KORUMAM

10.7K 856 45
                                    



Günlerden yine okul günüydü. Yataktan kalkıp, hazırlanmaya başlamıştım. Bugün Kayra ve İpek'in sabahtan dersi yoktu öğleden sonra geliceklerdi. Üstüme kırmızı feracemi giyip, siyah şalımı takmıştım. Kahvaltı yapmadan evden çıkmıştım. Otobüs durağına yürüyordum. Kulaklığımı takıp, otobüsü beklemeye başlamıştım. Otobüs geldiğinde hızlıca binmiştim. Boş bir yer bulup, oturmuştum. Çantamdan suyumu çıkarttıp, bir yudum almıştım. Kafamı cama yaslayıp, gözlerimi kapattım. Bugün içimde bir sıkıntı vardı. Gözlerimi açtığımda gelmiştim. Yerimden kalkıp, otobüsten inmiştim. Üniversiteye doğru yürüyordum. Dün ki tartıştığımız kızları görmüştüm. Bakışlarımı ondan çevirip, sınıfa doğru ilerledim. Sınıfa geldiğimde az kişi vardı. Hoca sınıfa girdiğinde bazıları ödevini teslim ediyordu. Bana bakıp güldü. "Senin zaten yüz yapmana gerek yok." Gülerek elimdeki dosyayı hocaya uzattım. "Arkadaşlarıma hak geçmesin, hocam. Benim puanımıda yaptığım ödeve göre verin. Kafasını olumluca salladı. "Aferin sana hira. Gözüme girdin." Güldüm. Ve arkamı dönerek yerime oturdum. Hoca dersi işlemeye başlamıştı. Bende o sırada dediklerini not ediyordum. "Diğer ödevinizi haftaya kadar yetiştirin." Kafamı olumluca salladım. "İyi günler." Diyerek sınıftan çıkmıştı. Çantamı hızlıca alıp, kantine ilerledim. Kendime bir tost ile bir
çay alıp, boş yere oturdum. Sınıfta karnım guruldayacak diye çok korkmuştum. Önümdeki tostu yemeye başlamıştım. Telefonumun çalmasıyla, kulağıma götürdüm. "Napıyorsun bakalım?" Babanneme gülerek cevap verdim. "Kahvaltı yapıyorum." Güldü. "Afiyet olsun sonra arıyım seni." Babannem cevap vermemi beklmeden suratıma kapatmıştı. Kırılmıştım. Etrafa bakındığımda Aytun buraya bakıyordu. Bir gün patlıyacaktım. Ne bakıp, duruyordu. Hayır yani bakıcaksan git başkasına bak bana ne bakıyorsun. Tostumu bitirip, sandalyeden kalkmıştım. Lovobaya doğru yürüyordum. Birinin omuz atmasıyla sarsılmıştım. Oğlana sertçe baktım. "Sabır ver, Rabbim." Diyerek oradan uzaklaştım. Lovaboya girdiğimde, kavga ettiğimiz kızlarda burdaydı. Elimi yüzümü yıkıyordum. Tam çıkıcakken kapıyı kapatılar. Kaşlarımı çattım. İçeriye bir oğlan girmişti. Bunların amacı neydi. Korktuğumu belli etmemeye çalışıyordum. "Çekilin şurdan." Gülmeye başladılar. "Koktun mu?" Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Ne korkucam,senden." Eliyle omzuma vurdu. "Benden değilde şimdiki olacaklardan korkucaksın." Karşımdaki oğlan elini ağzıma götürdü, ve karnıma tekme atmasıyla. Bağırmıştım. "Ceylin sıra sende." Ceylin gülerek yanıma geldi ve tırnaklarını suratıma geçirdi. Ağlamaya başlamıştım. Canım yanıyordu. Bir arkadaşıda fotoğraf çekiyordu. Oğlan iyice bana yaklaşıyordu. "Kokun insanı sarhoş eder." Elini ısırmıştım. "Bırak beni." Diyerek, dizimle tekme atmıştım. Ceylin bileğimi tutmuştu. "Gidemezsin." Boşta olan elimle çantamdan biber gazını çıkartıp, Ceyli'nin suratına sıktım. Ve hızlıca kapıyı açtım. Ayaklarım titriyordu. Koşmaya çalışıyordum ama beceremiyordum. Bahçeye çıktığımda arka tarafa geçmiştim. Sırtımı duvara yaslayıp, ağlamaya başlamıştım. Elimi yanağıma götürdüğümde suratımı buruşturdum. Canım acıyordu. Ağlamam iyice artmıştı. Gözlerimi kapatmıştım. "Anne baba size ihtiyacım var." Diyerek ağlıyordum. "Onlar yok ama ben burdayım." Gözlerimi açtığımda, karşımda aytunu görmüştüm. Arkadaşlarıda bana bakıyordu. Aytun peçeteye sus dökmüştü ve yanağıma bastırdı. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Canım acıyordu. "Hira! Ne yapıyorsunuz ona?" İpek'in sesini duyunca kafamı oraya çevirdim. "Yardım ediyoruz." İpek beni böyle görünce gözleri doldu. "Kim yaptı sana bunu?" Yerden destek alarak kalktım. "Ce..ceylin yaptı." İpek sinirle gidiyordu. Bileğinden tuttum. "Gitme ipek. Bu insanlar çok garip. Kendileri birşey yapamıyorlar. Başkalarına yaptırıyorlar." İpek sinirle bağırdı. "Benim yüzümden şuan bu durumdasın. Ve onlara bunu ödeticem." Kafamı iki yana salladım. "Yapma." Kayra görüş alanıma girdi. "İpek ne yaptın. Hira'ya" diyerek ipeki itti. "Kayra saçmalama ben yapmadım. Ceylin yapmış." Kayra bana baktı. "Ne zaman oldu? Nasıl oldu." Derin bir nefes aldım. "Lovobaya gittim. Elimi yüzümü yıkadım, sonra kapıyı kapattılar. Sonra bir oğlan girdi." Yutkundum. "Ağızımı kapattı. Sonra ceylin tırnaklarını suratıma geçirdi." Gökyüzüne baktım. "Oğlan bana ne dedi biliyor musun. Kokum bir insanı sarhoş edermiş. Kayra ben kendimi sakınırken bir oğlan kokumu duyacak kadar yakınımdaydı. En çokta buna ağlıyorum." Dedim. Arkadan ses gelmişti. Aytun sinirle arkadaşlarına bağırıyordu. "Sizinle sonra görüşücem." Dedi ve yanımdan hızlıca gitmişti. Arkadaşlarıda onu takip etmişti. "Eve gidelim mi?" Bakışlarımı ipeke çevirdim. "Siz lütfen dersinizden geri kalmayın. Ben kendim giderim." İpek sinirle bana baktı. "Saçmalama hira." Zoraki güldüm. "Biraz yanlız kalmaya ihitiyacım var. Lütfen." Kayra kafasını olumluca salladı. "Tamam." Dedi. İpek birşey söyliyecekken. Kayra susturdu. "Yanlız kalsın." Dedi. Kızların yanından ayrılıp, çıkışa doğru yürüyordum. Önümde bir araba durmuştu. "Evine bırakabilirim." Kafamı iki yana salladım. "Teşekkür ederim. Ama yürğyeceğim." dedim. Aytun arabasından indi. "Berabar yürüyelim." Kafamı iki yana salladım. "Olmaz." Aytun dudaklarını birbirine bastırdı. "Sana eşlik etmek istiyorum. İstersen konuşmayalım sadece yanından yürüyüm." Gülmüştüm. Ve yürümeye başlamıştık. "Hira." Ona bakmadan cevap vermiştim. "Efendim." Dedim.

"O gün yağmur yağdığında neden ağlıyordun?"

"Babam beni gezdirmeyi çok severdi. Her hafta sonu gezerdik. Bir gün işte yine gezicektik ama hava sağanaktı annem sürekli erteleyelim diyordu. Babam birşey olmaz demişti. Sonra yola çıkmıştık. Yağmur iyice yağmaya başlamıştı. Şimşek çakıyordu ve kaza yapmıştık. Ben küçük sıyrıklarla kurtulmuştum. Ama annem ve babamı kaybetmiştim. Her şimşek çaktığında aklıma kaza olayı geliyor ve kendimi kaybediyorum daha doğrusu kriz geçiyorum." Aytuna baktığımda bana anlamlı gözlerle bakıyordu. "Çok farklısın sen." Kaşlarımı çattım. "Nasıl?" Dedim. "Sert, korkusuz görünmeye çalışıyorsun ama içinde ki sen çok yumuşak ve korkaksın." Dedi. Kaşlarımı çattım. "Seni ilgilendirmez bu." Burukça gülümsedi. "Hira, kimseden korkma." Gözlerimi devirdim. "Korkmuyoru ki." Aytun tam karşımda durdu. "Hira seni hep koruyacağım." Dedi. Ve arkasını dönüp gitmişti.

Düzenlenmiştir.

FERACELİMWhere stories live. Discover now