Filiz ve Lale mutfağa doğru hareketlenmiş Mert de onların peşine takılmıştı. Yalnız kalan Selim ve Fırat da koltuklara oturup konuşmaya başlamışlardı.

- Dün gece ne konuştunuz?

- Çok detaylı şeyler konuşmadık. Onlar bugüne kadar başlarından geçenleri biraz anlattı, ben bizim başımızdan geçenleri anlattım.

- Mehmet Bey'i anlattın mı?

- Biraz anlattım.

- Ne diyorlar peki?

- İstanbul'u ona veya onun gibi zalimlere bırakmamamız gerektiğini söylüyorlar.

- Sen de öyle düşünüyorsun sanırım.

- Bak Selim senin dün anlattığın her şeye katılıyorum. Belki mantıklı olan hiçbir şeye karışmadan sadece kendi canımızı düşünerek senin planını uygulamak. Ama her ne kadar beynim mantıklı olanı yapmamı söylese de kalbim İstanbul'un ve içindeki binlerce masumun kaderini bu zalimlerin eline bırakmamam gerektiğini söylüyor. Anlıyor musun beni?

- Elbette anlıyorum, söz konusu sadece biz olsak emin ol ben de senin gibi davranırdım. Ama sorumluluğunu üstlendiğimiz kadınlar, çocuklar ve yaşlılar var, bunları tehlikeye atmak istemiyorum.

- Selim zaten doğru olan da senin bu insanları alıp planını uygulaman ama ben burada kalıp kötülükle savaşmaya devam etmeliyim. Biz teşkilata girerken koşullar her ne olursa olsun ülkemizin ve insanlarımızın menfaati için çalışmaya yemin ederiz. Eğer ben ve benim gibilerde insanları yüz üstü bırakırsa artık ümit kalmamış demektir.

- Ne diyorsun kuzen, yollarımız ayrılsın mı diyorsun?

- Seninle yollarımız ayrılabilir mi kardeşim, sadece biraz geç buluşacağız. Siz gidersiniz düzeninizi kurmaya başlarsınız. Ben de burada bir düzenin kurulmasının ardından sizin yanınıza gelirim.

- Bu dediğin kim bilir ne zaman gerçekleşir Fırat?

- Çok uzun süreceğini sanmıyorum. Çünkü burada kalacak olanların tek amacı savaşmak ve kötülüğün kökünü kazımak olacak. Eğer iyi bir ekip oluşturursak altı ay gibi bir sürede bir düzen oluşturabileceğimizi sanıyorum.

- Peki ya Lale ve Mert ne olacak? Onlara ne diyeceksin?

- Sana söylediklerimin aynısını söyleyeceğim. Umarım beni anlarlar.

- Mert'in bunu çok iyi karşılayacağını zannetmiyorum.

- Biliyorum ama elden bir şey gelmez. Alışmak zorunda. Zaten sizinde hemen bugün gidecek haliniz yok, o zamana kadar alıştırmaya çalışırım.

- Gerekli düzenlemeleri yapmak için en az on gün gerekecektir bize tabi bunu herkesin fikrimi kabul ettiğini varsayarak söylüyorum. Belki bu teklifim kimsenin hoşuna gitmeyecek ve İstanbul'da kalmak isteyecekler, böyle bir ihtimal de var.

- Sen söyledikten sonra buna kimsenin karşı çıkacağını zannetmiyorum. Sana ve kararlarına herkes sonuna kadar inanıyor ve güveniyor.

- Ama bana inanıp güvendikleri kadar sana da güveniyorlar ve senin gruptan ayrılman huzursuzluk yaratabilir.

- Neyse Selim bunları konuşmaya sonra devam ederiz. Ben Haluk ve ekibine biraz yiyecek götüreyim. Onları yerleştirdiğimiz binada hiç yiyecek yoktu.

- Tamam git ama bu konuşmaya devam edeceğiz, unutma.

- Elbette konuşuruz kuzen ama kararımın değişmesi çok zor.

- Ben yine de şansımı deneyeceğim.

- Hadi görüşürüz.

- Görüşürüz.

Fırat otelden çıkıp erzakları depoladıkları mekanlardan birine gitmiş ve Haluk ile arkadaşları için yiyecek bir şeyler almıştı. Halukların kaldığı binaya geldiğinde herkes kalkmıştı. Fırat yüksek sesle günaydın diyerek yanlarına gelmişti.

- Sana da günaydın Fırat, tam zamanında yetiştin valla, bizde nereden yiyecek bulabiliriz diye kara kara düşünüyorduk.

- Sizi aç bırakır mıyım Haluk, Irak günlerimizi çabuk unutmuşa benziyorsun.

- Olur mu kardeşim o günler hiç unutulur mu ben senin bize yiyecek bir şeyler getireceğinden emindim zaten.

Fırat getirdiği yiyecekleri sofraya bırakmıştı. Haluk ve arkadaşları çekirge sürüsü gibi yiyeceklere saldırmışlardı. Fırat onların bu halini görünce kim bilir kaç gündür açlar diye düşünerek üzülmüştü. Haluk ve arkadaşları yemeklerini yerken Fırat da kahvaltı yapmadığını ve acıktığını fark etmişti. Aslında otelde Selimler'le kahvaltı yapacaktı ama Selim'le yaptığı konuşmadan sonra Lale ve Mert'le hiçbir şey olmamış gibi konuşamayacağını düşünüp otelden apar topar ayrılmıştı.

Zombiler İstanbul'daWhere stories live. Discover now