gün gelir... wanderer s*kilir(just kidding arkadaşlar jk)

8 1 0
                                    

Paimon: WANDEREEEEEEEEEEEEEER! HADİİİ! BİZMİ DOKTORA GİDİCEZ SEN Mİ?

wanderer: SİZ NİYE GELİYORSUNUZ AMK?

Wanderer Mabetin kapısına traveler tarafından sürüklenerek getirilmişti. Kollarını birleştirmiş ve somurtuyordu. Şapkası yere düşmüştü. Mei şapkayı aldı ve kafasına taktı.

Wanderer: şapkamı ver mei

Mei: gel de al.

Wanderer: A...

Mabetin kapısına doğru koşmuştu. Bir an sırtında el hissetti. Küçük lord kusanali idi. Gülümsüyordu.

Traveler: hadi çıkalım

Wanderer somurtkan yüzü ile kafasını salladı. Onlar da kapıya gittiler. Wanderer şapkasını geri aldıktan sonra yola koyuldular.

                             .......

Bimarstan nın dışında onları biri karşıladı. Tahmin edin kim.

Baguette: ooo hoş geldiniz sefalar getirdiniz bu ne sürpriz böyle.

Paimon: meraba

Baguette: tanışalım, ben Baguette sizin isminiz nelerdir.

Traveler: ben ..... bunlarda paimon ve mei

Baguette hepsi ile el sıkışmıştı. En iyi de paimon la anlaşmıştı. Mei her zamanki gibi kendini tanıtırken "ben electro archon raiden ei nin kızıyım" demeyi de unutmamıştı. Baguette bir wanderer birde mei ye bakıp sordu?

—akraba mısınız?

Mei tam evet diyecekken wanderer hızlıca ve yüksek sesle "hayır" demişti. Sonrada "benim electro archon la nasıl bir bağlantım olabilir" demişti. Baguette tek kaşını kaldırdıktan sonra tekrar gülümseyip hadi "içeri geçin" dedi.

İçeri girdiklerinde baguette oradaki yataklardan birine oturmasını söylemişti. Wanderer bacak bacak üstüne atmış bekliyordu. Paimon wandererin tepesinde ona bir şeyler söylüyordu ama o dinlemiyordu. Mei gözlerini kocaman açmış ve meraklı bir şekilde etrafı inceliyordu. Traveler ise mei nin peşindeydi. En sonunda paimon ile yer değiştirdiler. Traveler wandererin yanına oturmuştu.

Traveler: ilk, burada döngünün içinde nahida ile tanışmıştık. Gerçi dışarıdaydık ama ne olaydı. Hepsi dottore nin planıydı.

Wanderer: o piçin yapmadığı şey varmı cidden. Bu arada ben o döngünün olacağını biliyordum. O yüzden sumeruya bir süre girmemiz yasaktı.

Traveler: samsara....

O sırada baguette gelmişti ve bir tabure çekip wandererin karşısına oturmuştu. Sordu:

Baguette: bebek kaç aylık oldu?

Wanderer: gerizekalı

Baguette: tamam ya kızma.

Arkada mei ve paimon aşırı gürültü yaptığı için baguette arkasını döndü

Baguette: burada başka hastalarda oluyor. Dışarı çıksanız çok daha iyi olur. Kalabalık olmasın.

Traveler: bende çıkayım mı?

Baguette: yok sen ses yapmıyorsun sıkıntı olmaz.

Paimon ve mei zorla olsada çıkmak zorunda kaldılar. Mei yi bırak paimonda etrafı karıştırıyordu. Çok ta gürültü yapıyorlardı.

Baguette: mei sanırım biraz sıkıntılı

Traveler: mei, raiden ei nin kuklasıdır. Bu sebeple biyolojik yaşı 16 görünsede gerçek yaşı farklı.

Baguette: kaç ki?

Wanderer: 1

Baguette: hadi ya jsbdhsvsh. Eee nasıl oldun?

Wanderer: bence ben bir haftadır boş yere alçıyı takıyorum.

Baguette: bana kuşlar dedi ki ilk hafta hiç çıkmamışsın. Çok endişelenmişler benim kardeş hazretleri.

Wanderer: sen bana rapor verdin bende yattım ne yapmamı bekliyordun.

Baguette: herneyse hadi şu alçıyı çıkaralım.

Wanderer kafasındaki koca şapkatı çıkardı ve arkasına doğru koydu. Soğuk soğuk terlemeye başlamıştı bile. Treveler onun sağ tarafında oturuyordu. Göz göre geldiler. Treveler gülümsemişti.
Baguette sehpaya koyduğu tepsiden ucunda yuvarlak bıçak olan kesici bir aleti eline aldı. Düğmesine bastı ve dönmeye(?) Başladı. Wanderer onu görünce sordu

Wanderer: bir dakika. O şey kolumu keserse?

Baguette: kesmez

Baguette kendi elinin üzerinde tuttu. Birden durmuştu. Havaya kaldırınca tekrar çalışmıştı.

Baguette: bu dönmüyor titriyor. Sadece sert şeyleri kesiyor.

Traveler: ilginç

Baguette: hazır mısın?

Hiçte hazır değildi. Tabi hayır diyecek hali de yok.

Wanderer: evet.

Baguette alçıyı kesmeye başlamıştı. Refleks olarak gözlerini kapamıştı. Sonra elinin hafifçe gıdıklandığını, hissetti. Gözlerini açmıştı. Alçısı nın yarısı kesilmişti...

Baguette yavaşça alçıyı çıkarmaya başladı. Sonunda çıkmıştı eli serbestti. Çok mutlu olmuştu.

Baguette: dur daha hareket ettirme. Biraz bekleyelim.

Bu sırada baguette şu önseziyi kullanarak wandererin bileğine bakmıştı. Gülümsedi ve:

Baguette: tamamen iyileşmiş. Artık hareket ettirebilirsin.

Wanderer orta parmak hareketini yaptı. Pis pis sırıttı. Traveler elini kapatması için tuttu. Bıraktıktan sonra elini döndürdü. Çok mutlu olmuştu. Gözlerinden den anlaşılıyordu. Elide iyileştiğini için artık uçabilecekti. Onu engelleyecek herhangi bir şey yoktu.

Baguette: şimdi tansiyonu nu ve ateşini ölçücem.

Wanderer: neden her seferinde ölçüyorsun? Sadece ben değil.

Baguette: bu gün sana bir şeyler olmuş. Soru sorup aorup duruyorsun. Neyse. Bazen lazım oluyor. Mesela senin tansiyonun 2 hafta önce geldiğinde düşüktü. Birde onun için ayrı bir iğne vurmuştum. Yada herhangi bir hastaya ilaç verildikten sonra yan etkisi olmuşmu diye de bi vermeden önce, bi de ilacı verdikten sonra ölçeriz.

Wanderer kafasını olumlu anlamda sallamıştı. Tansiyonunu ölmesi için kolunu uzatmıştı. Ölçüm bittikten sonra ateşide ölçüldü. Bu sefer kulağına atletin ucunu sokarak ölmüştü ama bu sefer alet çok daha farklıydı. Önceki koltuk altından ölçülüyordu.

Wanderer: zenginleşmişsin.

Baguette: fark etmene sevindim. Fontaineden yeni geldi. Eski emektarı çerçeveletip duvara asmak isterdim ama bir gün bunlar bozulursa onlar lazım olabilir diye kutuya koyup kaldırdık.

Wanderer: yazık olmuş.

Baguette: neyse sizin işiniz bitti. Geçmiş olsun

Ayaklanıyor ve dışarıya çıktılar. Paimon ve mei hemen onların yanına geldi. Ağızları doluydu. Karşıdaki maaş dondurmacısından 3 top dondurma gömmüşlerdi.

Paimon: eline kavuştun mu?

Wanderer: hemde nasıl.

Mei: limonlu ve çilekli dondurmanın tadı çok güzel sizde alın.

Traveler: hadi alalım...

Yazmaya üşendim...





Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Wanderer: HAYATIMI MAHVETTİN!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin