Servis vakası

5.8K 89 4
                                    

Babam da annem gibi tepki vermişti fakat son anda annem de bana şans vermeleri gerektirdiğini söyleyince babam ikna oldu. Yaklaşık bir hafta içinde okul kayitimi yaptirdik,okul kıyafetlerini,ayakkabılarımı aldık ve diğer tüm hazırlıklar olduktan sonra bir şeyin eksik olduğunu farkettim.Okul bizim eve çok uzakti.Yurumem olanaksızdı çünkü okul yolu uzak olduğu gibi tenha bir yol izliyordu. Babam onca masraftan sonra bir de servis parasını duyarsa kriz geçirebilirdi.Gerçi başka yolumda yoktu.Tam babama servis işinden bahsedecektim ki babam bana bir kart uzattı.Ne olduğunu sormama izin vermeden servis kartı deyince yerimden zıplayıp babamın yanağına öpücük kondurdum.Şaka gibi okula gitmek için mücadele veren bir öğrenci hemde Kız Meslek lisesi öğrencisi...
   Vee o gün gelmişti. Çok ama cok heyecanlıydım.Yeni bir okul,yeni bir servis,yeni arkadaşlar,yeni öğretmenler, yeni bir hayat ohh bee agladigim günler geride kalmıştı . Bundan sonra ağlamak tembellik yok! Çalışmak mücadele etmek var!
  Bir gün internette dolaşırken bir yazı görmüştüm. 'Hayatta en büyük şans küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır.' Ben küçükken iyi bir öğretmene rastlamamış olabilirdim hatta tembel bir öğrenci de olabilirim ama bu gelecekte hiç bir şey olamayacağım anlamına gelmezdi. Sonuçta hiç bir şey için geç değildi. Ilk okulda olmadıysa lise de basarabilirdim.
   Kendime verdiğim gazlardan sonra heyacanimi az da olsa yenmiş ve kendimi okula hazırlanırken bulmuştum. Aynaya baktığımda birleşmeye yüz tutmuş kaşlarım ve ince siyah biyiklarimla çekici değildim. Annem ikna etmeye çalışsa da kuaföre gitmedim. Böyle şeylerden fazla hoşlanmazdım zaten okulda erkek olmadığına göre böyle şeylere hiç gerekte yoktu.
   Kapının önüne inmemle servisin gelmesi bir oldu. Pencereden bakan anneme öpücük attıktan sonra merdivenlere yürüdüm. Şoföre selam şeklinde kafa sallayıp tebessüm ettim. Arkalara doğru  baktığımda tüm gözler bendeydi. En arkada bir erkek çocuğu vardı. Gözüm ona kaydığı için servisin içindeki basamağı görmedim. Ayağım öyle güzel kaydı ki bir helikopter gibi kollarımi sallaya sallaya yere kapaklandım. Kafa mı kaldırdıgimda onu gördüm. Gülerek iyi olup olmadigimi sordu. Zaten servisin içinde oturan diger kızlardan bahsetmiyorum bile kahkahalarla bana bakıyorlardı. Evet iyiyim dedim ama iyi degildim. Yüzüm kesin kıpkırmızı olmuştu. Üstelik ilk günden külotlu corabimi yırtmıştım.Nasil iyi olabilirdim?
  Neyse ki diğer kızlar gülerken insaflı biri çıkmıştı da cantasindan oje çıkarıp yirtilan yere sürmeye başladı. Yüzüne baktım ve gulumsedim. Arka koltukta oturan yakışıklı çocuksa çantasını yüzüne kapatmış karnında dalgalar oluşturuyordu. Yani gülme krizine girdiği her halinden belliydi.          

Kız Meslek ÖğrencisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin