final

39 8 14
                                    

childe:

bir noktada duruyorum. dünyada yeri yok bu noktanın, var olan bir yer değil. kimsenin bilmediği, kimsenin beni buradan göremediği ama benim herkesi gördüğüm bir nokta. gördüğüm görüntüler, farklı zaman dilimlerinden farklı görüntüler.

lumine her zamanki gibi beyaz bir elbise, beyaz bir topuklu ayakkabı giyinmiş. şimdi daha mutlu. boşandıktan sonra, hayatında bir sürü şey değişmiş. hayat ona güzel yönlerini göstermiş. elinde ağır bir kutu var, telaşla koşuyor. işi için belki de? çünkü kendini artık işine vermiş sadece. hızlıca koşarken birisine çarpıyor. kutular yere dökülüyor. telaşla yere eğiliyor lumine çünkü geç kalacak. çarptığı kişi de eğiliyor ona yardım etmek için. ikiside elini kutuya koyunca bakışlarını kaldırıp birbirlerine bakıyorlar. kazuha ve lumine. kazuha demişken, bir kedi sahiplendi o biliyor musun? instagramda sadece onun kedisinin resimleri var..sonrasında kazuha ayağı kalkıyor kutuyu eline alıp. lumine de teşekkür ediyor ona. başını ediyor nazikçe. sonrasında ikisi de arkasına dönüyor, önlerinde beliren uzun siyah çizgi onların birleşmiş hayatlarının çizgisi oluyor.

mona, heyecanla yanında duran uzun boylu kadına bir şeyler anlatıyor. rosaria onun ismi, mona bir keresinde onu dudağından öpmüştü. doğum günü partisinde, hatırlıyor musun scaramouche? rosaria, onun anlattığı astronomi ile ilgili olan şeyleri ilgiyle dinliyor. gülümseyerek izliyor onu. aklına gelir miydi o ikisinin ortak bir hayat cizgisi olacağını? üstelik birbirleri hakkında ilk izlenimleri pek de iyi değildi ama.. önlerinde uzun bir hayat çizgisi var onlarında. upuzun. inişli çıkışlı. eh, idare eder.

nahida, hala hukuk bürosunda çalışıyor ve hala mutlu gözüküyor. insanların hakkını aramak, onları korumak onu her zaman mutlu etmişti zaten. Tek başına olacak olsa bile, onun hayat çizgisi de önünde belirmiş. zaten, nahida dan başka bir hayat beklemezdin dimi scaramouche? o.. hep neşeli ve mutlu birisi olmuştur, işini seven ve nazik birisi.


arlecchino hala fatui için calisiyor. şikayetçi de değil. her akşam eve, evlatlarının yanına dönmekten memnun. eve girip, cocuklarina gülümsemek onu hayat enerjisi ile dolduruyor. bir kaç ilişkisi oldu ama.. dul anne olmak, onu zaten yeteri kadar mutlu ediyordu. çocukları ve onun önünde de güzel bir hayat çizgisi var.

maalesef, senin hayat çizgin o gece sonlandı scaramouche. hayatın kötü yanı da bu, tam değerini anlamış iken çok geç kalmış olma olasılığın olabilir. ben geç anladım, hayatımın sen olduğunu anladığımda. ama bazen işler istediğin gibi gitmeyebiliyor. herkes, artık hayatıma bakmami söylüyor iken ben hayatımı kaybetmiştim, nasıl yapabilirdim ki bunu? sadece gereksiz bir teselli. belki de benim yerimde olmadıkları için seviniyor herkes. benim gibi, sevdiğimi kaybetmediğim için. çünkü onlar, kendi hayat çizgilerine ilerleyebiliyor şuanda. onlar için hayat durmadı ama senin için durdu, bir nevi benim için de durdu. şanslı olduklarını düşünüyorlar kesinlikle. bana bakiyip acımıyorlar, üzülmüyorlar. bana baktıklarında şükrediyorlar sadece.

söylesene scaramouche?
hala yaşasan, bizim hayat çizgimiz nasıl olurdu? evlatlık edinir miydik, yoksa senin dediğin gibi bir hayvan mı sahiplenirdik? kesinlikle, kedi olurdu o da. aynı eve taşınırdık, eşyaları yerleştirirken bana sürekli bağırıp dururdun çünkü işten kaytarıyor olmam sinirini bozardi. sonra sen iyice sinirlendikten sonra sana sarılır, yanağını öperdim. bana vuracak olsan bile, ben işime geri dönünce kimsenin görmediği bir anda gülümserdin. işe giderken, her sabah yanağımı öpmeni isterdim ama bence, yanağını öpüp seni işe yollayan kişi ben olurdum. sen güzel yemek yapamadığın için, ben her akşam sana en güzel yemekleri yapardım çünkü sen bunu hak ediyorsun! male-wife olacağım kesin ya..

ahahahahahahha.
ah..

acıtıyor scaramouche. anlarsın ya.. şimdi mezarına bakıyor olmak, o kadar acıtıyor ki.

çiçekleri sevmezsin, biliyorum. bende hergün saatlerce gelip mezarının başında oturup seninle konuşuyorum.

hey, scara?
hayatımı bir süreliğine güzel kıldığın için teşekkür ederim. biraz baş ağrısı oldun ama.. seninle evleneceğimi düşünmek, seni öpebilmek, sana sarılabilmek, seni uyuz etmek hayatımın en güzel dönemleriydi.

teşekkür ederim.

chiscara ; wasted summers.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin