"Bıktım" | 3

72 3 34
                                    

Sabah kalktım ve tavana baktım. Tam mutlu olacakken dün olanlar aklıma geldi ve gene yüzüm düştü.

Ayağa kalkıp boy aynama doğru yürüdüm ve mavi-beyaz dalgalı saçlarıma baktım. Gözlerim de mavi ve beyazdı. Ne kadar insanlar bana güzel olduğumu söylese bile ben kendimi her zaman çirkin bulmuştum ve bulacaktım.

(Aynı ben)

Sonra masamdan tarağımı aldım ve saçımı taramaya başladım, tarakla işim bittiğimde yerine geri koydum ve üstümü giyinip çıktım.

Bugün kahvaltımı doğa ile iç içe olan bir yerde yapmak istiyordum çünkü dün olan olayları unutmam gerekiyordu. Malikanenin bahçesindeki arabama bindim. Özel şoförüm arabayı sürerken ise aklımda 2 büyük soru vardı, Türkiye'ye onu sevdiğimi nasıl söyleyeceğim? Ve, Fransa ile İngiltere'nin kölesi olmaktan nasıl kurtulacağım? Tabi ki hiçbirinin cevabı yoktu. Olmayacaktı da.

Aslında ben hiçbir zaman Türkiye'ye karşı olmak istemedim. Annem bana her zaman Türklerin bizim düşmanımız olduğunu ve barbar olduklarını söyledi. Aksine ben Türkleri ve kültürlerini hep beğenmiş ve etkilenmişimdir. Zaten kültürlerimiz benziyor. Ama hayat nasıldır bilirsin, kendini ayaklarının üzerinde durmak hatta hayatta kalmak için sevdiğin insanlara bile zarar vermek zorunda kalırsın. Ve en üzücü durum da bu olunca insan en sonunda yıkılıyor. Sanırım bende yakında yıkılacağım...

Mekâna vardığımda arabamdan çıktım ve içeriye doğru yürüdüm, bütün masalar boştu çünkü hepsini ben rezerve etmiştim.

Garsonlardan biri bana doğru yürüdü ve konuştu.

🍷: Hoşgeldiniz Bay Yunanistan. Hangi masayı tercih ederdiniz acaba?

Etrafıma bakındım ve göle bakan bir masalardan birini istediğimi söyledim.

🇬🇷: Şuradaki masa olsun.

🍷: Efendim orası dolu.

🇬🇷: Ne? İyi de ben bütün masaları rezerve etmiştim.

🍷: Evet %99 unu etmişsiniz ama bir tanesi Bay Türkiye tarafından rezerve edilmiş.

Türkiye'nin de buraya geleceğini duyduğum an şoka uğradım. Çünkü ben buraya yanlız kalmaya gelmiştim. Tek başıma yalnız kalmaya, Türkiye ile değil.

🇬🇷: A-anladım, tamam o zaman onun yanındaki olsun madem...

🍷: Tamamdır, siz geçebilirsiniz efendim garsonlardan biri gelip size yardımcı olacaktır.

🇬🇷: Teşekkürler.

Dedim ve masaya geçtim. 2 dakika sonra zaten Türkiye'nin ve Rusya'nın sesini duydum. Anında arkamı döndüm ve onunda bana baktığını gördüm. Ve gene anında önüme döndüm ve yüzüm kızardı. Birkaç saniye sonra kendime geldim, Türkiye ile Rusya bana doğru yürüdü.

🇹🇷: Bak burada kimler varmış, balık?

🇬🇷: Bana öyle demeyi ne zaman keseceksin?

🇹🇷: İstanbul'u tekrar aldığın zaman.

Türkiye güldü, sonra tekrardan konuştu.

🇹🇷: Buarada, içmeyi sevdiğini bilmiyordum.

🇬🇷: Ne demeye çalışıyorsun?

🇹🇷: Burası ülkenin en ağır içkilerini satan yer balık. Haberin yok mu?

🇬🇷: Bir dakika, burası bir bar mı!?

🇹🇷: Evet, yoksa Rusya buraya neden gelsin ki?

Türkiye gene güler. Sonra Rusya'nın telefonu çalar.

Balık | Countryhumans Tureece (Turkey x Greece)Where stories live. Discover now