Birazcık şansı yaver gitse de kimseye görünmeden o odaya girebilseydi...

Ama neredeydi onda o şans! Selen Gediz'in oda numarasını allak bullak bir halde öğrenip yavaş adımlarla odaya yaklaşırken Tarık Bey kapı gibi duruyordu odanın önünde ve Selen'i gördüğü an da yüzünün ifadesi değişmişti.

__ Ahh Selen... Ne işin var burada?
Tarık Bey onu gördüğüne şaşırmasa da hayal kırıklılığı gözlerine yansımıştı. Selen babasının önünde dururken kararlı görünmeye gayret ediyordu.

__ Onunla konuşabildin mi?

__ Hayır, onu odaya alalı daha bir saat oldu. Biraz daha verdikleri ilacın etkisinde olacakmış. Ben onunla tamamen uyanıkken konuşmak istiyorum.

__ Benim için fark etmez.

Tarık Bey kaşlarını çatarken başını sallamıştı hemen.

__ Olmaz Selen! Hem Korhan'ın burada olduğundan haberi var mı?

Bitkindi Selen, saatlerce uyumuş olmasına rağmen hiç dinlenememişti ve hiçbir karşı çıkışa tahammül edecek hali yoktu!

__ Baba, dedi Selen sakin olmaya çalışan bir halde.

Gediz sana, Alper'e... Hepinize kin duyuyor. Sizin yerinize ben konuşursam daha faydalı olabilir.

__ Sen de onu bıçakladın Selen, sana da kin duyduğuna eminim! Hem... Sen yeterince faydalı oldun zaten!

Selen daha fazla kendini kontrol edemeyecekti. Titremeye başlayan elini yavaşça saçlarına götürürken bir an gözlerini kapatarak sakinleştirmeye çalıştı kendisini.

__ Selen... İyi misin?

Tarık Bey endişeyle Selen'i kolundan tuttu ama onun hızla kolunu kendisinden çekmesi içini sızlatmıştı.

__ Anlamıyorsun! Evet, onu yaralayan benim, bu yüzden benim konuşmam lazım! En azından önce bırak ben konuşayım!

Koca bir şirketi idare eden Tarık Bey Selen'i hiçbir şekilde yönetemiyor ve çaresiz kalıyordu. Anlıyordu da onu... Konuşmaya, onu görmeye ihtiyacı olduğunun da farkındaydı ancak Gediz'e güvenmiyordu. Selen'i daha kötü etkileyebilir, ruhunu daha çok zedeleyebilirdi! Üstelik Korhan da buna izin vermesini asla istemezdi!

Tarık Bey derin bir nefes alırken bu defa Selen Tarık Beyin kolunu tutmuştu.

__ Benim yalnız başıma görüşmemi istemiyorsun, biliyorum. Kapıyı açık bıraksak... Ne bileyim, görünmeden bizi dinleyemez misin? Eğer sonra gerek duyarsan müdahale edersin ama lütfen... Şimdi lütfen önümde durma!

Tarık Bey ona izin vermenin doğruluğundan emin olamasa da gülümsemişti hafifçe.

__ Siz kadınlar... Pekâlâ, ama sadece beş dakika ve ben de kapıda olacağım.

Selen heyecan ve korku arasında başını sallamıştı onaylarcasına. Ardından Tarık Bey kapıyı açarak yavaşça kenara çekildi. Bunun üzerine içinde tereddütlerle odaya girdi Selen. Hafif karanlık odaya güneş ışığı sızıyordu, her hastane odası gibi hastalık kokuyordu sanki. Bir an midesinin ayağa kalktığını hissetti. Ama başını ağrıtıp midesini bulandıran şey koku değil stresti, biliyordu.

Yavaş adımlarla odada ilerlerken sol tarafta kalan koca yatağı fark etti sonunda.

Gediz... Yanında kocaman bir makine, başucunda serum ile yatağın ortasında hareketsizce yatıyordu. Yüzü oldukça solgun görünüyordu ama yanında ki makine kalp atışları ve tansiyonunun normal olduğunu söylüyordu.

Kor GibiWhere stories live. Discover now