Ve hayatım çoktan değişti..

5K 340 114
                                    

Gözlerimi kapadığımda bulutların üstündeydim .

Her gece hayalini kurarak uyuduğum Güney Kore'ye doğru yol almış uçakta giderken  camdan bakıyordum heyecanla. Ne zaman ineceğiz acaba diye merak ederken uyuya kalmışım.


Bir hevesle hayallerimi kucaklayarak bindiğim uçakta hostesin dürtüklemesiyle açtım gözlerimi. Sonunda artık kore'deydim.

Uçaktan indiğimde sersem gibiydim. Saçlarım dağınık, gözlerim şişmiş amaçsız amaçsız bakınıyordum etrafıma.

Kapıdan çıktığımda ellerinde hediyeler ve yazılı kartonlarla insanlar gelecek olanları bekliyorlardı. Benimse ne bir bekleyenim ne de bir tanıdığım vardı .

Onları gördüğüm an duraksadım. O ana kadar gayet rahattım. Ve aklımdan geçen tek şey" hayalime kavuşuyorum, yaşasın! " dı.

Şimdi ise aklımdan "eee şimdi?? Nerde kalacaksın? Buraya nasıl uyum sağlayacaksın ? " diye geçiyordu . Peki ben bunları neden daha önce düşünmemiştim ?!

Yol ,yordam, dil bilmeden hayallerim uğruna ev almak için biriktirdiğim paramla atladığım o uçak getirdi beni buraya tamam ama eee ?

Ne canımı sıkıcam amaan dedim saçlarımı elimle düzenleyip gözlüğümü taktım. Adımlarımı hızlandırıp insanların önünden öyle bir geçtim ki , beni görenler sanki Kore'de yaşıyormuşumda dışarıya tatile gitmişim geri dönüyorum , kapıdada şöforüm bekliyor sanar. Öyle bir özgüven.

Çıktım havaalanından. Derin bir oh çektim dışarda . Kore'ye gelirken aklımda olanlar:

-Seoul deki camiyi görmek
-koreli chingular edinmek.
-han nehri , namsan kulesi ve 63.binaya gitmek.
-kpop idolü olup bir an once debut yapmak .

Peki ben bu hayallerimden hangilerini gerçekleştirebilecektim?

Yolda amaçsızca yürürken aklımdan neler geçiyordu neler .

Beynim iki tarafa ayrılmıştı artık
Simdi ne yapmaliyim diye sorduğumda kendime ; bi tarafı aman bosver akışına bırak diyordu , diğer taraf hemen kalacak yerini ayarla herşeye karşı tedbirli ol parana da sahip çık diyordu .

Ben de boşverdim.Henüz öğlen 12:00 'dı. Bavulum yanımda yürüdüm Seoul sokaklarında. Bomboştu  artık kafam,  sadece etrafı izliyordum .



O dizilerde izledigim sokaklarda geziyordum artık. İçim içime sığmıyordu. Ayaklarım yere değmiyor gibiydi. Uçuyordum mutluluktan.



Saatin 17:00 olduğunu farkettim . 5 saat geçmişti çoktan.

Kalacak yer bakınma vakti geldi hadi bakalım dedim ve aramaya koyuldum. Telefonumun şarjıda bitmişti. Korecemde yok denecek kadar azdı.


Hemen yol üstünde telefoncu görüp batarya edindim. Kore'de satın aldığım ilk şeyin batarya olmasına şaşmamalı.


Fotograf çekmeye o kadar bayılıyorum ki her 2 haftada bir batarya çürütüyorum.

Telefonuma bataryayı taktıktan sonra otellere bakınmaya basladım. Bir yandan da ağır ağır yürüyordum
Sonrasını hatırlamıyorum...

Gözlerimi açtığımda etrafımda bir sürü çekik göz bana bakıyordu.


"Ne oldu bana?(ingilizce olarak)" dedim kısık sesle.


"-Bayıldınız binamızın önünde. Biz de sizi içeri taşıdık. Ambulansı aradık gelir birazdan. Nasıl hissediyorsunuz ? "dedi hafif gülümseyen yüzüyle en yaşlı duran adam.



-"Ambulansa gerek yok. Tesekkur ederim. Burası neresi? " Dedim yarıya kadar zorla açabildiğim gözlerle.


(Adam biraz daha rahatlamış yüz ifadesiyle )


-sm entertainment .

Yarı baygın halimle anlamadım tabii.

-n- n -ne dediniz?


Benim beynimin algılama bölümü 5 saniye sonra faaliyete  geçti ve gözlerimi kocaman açıp
"ne ?!Duymadım duymadım birdaha soyle.." dedim.


Adam anlamadı tabiki bir anda türkçe konuşup bağırınca.

-oh, sorry . don't understand u. Can you tell me again? please.


Ve tekrar aynı cevap.

-sm entertainment..

Merhaba^^ bu benim ilk hikayem yeni yazıyorum. Umarım beğenirsiniz

Yeni Hayat : KOREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin