0.1

38 5 1
                                    

HELLOOO NASILSINIZ BAKAYIMMM

Bu yeni kitabımdır!!

Öncelikle bu kurgunun yarısından çoğu texting(mesajlaşma) içermektedir yani bu da demek oluyor ki bölümler kısa olacaktır. Sadece bu bölüm biraz açıklayıcı olması için yazıdan oluşacaktır. Bilginize!

Sonrasında oy ve yorumlarınızı benden asla ama asla esirgemeyin çünkü ben yorumlarınızla çok mutlu oluyorumm ❤️‍🩹

esrarozaa beni takip edip kitaptan haberdar olabilirsinizzz<3

insta/tt/x: esrarozaa, kitap hakkında soru ve bilgi için takip etmeyi unutmayınn

Ve twitterda #fotoğraftakiayrıntıwattpad etiketiyle paylaşım yaparsanız musmutlu olurum💕

Seçmeli ders sona erince çantamı delirtici bir sakinlikle toparlamaya başladım ve bu arada da insanların amfiyi boşaltmasını bekledim. Kalabalığı yararak buradan çıkmak, en son isteyeceğim şey bile değildi. Not defterlerimi üst üste koyup geniş, büyük kol çantama yerleştirdim ve merdivenleri yavaş yavaş indim, tabii bu sırada sınıfta kimse kalmamıştı. Son ders olduğunu düşününce kolumdaki saate kısa bir göz attım.

14.35

Kitap okumak için ideal bir vakit olduğundan sınıftan aceleyle çıkıp fakülteyi seri bir şekilde terk ettim ve aşağı sokaktaki sahaf dükkanına doğru yürümeye başladım. Şu hayatta bir kitaplar ve bir de okuduğum bölüm, yani psikoloji, kadar sevdiğim bir şey var mıydı bilmiyordum.

İnsanların savunmasız bir şekilde bana açılmaları hoşuma gidiyordu çünkü insanoğlu yapısı gereği, kendini korumak için yarattığı duvarları asla indirmiyordu. Evet istisnalar vardı ancak istisnalar kaideyi bozmazdı. Birinin size tamamen, çırılçıplak ruhunu önünüze altın tepsiyle sunması ne demekti biliyor musunuz?

Bu açık ara size elleriyle verdikleri en büyük silahtı.

Evet silah bizdeydi ancak hiçbirimiz bu silahı size doğrultup tetiği çekmeyiz, çünkü bize zevk veren bu değildi. Bize asıl zevk veren o silahı elimize sonsuz bir güvenle verdiğinizi izlemektir.

Biliyorum bu biraz fazla şey... Fazla narsist.

Adımlarım sola döner dönmez sahaf dükkanın tabelasına gözüm çarptı. Bu beni daha da heyecanlandırırken kendimi bir an da kapıyı iterek soğuk dükkana girmiş buldum. Yaz ayının baş belası olan nem, ensemi ele geçirmişti. Küçük, bebeklik saçlarım bir bir topuzumdan fışkırmış terli enseme yapışıyordu.

Sahaf dükkanının sahibine küçük bir tebessüm sunarak arka taraflara ilerledim, bir sahafçıya göre oldukça büyük ve genişti. Şahsen benim için kütüphane denilebilecek bir boyuttaydı.

Büyük koridorun sonuna geldiğimde dükkanda az insan olduğunu fark ederek kitap reyonuna çevirdim kafamı. Bugün okumak isteyeceğim kitabı bilmediğim için gözümü yumdum ve derin bir nefes alarak elimi rastgele bir rafa uzattım. Kitabı kendime çektiğimde kitabın, Nilgün Marmara'yın 'Kırmızı Kahverengi Defter' olduğunu gördüm. Daha önce okumadığım ama duyduğum bir kitaptı. Birkaç saniye öylece baktım kitaba, dışını inceledim önce, sonra yapraklarının eskiliğine baktım yaşanmışlığı var mı diye, ama en son açtım kitabı.

Telefonuma düşen bildirim sesiyle dikkatim dağıldı ama toparlayıp kitabın sayfaları arasında gezinip kırık cümleleri okudum.

"Bir çift gam çiçeğidir sanki gözlerin, öyle içli, öyle yumuşak, öyle derin."

Yüreğimde bir şeyler oynadı ve sayfalar kendi kendine çevrildi.

"Sen geldin, benim deli köşemde durdun."

Gülümsedim, ancak bu kadar tatlı isyan edilirdi belki de.

Telefonuma düşen bir bildirim sesiyle elim çantama gitti ama bir yandan da okuyabileceğim başka bir söz aradım. Tam bir sayfada durup rastgele bir cümle okurken gözüm kilit ekranına kaydı.

"Ah sen canımın en içi..."

535xxx: Ah sen canımın en içi...

535xxx: Yalvarırım öyle gülümseme.

Kaşlarım korkuyla çatılırken yüreğim yerinden hopladı. Kimdi bu?

Nazenin Yetkin: Kimsin sen?

535xxx: Bilmek istemezsin Nazelin.

Nazenin Yetkin: Fakültedensin sanırım ama adım Nazenin

Nazenin Yetkin: Ve şakan komik değil, kes şunu

535xxx: *fotoğraf*

535xxx: Sence şaka mı? Fotoğraftaki ayrıntıyı yakala Nazelin.

görüldü, Nazenin Yetkin.

Attığı fotoğrafta şu an oturduğum pozisyonda oturmuş ve yandan çekilmiş bir kız vardı.

Lanet olsun.

Bu bendim.






FOTOĞRAFTAKİ AYRINTI | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin