•Ada

19 3 3
                                    

•Ada
Bu gün tedavimde bir gelişme var mı yok mu onu öğreneceğim. Gerçi kendimi eskisinden iyi hissediyorum. Rahatlamış ,özgür ve en önemlisi mutlu hissediyorum. Tedavimde bir gelişme olursa. Yarın Türkiyeye gideceğim. Annemi babamı arkadaşlarımı görmeye. Ama korkuyorum ya onuda görürsem. Ne düşünürüm ne yaparım bilmiyorum. Kaldığım aparttan hazırlanıp çıktım. Küçük 2+1 bi ev di. Biri benim odamdı diğeri iste bomboş duran bir yerdi. Odalar zaten yan yanaydı kapıdan girer girmez amerikan mutfak be salon vardı. Sol tarafta iki göz oda. Hazırlanıp hastaneye gittim.

Yolda arabayla giderken karşımdan biri geliyordu. O da arabadaydı ama çok tanıdık bi yüzdü. İnsanlar cidden birbirlerine benziyorlar. Boranın tıpa tıp aynısıydı. Görünce kalbim çarpıntı yapmaya başladı.

O gün tamamen hastanede testlerle geçti. Şu an doktorun odasında Selinle beraber oturmuş sonucun ne olduğunu duymayı bekliyoruz.

Yarım saat bir bekleyişten sonra doktorum bana tedavinin iyiye gittiğini. Ama Türkiye için biraz daha beklemem gerektiğini söyledi. Biraz üzüldüm açıkcası annemle babamı göremeyeceğim için. Ama tedavim ilerlediği için de çok mutluyum. Her akşam Öyküyle görüntülü konuşuyoruz. Dün annem gil telefonumu açmamıştı. Akşam Öyküyle beraber bana sürpriz yapmışlardı. Günlerim güzel geçiyordu. Selinle eğleniyorduk. Bu gün bunun şerefine yeni açılan bir bara gitmeye karar verdik. Eve dönüp güzelce hazırlandım. Kısa kırmızı elbisemi giydim. Ayakkabı olarak burdan beğendiğim bi topukluyu alıp giydim. Beyaz minik bir el çantası alıp çıktım. Selini bekledim. Sabah Boraya benzettiğim adam. Önümden bana bakarak geçti. Boramı yoksa bu diye heyecanlandım. Ama Bora olsa çoktan benimle konuşurdu ciddi bir benzerlik söz konusu. Selin geldiğinde arabaya bindim. Bizi bara götürdü. Biraz oturduk sonra kalkıp  bir iki kadeh bişeyler içmeye bara ilerledik. Biraz bişeyler içip sohbet ettik. Sonra bir adamın bana dik dik baktığını fark ettim. Bende gözü korksun diye gözlerimi kaçırmadan baktım. Ama yanlış seçim adam dibimizdeydi aramızda iki sandalye vardı. Kalkıp yanıma geldi. Yanımdaki sandalyeye oturup. "Burada güzel türk hanfendiler olduğunu bilmiyordum. Buraya çok sık gelir misin?" Kafamı sağa sola çevirdim. "Gelseydin görürdüm diye düşünüyorum." Elini uzattı "ben Rüzgar" bende elini sıkmadan kafamı salladım. "Ada" dedim sadece. "Titizsin galiba elimi sıkmaman ondandır diye düşünüyorum." Kafamı ona doğru hiç çevirmeden konuşmama devam ettim. "Ben kimsenin elini sıkmam." Adam bar taburesini bana doğru yaklaştırdı. Eğilik kulağımla boynumun arasına fısıldadı. "Elimi sıkmama gerek yok beni tanımanı isterim. Burdan başka yere geçelim mi?" Boynumdan uzaklaşıp cevabımı bekler gibi baktı. "Hayır teşekkürler arkadaşımı bekliyorum." Tekrar yaklaştı bu sefer yüzünü yüzüme doğru yaklaştırdı. Bende refleksle geri çekildim. "Arkadaşın da bizimle takılır ne dersin?" Dedi. Ayaklandım "hayır teşekkürler gerek yok" dedim. Oda benimle ayaklandı elini belime atıp beni kendine doğru çekti. Elinin belimde durması kısa sürmedi. Çünkü şu an Bora adamı dövüyor. Evet yanlış okumuyorsunuz. Elini belime attı Bora gelip adamın bileğinden tuttup ters çevirdi. "O benim benden başkası ona dokunamaz. Ben yemin ettim benden başkası ona dokunursa o eli kırarım diye" sonra adamı çevirip elini kırdı. Adam elini tutup doğrulduğunda bi de kafa attı. Tam o sıra Selin koşarak geldi. Koluma girip "Sen iyimisin bir şeyin var mı?" Dedi. Bense şoku atlatamadığım için sadece kafamı sağa sola çevirdim. "Ada gel gidelim burdan sarhoşlar her yerde kim bilir ne için kavga ettiler." Beni arabaya doğru götürdü. Selin arabaya binip bana doğru geldi. Tam o sıra Bora gelip kolumdan tuttu beni kendine çevirdi. "Sen iyimisin? Özür dilerim seni korkutmak istemedim." Selin arabadan inip koşarak geldi. Borayı itip "Leave him alone dirty drunk (onu rahat bırak pis sarhoş)" Bora bir adım atıp. "Ben sarhoş değilim sadece Adayı korudum." Selin bunu duyunca bana baktı bende mahçup bir sesle. "Tanıştırayım Selin Bora, Bora Selin" Selin olayın şokunu atlatamamışçasına. "B-Bu Bora mı?" kafamı salladım. Bora lafa atlayı. "Ada beni dinlemen lazım artık." Bir adım geri atıp "üzgünüm Bora bana yaptıklarından sonra seni dinlemek istemiyorum. Beni cidden sevdiğini düşünmüştüm. Bana değer verdiğini düşünmüştüm. Bana iyi gelmiştin. Şimdiyse beni kötü yapan tek kişi sensin. Teşekkür ederim beni koruduğun için ama senin korumana ihtiyacım yok. Kendine koruyacak başka birini bul. Ben senin oyuncağın olamam. Ayrıca ben senin de değilim. Ben istersem herkes istediği yere dokunur. Ve bu seni ilgilendirmez. Artık seni görmek istemiyorum git burdan hayatını yaşa. Kendine senin yiyeceğin haltları affedecek birini bul. Bu ben değilim beni rahat bırak." Arkamı dönüp arabaya bindim. Boraysa sanki söylediklerimi hazmedememiş gibi orda öylece kaldı.

Bilinmeyen Mesaj Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ