26.Bölüm

131 10 7
                                    

●○ Camila Cabello - Never Be The Same ○●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

●○ Camila Cabello - Never Be The Same ○●

İçimdeki öfke geçmiyordu bunu kesinlikle söyleyebilirdim. Ancak onu görünce öfkemi yeterince gösteremiyordum. Yaptıklarının üzerini kapatmaya , bana unutturmaya çalışıyordu. Bu düşündüğü kadar kolay olmayacaktı. O aynı Daniel gibi karşı tarafı çok iyi bir şekilde etkileyebiliyordu ya da ben ondan etkileniyordum.

Çenemdeki elini tutup ittim. Kahverengi gözleri şaşkındı. Bir adım geri çekildi. "Tamam , tamam."

"Yaptığından böylece sıyrılacağını düşünüyorsan yanılıyorsun , Prens."dedim bir kaşımı kaldırarak. Son sözümü bilerek vurgulu söylemiştim.

Bunun üzerine gülümsedi. "Sana kendimi affettireceğim , Kate. Yaptığım şey doğru değildi biliyorum ama her insan hata yapar değil mi ?" Kaşları aynı anda yukarı kalktı. Başını bana doğru hafifçe eğmişti. Yüzü çok güzeldi. Bir erkeğe göre bile güzeldi. Annesine çok benziyordu. Kahverengi delici gözleri ve kahverengi saçları annesinden geliyordu.

Elbette insanlar hata yapar. Hata yapan insanlar ise sonuçlarına katlanmak zorundadır. Gözlerimi ondan kaçırmadım ama ona cevap da vermedim. Yüzü gülümsedi. Bakışlarını önüne çevirdi. Parmaklarıyla oynadı. Yüzüne doğru gelen saçları tarar gibi yaptı. "Bir gününüzü bana ayırabilir misiniz , Prenses ?"dedi ve önümde bana karşı reverenas verdi. Hala eğilmişken kafasını hafifçe kaldırdı. Gözlerimin içine baktı. O sırada gözlerindeki o değişik ifadeyi görmüştüm. Hırs , şehvet , kararlılık

"Hayır , ayıramaz."

Arkadan bir ses geldiğinde yerinde doğruldu. Arkama baktım. Prenses Elena bebek mavisi elbisesiyle bize doğru geliyordu. Uzun sarı saçlarını açık bırakmıştı. Bu onun ev haliydi. Ancak onun ev hali bile gösterişliydi. Bu sefer taç takmamıştı. Beyaz yüzü William'ı andırıyordu. O babasının kızıydı. William ise annesinin...

Yanıma geldiğinde koluma girdi , onunla ilk karşılaşmamızdaki gibi. O zaman çok şaşırmıştım ama şimdi şaşırmamıştım. "Yalnız seninle böyle davranıyor , bence değerini bilmelisin." Bana yandan bir bakış attı. Diğer elini koluma doğru uzattı ve dokundu. "Bize karşı davranışını görmeni istemem." Bakışlarını ona çevirdi.

"Ne yapıyormuşum ki ?"dedi William şaşkın ifadeyle. Sanki Elena'ya söylememesi gereken bir şey söylemiş gibi bakıyordu.

"Şöyle bir düşüneyim. Mesela hiç yanımıza uğramıyorsun."

Gözlerim ikisi arasında gidip geliyordu. William cevap vermek için ağzını açtığında Prenses lafa atladı.

"Hadi , önden git de bizde seni takip edelim."dedi Prenses eliyle git işareti yaparak. Hayalleri suya düşmüş William umutsuzca arkasını döndü ve koridorda ilerlemeye başladı. Bizde arkasından yavaşça onu takip etmeye başladık. Buckingham'ın bitmek bilmeyen koridorlarından geçiyorduk. William arada bir biz geliyor muyuz diye kontrol etmeyi ihmal etmiyordu. Elena yanımda hareketlendi. Adımlarını daha yavaş atmaya başlamıştı. William ile aramızdaki mesafeyi açıyordu. Bakışlarımı ona çevirdim. O ise gözlerini önden giden kişiye dikmişti.

YANSIMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin