M.T.M

Bölüm 5

İlk Görev

(Osmanın Gözünden)

Hasan biz etrafı camlar ile çevrili bir ofise getiriyor , etraf dağanık ama düzenli tutmaya çalışıyor gibiydi.
Özel bir kasaya şifreler girdi ve içinden bizim üstümüzü olacak büyüklükte olacak 4 takım elbiseyi çıkardı ve bize verdi 

Hasan: bu takım elbiseler özel bir madeden yapıldı , yumuşak gibi gelebilirler ama kurşun geçirmezdirler , aynı şekilde üstünüze birşey döküldüğünde leke kalmaz ve bu takım elbiseler sayesinde sizin yaşam fonksiyonlarınızı görebilirim ve...ve...(tekrar çok ve hızlı konuştuğu için öksürüyor)

Murat: bu kadar hızlı konuşma sakin ol

Fırat onun astım ilacını alır ve Hasa’na uzatır hasanda astım ilacını alır ve ilaçtan uzun bir nefes alır.

Hasan: teşekkür ederim....biraz fazla heyecanlandım...

Fırat: sorun değil sakin ol , biz genel mantığı anladık

Hasan ağır nefes alıyor ve kendini ofis koltuğuna atıyor ve kendini sakinleştirmeye çalışıyor

Erdem: şimdi nasılsın?

Hasan: iyi...ah bu arada ilk göreviniz belli oldu , Konya şehir merkezinde bir zararlı bedensel anamoli rapor edildi , tahminlere göre çürütme anamolisine sahip bir erkek , göreviniz onu bulmak ve tutuklamak

Osman:.....Konya?....farkındasın değilmi biz İstanbuldayız

Hasan: ah merak etme ışınlanma makinesi ile gideceksiniz

Murat: ne makinesi?

Aniden etraf kararır ve hepimizin kafası dönmeye başlar , herşey bitiğinde kendimizi Konya’da bir ara sokakta bulduk , kafa karışıklığı ile etrafımıza bakıyoruz

Fırat:.....resmen bilim kurgu gibi

Fırat ve ben şaşkınlık ile etrafa bakarken Murat şupheci bir ses ile konuştu

Muart: Hedef hakında hiçbirşey bilmeden nasıl onu yakalayacağız?

Bu soru hepimizin aklına dank eti , hedefin erkek olması dışında hiçbirşey bilmeden onu nasıl bulacağızki?

Fırat: yani....olay yerine gidip ipuçlarına bakalım , belki birşeyler buluruz

Yardım sinyalinin geldiği yere doğru gidiyoruz ve kan dondurucu bir görüntü ile karşılaşıyoruz , Büyük bir alışveriş merkezi tamamen çürümüş ve etrafta birsürü  çürüyerek ölmüş çocuk , kadın ve erkek var , etraf çürümüş et ve kan kokuyor. Bu görüntü karşısında donup kalıyorum ve bunu yapmış canin neden yaptığını anlamaya çalışıyorum.

Fırat: ha siktir....

Murat: (kendini tutamıyor ve kenara kusuyor) BU NE LAN!

Erdem: (etrafta ölmüş olan çocuklara bakıyor , yüzünde şaşırma ile öfke arasında bir surat ile silahını sert şekide tutuyor)....bu piçi öldüreceğim...

Fırat etrafta işe yarayabiecek bir ipucu arıyor , bunu yaparken öfkeli olduğu çok belli , Murat ise hala şok  içinde etrafı kontrol ederken Erdem hayata kalan biri varmı diye inceliyor ben ise Fırat ile beraber ip ucu arıyoruz , ama bir saatir aramamıza rağman hiçbir ip ucu bulamıyoruz

Erdem: hayata kalan yok...o şerefsiz herkezi çürüterek öldürmüş

Fırat: bizde herhangi bir ipucu bulamadık , kamera kayıtları ise bütün bina ile birlikte çürümüş ve bozulmuş

Erdem endişeli şekilde Murat’a bakıyor , Murat’ın omzuna dokunuyor.

Erdem: hey....iyimisin?

Murat rahatsız olmuş bir surat ifadesi ile kolarını kavuşturuyor ve cesetlere bakıyor

Murat: iyiyim....sadece ceset özeliklede çocuk cesedi görmeye pek alışkın değilim...bunu neden yaptıki?

Fırat: bunun pek çok sebebi olabir....ama genel olarak bakarsak bunu yüksek olasılıkla sadece istediği için yaptı

Osman: genel olarak türk halkı şidete yüksek şekilde aşinadır....

Murat: bunu sadece istediği için yapmak......bu delilik

Erdem öfkeli bir şekilde

Erdem: bunun bir bahanasi olmaz! Deli yada iyi umurumda değil , o şerefsizi anasının karnından çıktığına pişman edeceğim!

Fırat: ama daha onun nerde olduğunu bile bilmiyoruz

Bu anda telsizden çağarı gelir
Telsiz (Hasan): Beyler yakalamnız gereken şüpheli kişi Konya Arkeoloji Müzesin’de rapor edildi

Erdem: AHA! ALLAH’IM O ŞEREFSİZİ KARŞIMA ÇIKARACAĞIN İÇİN SANA ŞÜKÜRLER OLSUN!

Fırat: Bu şerefsiz başkalarına zar
Lar vermeden hemen öldürelim.

Hemen oraya doğru koşmaya başlarız ve bir dakika bile olmadan müzeye varıyoruz.

Fırat: Erdem ve Murat siz arkadan dolanın , Osman sen benimlesin , o piçin buradan canlı çıkmasına izin vermeyeceğiz!

Fırat’ın dediği şekilde içeri giriyoruz ve silahlar ile hazır şekilde etrafı sesizce arıyoruz ve içerde siyah ceket ve bir pantolon giyen , sanki ölü gibi beyaz tenli olan ve dağanık kirli saçları olan bir adam var. Adam müzeye ait olan eşyaları inceliyor ve nereye dokunsa (cam dahil) çürüyor ve kırılıyor.

???:ah katılıyorum buradaki şeyler çok değerli ve önemli (kendi kendine konuşuyor)

Fırat fazla beklemeden silahını ayarlıyor ve saklandığı yerden çıkıyor ve silahını onun kafasına doğrultuyor

Fırat: ELERİNİ BAŞININ ÜSTÜNE KOY VE TESLİM OL

???: ah demek yeni bir ziyaretçim var (Fırat’ın silahına bakıyor) o küçük şey beni için oyuncak bile sayılmaz (bunu der ve yüksek sesle güler)

Bunun ardından Fırat pek düşünmeden adamın kasına ateş eder ama ona ateş etiğine kurşun adama değer değmez adama zara bile veremeden kurşun çürüyor ve parçalanıyor . bunun ardınadn adam daha yüksek sele gülüyor.

???: söylemiştim , şimdi sıra bende
Adam elini Fırat’ta doğru uzatır ve elinde siyah bir top oluşur , adam ürkütücü şekilde gülümseyerek

???: görüşürüz yabancı

Siya topu Fırat’a fırlatır ve Fırat korku ile kendini korumak için elerini savunma pozisyonuna getirir ve siyah top Fırat’a deymeden yerden çelikten bir duvar çıkıyor ve Fırat yerine duvar çürüyor.

???: ah demek yeteneğin bu , tamam bu benim için bir soru...

(Tam cümlesini bitirecekken Erdem müzede olan paslanmaz çelikten yapılmış bir kılıcı adamın kafasın arkadan sokuyor)

Erdem: Şimdi seni yakaladım şerefsiz!

Erdem kılıcı daha sert şekilde itiyor ve kılıç ile adamın kafasını deliyor.
Fırat şok içinde Erdem’e şok içinde bakarken Erdem kılıcı çıkarıyor ve kılıcı adamın başka yerlerine sokuyor ve adamı delik deşik ediyor ve buna devam ediyor

Osman:....Erdem...bence dur

Erdem: NEDEN?!?!?

Osman: o elindeki müzenin malı onun yerine itfayiyeci baltası ile yap

(Osman Erdeme baltayı uzatıyor )
Erdem gülümsüyor ve baltayı alıyor ve adamın uzuvlarını kesiyor ve adamın parçalarını çöp poşedine koyuyor , Erdem’in heryeri kanla kaplı.

Erdem: tamam , görev bitti , polisler gelmeden toz olsak iyi olur

Fırat: tamamda....Murat nerde?

Erdem: ah omu , ona dışarıda kalmasını istedim , neyese hadi gidelim

Murat’ı dışarıdan alıyoruz ve Hasan’a sinyal veriyoruz ve ana merkeze geri dönüyoruz.