×WHİTE ×

7.9K 373 44
                                    

Bölüm Şarkısı: Seventeen - Adore U

Medya: Sehunnie ♥

×××

Sonbaharı selamlayan hafif esinti , pembe saçlarımı karıştırırken gömlek engelini aşan soğuk havayla ince ceketime sarıldım. Dağılan saçlarımı elimle düzeltirken bana doğru koşuşturan kısa boyluyu farkettim. Her zamanki sırıtması yüzündeydi. Kollarını boynumu işgal ediyordu.

" Tanrım ! Hala ölmemişsin. Bu...berbat. Cenaze haberini duymak istiyordum. " Dudaklarını büzürken sahte sinirine göz devirdim. Hala aynı Baekhyundu. Karnına yumruğumu geçirirken söylenmeyi ihmal etmiyordum.

" Sende hala aptal Baek' sin. Bu...berbat. Beyin nakli olacağını düşünmüştüm. " Sırıtırken o hala söyleniyordu. Tanrım ! Çenesi hala düşüktü. Koli bandı ile ağzını bantlama fikri fena değildi.

" Aman Tanrım , Sehun ! " Çığlıklar arasında bağırışlar artarken iki senedir özlem duyduğum sesin sahibine döndüm. Wu Yi Fan... Güven ve huzur dolu sarılmasını bana bahşederken boynuna atlamıştım bile. Parfümü bile aynıydı. Gittiğimde sarı olan saçları şimdi siyahtı ve kısalmıştı. Boynuna yeni dövmeler yaptırmıştı. Ve kesinlikle... Hala yakışıklıydı.

" Sehun. Üzülme ama..." Kris ' in kollarından ayrılarak bana doğru kıkırdayan Jongdae ' ye döndüm. Onu bile özlemişim.

" ...Kris her türlü senden daha yakışıklı. " Chen ' in koluna yumruk attım. Hayır , hayır. Kesinlikle Chen'i falan özlememişim. Piç herif. Bak hala sırıtıyor. Chenchen ile de kısaca kucaklaşırken bana doğru koşan bir Suho görmemiştim. Ya da bir adet Wushu ustası Tao ?

Baekhyun da, benim onları aradığımı hissetmiş gibi açıkladı.

" Suho ' nun zengin kız arkadaşları ile ufak bir görüşmesi varmış ve senden daha önemliymiş..." Abimin şerefsiz bir zengin piliç avcısı olduğundan bahsetmiş miydim ? " Ve Tao da...kampüste. Önemli bir sınavı var. Akşam yemeğine yetişecekler ama. Merak etme Hun. " Tao kesinlikle bir inek. Peh , sınavmış. En yakın arkadaşım olacak bi de. Hiç mi özlemedin vefasız ?

" Ah, nedense hiç şaşırmadım ama...neyse." Ellerimi cebime sokarken Kris , üşüdüğümü anlamış olacak ki üstündeki deri montu omuzlarıma bırakıp saçlarımı karıştırdı.

" Pembe saç...çok yakışmış." Sırıtarak onu onaylarken Chen çoktan bavulumu kapmıştı. Baekhyunsa bizimle ilgilenmeyerek, havalimanının çıkış kapısına ilerliyordu.

İki yıl önce, annemin aniden ölümüyle toparlanamamıştım. Ne kadar abim, Kris ve diğerleri benimle ilgilensede berbat durumdaydım. Kore bana, annemi hatırlattığı için Amerika' ya gitme kararı alarak üniversiteye, New York'ta başlamıştım.

Aradan iki yıl geçmişti ve babamın yoğun ısrarları nedeniyle buraya, ait olduğum ülkeme geri dönmek zorunda kalmıştım. Ve işte buradaydım. Ailemin ve sevdiklerimin yanında.

Kris hyung kollarını omzuma atarken beni kendine çekti. Ve kulağıma doğru fısıldayarak,

" Benden duymuş olma ama, Babanının iş birliği ile senin için hazırlanan bir ' hoşgeldin' partisi var. Suho ve Tao da yardım ediyorlar. Anlayacağın, gayet sıkıcı bir akşam olacak. Kendini hazırla Sehun. Bugün seni, babandan ben bile kurtaramam,üzgünüm. "

Sıkıntıyla yanaklarımı şişirdim. Bekle beni,artık sürpriz olmayan sıkıcı hoşgeldin partim. Cumhurbaşkanı gelmese bari. Babamdan beklerim, hani.

···

Gövdemi saran gömleğim, siyah dar paça pantolonum ve Baekhyun' un zorla sürdüğü eyeliner ile fena halde seksiydim. Pembe saçlarıma rağmen.

Babamın sahibi olduğu ve benim varisi olduğum şirkete geldiğimizde, lüks arabadan indim. Gazeticiler ve kameralar etrafımı sararken sıralanan sorular canımı sıkıyordu.

Bay Oh, neden Amerika' dan döndünüz ?

Geçen ay anneniz için düzenlenen anma gününde neden yoktunuz ?

Abiniz Suho' nun şirketten feragât ettiği söyleniyor, bu doğru mu ?


Babanız emekliye ayrılacak mı? Ne zaman şirketin başına geçeceksiniz ?

Sorulara cevap vermeden geçiştirdiğimde korumalarım beni şirket binasına sokmuştu. Büyük salona giriş yaptığımda , yüzlerce kişi bana bakıyordu. Etrafta gazeticeler vardı ve babam mikrafonla konuşuyordu. Beni farkettiğinde gülümseyerek davetlilere beni takdim etti. Salonda tanımadığım yüzlerce insan vardı. Ve hepsi beni alkışlıyordu.

Kapıda öylece durduğumu farkedince babamın konuşma yaptığı kürsiye çıktım. Burada ters giden bir şeyler vardı. Bu bir hoşgeldin partisine benzemiyordu. Daha farklıydı. Daha resmi. Sanki basın bir açıklaması gibiydi.

" Herkese tekrardan hoşgeldiniz diyorum. Bildiğiniz üzere yanımdaki kişi Oh Sehun. Kendisi şirketimin varisi , ikinci oğlum. Daha bu sabah Amerika' dan , benim ricam üzerine geldi.

Eşim öldüğü zaman farkettim ki, bu şirketi yönetemeyecek kadar yaşlandım. Anlayacağınız o ki, emekliye ayrılıyorum. Ve şirketimi oğullarıma devrediyorum. Fakat, büyük oğlumun hayali bu şirket değilmiş. Kendisi mimar olmak istediğini söyledi. Bu yüzden şirketimi, küçük oğlum Oh Sehun' a devrediyorum.

Ve ayrıca şu önemli gelişmeyi de size duyurmak, sevincimi paylaşmak istiyorum. Oğlum Sehun, haftaya evleniyor. Şirketimizin erkek mankeni, Kim Jongin ile. "

Ne ?! Ne ?! Ne ?!

···

Y/N: İlk bölümde olayları biraz anlayın istedim. Bu yüzden Kai yoktu. Miane. :) Herneyse, nasıldı ?

Love Rain || Sekai √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin