"Evet güzelim benim için gel." dediğinde daha fazla sıktım çarşafı.  Hızlandığında içimdeki kasılmalarım da hızlandı sanki. Bedenime çarpan kasıkları ille daha fazla dayanamayacağımı anladım. Beni al aşağı etti  resmen. Bedenim üzerinde istediği gibi hareket etmesi. Bana ateşlerde yanıyormuş gibi hissettirdi. 

Bacaklarım titremeye, rahmim kasılmaya başladığında. istemsizce kendimi sıkarak bacaklarımı kapatmak istedim. Bir eli ile beni okşarken diğeri ile bacaklarımı açık tutmaya çalıştı. Son saniyelere geldiğimde ise çığlık atar gibi sesler çıkardım. Seslerimden sonra hızlanarak girip çıkmaya başladı. 

"Geliyorum." 

Gelmek üzereyken titreyerek konuştuğumda Aslan da içimde sabit durarak bütün menilerini içime boşalttı. Kasılan bedenlerimiz bir birini tamamlar gibi kilitlendi adete. Son titreyişimize kadar kımıldamadık. 

Üzerime yorgunluk çöktüğünde ise aslan ellerimden tutarak bedenimi kedisine çekerek. İçimden çıkmadan kucağına aldı beni. " Şimdi duş alıyoruz." diyerek kucağında benimle beraber duşa doğru ilerledi. Kafamı omuzuna koyduğumda saçlarımı öptü. 

"Çok yoruldum." diye mırıldandığım da Aslan benim aksime keyifli sesi ile. "Biliyorum ama buna değdi." dedi.

Bu adam hiç mi yorulmaz. Suyu ayarlayarak duşa girdiğinde suyun bedenime değmesi ile ilk saniyeler  ürperdim. Ama sonra suyun sıcaklığına alıştığım da bedenimi tamamen Aslana bıraktım. Beni kucağından indirerek güzelce yıkadı. Sonra kendi de hızlıca duşunu aldı ve duşa kabinden çıktı. Beline hızlıca bir havlu sardı.  Yeni bir havlu ile bedenimi sararak odaya getirdi.. Saçlarımın ıslaklığını almak için saç havlusunu alarak yanıma geldi. Islaklığını aldığı saçlarımı bırakarak   üzerini giyindi hızlıca.

Buraya taşıdığımız kıyafetler arasından bana rahat bir eşofman takımı çıkardı. Yanıma gelerek iç çamaşırları giydirdi. Eşofman takımını da giydirerek saçlarımı sevdi. Beni kucakladığında kafamı boynuna gömdüm çok uykum vardı ama uyumamak için direndim. Beni lavabonun üzerine oturttuğunda kafamı kaldırdım. 

Banyo dolabından saç kurutma makinası almak için geriye çekildiğinde. Elinde tarak ve kurutma makinası ile yanıma geldi. Bacaklarımı iki yana açarak bacak aramda durdu ve saçlarımı taramaya başladı. Saçlarımı özenle taradıktan sonra yanaklarıma derince bir öpücük bıraktı. Benimle böyle ilgilenmesini çok seviyorum ve bu yüzden sesimi bile çıkarmıyorum. 

"Şimdi uslu kızım saçlarını kurutalım." dediğinde kafamı salladım. Önümde uzun boyundan dolayı çok rahat bir şekilde saçlarımı kurutmaya başladı.  Tamamen kuruttuğu saçlarımı geriye atarak yüzümü seyretmeye başladı. 

"Bu saçların da çok güzel ama kızıl daha çok yakışıyordu sana." 

"Bende seviyordum saçlarımı ama bebeğimiz için erkenden boyattım. Çünkü dipleri geldiğinde yada boya aktığın da tekrar tekrar boyatamazdım. Onun için zararlı." derken gülümsedim.

"Seni ve bebeğimizi çok seviyorum." derken  Aslan önümde eğilerek kafası ile karnımı aynı hizaya getirdi. "Varsın miniğimiz için annesi kumral saçlar ile gezsin." derken karnımın üzerine öpücük kondurup ayağa kalktı. Kollarımın altından tutarak tezgahtan indirdi. 

"Saçlarını örmemi ister misin?" diye sorduğunda gülümseyerek kafamı omuzuma koydum ve yüzüne baktım. "Bakma şöyle içim gidiyor kadın . Mavilerin bana aşk ile bakarken fırtınalar kopuyor şu yüreğimde." derken beni göğsüne çekerek sıkıca sardı. Kollarımı beline doladığımda kokusunu içime çektim. 

"Seni seviyorum. Adamım." dediğimde bedenimi geriye çekerek dudaklarıma öpücük kondurdu. 

"Seni seviyorum kadınım. Hadi dön şimdi saçını öreceğim." dediğinde arkamı döndüm hemen. Aynadan Aslan'ı seyrettim. Saçlarımı özenle tarayarak geriye doğru çekti. Sonra ise saçlarımı üçe bölerek örmeye başladı. Öyle dikkatle yapıyordu ki bunu sanırsın atomu parçalıyor. 

GECE  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin