HİSSLER

97 11 18
                                    

Jungkook odasında ki yatakta uzanmış gözlerinde ki yaşları siliyordu. Bundan bıkmıştı. Bir eşya gibi bir hayvan gibi sürekli bir yere hapsolmuş, kafeslenmiş, ve herkesin sahiplendiği bir eşya olmaktan sıkılmıştı. Artık kurtulmak istemiyordu. Zaten istese de kurtulamıyordu. Bu evde yaşamaya alışmak zorundaydı. En önemlisi taehyung'u unutup yeni bir hayat sürdürmek zorundaydı. Belli ki taehyung çoktan öyle yapmıştı.

.....................

4 Ay sonra

Sk: jungkook

Birazdan evde olacağım

İstediğin bir şey var mı?

Jk: hayır yok sadece yemeğe geç kalma.

Sk: hmhm...

Görüşürüz

Jk: görüşürüz

Jungkook yeni hayatında yaşamaya başlamıştı bile. Song'a iyice alışmış ve onu benimsemişti. Ama hâlâ dışarı çıkamıyordu. Evin hemen yanındaki küçük köşkte sevdiği adamın olduğunu bile bilmiyordu. Belki bir kere dışarı çıksa yine onu görüp, hatırlardı. Kai ile yakın arkadaş olmuştu. Yakın ve tek arkadaş. Song kang ile ne oldukları belli değildi. Arkadaş? Arkadaş bir diğer erkek arkadaşını öpmezdi. Sevgili? Sevgililer bu kadar mesafeli değilerdi. Jungkook kalbini herkese kapatmıştı. Çünkü ne yaşarsa yaşasın o kalbe giren ilk ve son kişi taehyung'tu.

.............

Küçük köşkte hapis olan taehyung 4 ay boyunca her gece camın önünde durup büyük köşke bakardı. Belki jungkook'u görürüm ümidiyle. Ama 4 ay boyunca bir kere bile onu görmemişti. Küçük köşkün en üst katında kalıyordu taehyung, hemen karşısında ki köşkün en üst katında ki odada da jungkook'un kalmasını umuyordu. Bıkmıştı. Ummaktan, ümit etmekten, hayâl etmekten bıkmıştı. Özlemekten de bıkmıştı. Taehyung yine camın önünde oturmuş karşı köşkü izliyordu. Aniden tüm adamlar kapının önüne doluştu. Taehyung camı açıp demir parmaklıklara iyice yaklaştı. Evin içinden çıkan kişiyle nefesi kesilmişti. Kalbi ağzına gelmişti. Bu jungkook'tu. Karşıdan gelen song'u karşılaşmak için çıkmıştı evden. Taehyung bağırmaya başladı. Bir şekilde jungkook'un onu fark etmesini istiyordu.

Th: jungkook!

JEON JUNGKOOK!

Buradayım

Jungkook!

Ama jungkook onu duymamış içeri girmişti. Taehyung demir parmaklıkları zorlamaya başladı. Ama bu işe yaramıyordu çok sağlamdı. Taehyung gözlerinde ki yaşlarla kafasını duvara yasladı.

Th: Tanrım yardım et

................

Yemek masasında kalbi ağzında atan jungkook dışarıya hiç bir şey yansıtmıyordu. Taehyung, onu görmüştü. Duymuştu. Emindi taehyung olduğuna emindi onu görmek onunla konuşmak istiyordu. Bunu bu gece yarısı yapacaktı. Aklına koymuştu bir kere.

Sk: bu kadar düşündüğün şey ne?

Jk: dışarısı...

Bugün biraz da olsa, kısa sürede olsa dışarı çıktım. Temiz havayı, doğayı özledim.

KAN ARZUSU Taekook Where stories live. Discover now