Tehlikeli sezgiler Bölüm 22

Start from the beginning
                                    

"Heyy Kaan. Benim sorunum ne olabilir?" Derken yavaşça kalkıp piste doğru ilerlediğinde, Kaan gözlerini kocaman açarak Timuçin'e bakmaya başladı. Ne yapıyordu o öyle? Hiç dans etmiş miydi bu herif? Hemde bir erkekle? Dünyanın sonu mu geliyordu? Gülümseyerek başını çevirdiğinde  kahkaha atmamak için kendini zor tuttu. Şuanda Timuçin'in yüzü oldukça acınası görünüyordu.

Timuçin, çocuğun yanına yaklaştığında, genç gözlerini açtı ve biran için yutkundu. Biran sonra da gülümseyerek ona doğru yaklaşmaya başladı. Güzel bir vücudu vardı. Sarı saçlı ve kahverengi gözlüydü. Dudaklarını ısırıp, seksi hareketlerle Timuçin'e sokulurken, o durmuş öylece onu izliyordu. Genç, tam önüne gelerek arkasını döndü ve yavaşça eğilerek dans etmeye başladı. Biran sonra poposunu ona sürterken biran için Timuçin'in elini alıp vücuduna dokundurmaya başladı. Kızmadan öylece kala kalmıştı kuzgun. Şaşırmıştı Kaan. Nesi vardı neyi bekliyordu? Biran sonra etrafındakilerin arsız bakışlarının ardında genci kolundan tutarak bir iki kez çevirdi ve tutup dudaklarını dudaklarına kapadı. O anda genç önce gözlerini açtı sonrada inledi. Ama  biran sonra kendini geri çektiğinde Timuçin yüzünde tahrik olmuş bir ifade görünmedi. Arzu yoktu yada hoş bir ifade. Yalnızca yüzünü büzmüş, tek kaşını kaldırıp üst dudağını öfkeli bir hareketle yukarı kaldırmıştı. Hiç bir şey hissetmediği gibi kendinden tiksinmişti. Çocuğun şaşkın bakışlarını izlerken biranda onu geriye itti. Gözlerini kaçırıp öylece dikildiği yerde başını çevirip kaşlarını çatarak suratını astı.

Kaan ağzını açmış, şaşkın gözlerle onu izlerken ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyordu. Biran sonra Timuçin'in yanına iki tane iri yarı adam geldiğinde biri tek kaşını kaldırmış Timuçin'e diğeride arkadaki çocuğa baktı.

"Eray, bir sorun mu var?" Dedi. Öbürü hala Timuçin'e kötü kötü bakıyordu. Arkadaki genç şaşkın gözlerle bakarken başını sorun yok der gibi iki yana salladı. Timuçin başını yavaşça kaldırıp iki yarmaya da ölümcül bakışlarla bakmaya başladığında söylendi.

"Sorun varsa ne olacak lan?" Dediğinde, ikisi de ona doğru bir adım attı. O anda Kaan hızla yanlarına gelip iki elini de kaldırarak adamları sakinleştirmeye çalıştı.

"Hoop hop dostum. Sorun yok. Arkadaşım bu gece içkiyi fazla kaçırdı. Anlarsınız ya. Büyütmeyin bu kadar." Diyerek gülümsemeye başladığında Timuçin'in kolundan tutarak önüne geçti. Boyu neredeyse Timuçin kadardı ve bu yüzden kuzgunu arkasına almayı başarabilmişti. Bir iki adımda geriye giderken Kaan, Timuçin'i de kendisiyle sürüklüyordu. Kuzgun adamlara ters ters bakarken, gençte dudaklarını ısırmış yarmaların ardından Timuçin'i izliyordu. Ondan etkilendiği açıktı.

Kaan, Timuçin'i dışarı çıkarırken arkalarındaki genç, kuzgunun ceketini oturduğu yerde unutmuş olduğunu fark etti. Oraya gidip ceketi eline aldığında gülümsedi. Ceketi kuzgunun kokusunu taşıyordu. Ceplerine baktığında cüzdanını gördü. Kimliğine baktığında ise bir kez daha gülümsedi.

"Dostum senin amacın ne ya" Diye söylendi Kaan. Nihayet Timuçin'İ dışarı çıkarabilmişti.

"Bir amacım yok." Dedi tek kaşını kaldırıp başını çevirirken.

"Öylemi? Önemli bir işin tam ortasında beni gecenin bir yarısı bu absürt gösteriyi izlemek için mi çağardın? Önemli işin bu muydu? Timuçin neyin var senin?" Derken  öfkeli bakışlarla,   gözlerini devirip arabaya bindi kuzgun. Koca bir of çekerek ardından sürücü koltuğuna oturdu Kaan.

"Kayalıklara çek." Dediğinde yüzüne bakmadı Timuçin, boş gözlerle dışarıyı izliyordu. Başını çevirip gözlerini devirirken  gaza bastı Kaan.

Ölümcül Saplantı (+18)Where stories live. Discover now