondan arada kaçan şeyler oluyor. Bazen 'virgül' kullanmada sıkıntı yaşıyorum ama olsun, hallolur. Başka ne kaldı? Medyalara da bazı şarkılar eklenecek. Tam anlatmasa da bize çağrıştırdı. Bu duyuru silinmeyecek, kalacak. Bölüm yarın eklenecek. Bakalım bir oy ve yorum sayısına göre devam edeceğiz. Devam etmekten kastım; bölümler ona göre gelecek. Zamanlama bakımından. Yoksa bu hikayeyi bırakmayacağız. İsterse hiç okuyucu olmasın. Biz yazarız bölümleri, ama yayımlamayız. Bu hikaye finali görecek yani. Öyle ya da böyle görecek. Bir de 'cast' konusu var. Cast koymayı düşünmüyoruz. Kendiniz hayal edin onu. Daha güzel oluyor bence. Aradık bayağı ama bizim gözümüzde canlanana eş değerde birini bulamadık maalesef. O yüzden hayal gücümüzü kullanacağız bunda. :D  Başka bir şey yok sanırım. Olursa da artık bölüm notunda yazarız. Bunu da okuyan olmayacak muhtemelen ama olsun, ben yazayım da. 

TEŞEKKÜRLER 

DURGUN DENİZ #Wattys2015Donde viven las historias. Descúbrelo ahora