Bölüm 6: Tehlikenin Kanı

26 0 12
                                    

**•̩̩͙✩•̩̩͙*˚  ˚*•̩̩͙✩•̩̩͙*˚*✰.


''Öncelikle, guruplara ayrılacağız ki onu bulabilmemiz daha kolay olsun. Ben, Mila ve Sheila'yla gideceğim. Dawson, Valeria ve Darian, üçünüz birlikte gideceksiniz. Saraydaki talim, yemek ve taht odalarına biz; yatakhanelerin olduğu koridorlara, balo salonu ve kütüphaneye siz bakacaksınız,'' Sesi otoriter bir şekilde çıkan Isabella, hepimizin yüzüne teker teker baktı. ''Yanınıza silah aldınız mı?'' Olumlu cevap verince yeniden konuşmaya başladı.

''Unutmayın, amacımız onu öldürmek değil mecbur kalırsak sadece bayıltmak. Kolyeyi geri almalıyız.'' 

Tanıştığımız ilk günden beri her şey çok değişmişti, yaşanan olaylar sayesinde daha da yakınlaşmıştık. Ben ise, her ne kadar öyle gözükmese de içimizden biri ölecek diye korkuyordum. Hayatımda Sheila dışında hiç arkadaşım olmamıştı, ta ki günler önce muhafızlar beni o odaya, Isabella, Dawson ve Darian'ın yanına götürene kadar.

İçinde olduğumuz guruplarla birlikte yola koyulduk. Bizim ilk gideceğimiz yer kütüphaneydi, 3 kişi olduğumuz için bölümlere hızlıca bakabilecektik. Karanlık ve sessiz koridorlarda yürürken sadece nefes, ayak ve dışarıdan gelen rüzgar sesleri vardı. Hava, sabah güneşliyken gece yarısına doğru rüzgar sesleri artmış, en sonunda da fırtına çıkmıştı.

Elimdeki gaz lambası ve çakan şimşeklerin ışığı sayesinde etrafı görebiliyorduk. Kütüphaneye giden koridorda durduk. ''Planladığımız gibi.'' dedi Darian. Aynı zamanda kütüphanenin önündeki muhafızlara bakıyordu. ''Bir sorun çıkarsa ben halledeceğim. Siz içeri girmeye çalışın, hadi!'' Hazır olduğumda koşarak muhafızların yanına, yüzüme korkmuş bir ifade takarak gittim. Beni gördüklerinde iki muhafız da kaşlarını çattı. Konuşmalarına fırsat vermeden söze girdim.

''O-odamdan sesler geliyor! L-lütfen yardım edin!'' 

Çatık kaşlarıyla birbirlerine baktılar, bir muhafız başını salladı ve diğer muhafız ilerleyerek odalara giden koridorlardan birine girdi. Kalan muhafız bana döndü.

''Prenses Valeria, odanıza bakması için birini gönderdim. Güvenle odanıza dönebilirsiniz.'' Ben konuşacakken Dawson koşarak yanıma geldi. ''Ahh, Prenses Valeria sizi arıyordum. Odanızdan gelen sesleri duyup size bakmaya geldim ama yoktunuz!'' Yüzüne endişeli bir ifade takınmıştı. 

''Endişelenmenize gerek yok Prens Dawson, Prenses Valeria'nın odasına bir muhafız gönderdim. Şimdi ikinizden de güvenle odanıza gitmenizi rica ediyorum.'' Planımız işe yaramayınca, ne yapacağımı düşünmeye başlamıştım, ta ki koşuşturma sesleri gelinceye kadar. Arkamı döndüğümde muhafızın yanına doğru koşan Darian'ı gördüm. Tam karşısında durduğunda işaret parmağıyla sol tarafını işaret etti. 

''Orada bir kurt var!''

Dediğinde muhafız korkuyla başını sola çevirdi, Darian muhafızın yanağına bir yumruk yapıştırdı. Muhafız hem acı, hem de kurt olduğunu düşünmenin korkusuyla sersemleyip yere düştü, ardından bayıldı. Bunun üzerine Darian sırıtarak eğildi, ve kütüphanenin anahtarını muhafızdan aldı. Aynı şekilde geri kalkıp üzerini düzelttiğinde, ''Temiz iş.'' dedi.

Dawson'a baktıktan sonra bir anda ikimizde kahkahalarla gülmeye başladık. Biz gülerken Darian, kütüphanenin önüne gelip anahtarla kapıyı açtı. ''Diğer muhafız gelmeden hemen bakıp çıkın, ben burada nöbet tutarım. Ardından hep birlikte yatakhane koridorlarına bakarız.'' Gülmekten gözlerimden akan yaşları sildim, önce Darian'a, ardından Dawson'a döndüm ve cevapladım. ''Tamam, hadi gidelim.'' İkimiz de hızlıca içeri girdik. Darian kapıyı, bize seslendiğinde duymamız için aralık bırakmıştı. Hızlıca kütüphanede kimsenin gitmediği bölümlere ilerledim. Alves'in orada saklanabileceğini düşünüyordum. Vardığımda neredeyse tavana kadar uzanan kitaplıkların arasına bakmaya başladım. Prensesle her an karşılaşabilme ihtimaline karşı belime sakladığım hançeri elime alıp sıkıca tuttum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: 7 days ago ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Bir Yıldız KehanetiWhere stories live. Discover now