4.7. Sisu (+18)

6.4K 537 360
                                    


Lola Marsh - She's a Rainbow

▪︎▪︎▪︎

"Sanırım bayılacağım." Eteğimin kumaşına avucumun içindeki teri silip son kez stüdyonun içine baktım.

"Onlar bayılacak." Barbaros duvara omzunu yaslamış halde, bütünüyle bu dünyaya ait değilmiş gibi öylece duruyordu.

Bugün, o büyük gündü.

Her şey hazırdı. Stüdyonun içi bütünüyle bitmişti ve gelecek olanlara ikram edilecekler dahil her şey olması gerektiği gibiydi. Yine de bir şeylerin yolunda gitmeyeceği hissinden kurtulamıyordum.

Elbette bunun en büyük sebebi, bu insanların bulunduğu gruba kendimi ait hissetmeyişimle alakalıydı. Uzun süredir mesleğimin dışındaydım ve açık konuşmak gerekirse... Zaten sahip olmadığım bu aidiyet duygusu, uzakta geçen yıllar içerisinde tamamen kaybolmuştu.

Ne o entelektüel poz kesmelere sahiptim, ne diğerleri gibi sağlam bağlantılarım vardı ne de kendimi ya da işimi pazarlayabiliyordum. Kelimenin tam anlamıyla kayıp vakaydım. O da değildim, bu da değildim... Şu da değildim.

Bunu Barbaros'a nasıl anlatacağımı da bilemiyordum. Zaten anlatsam bile anlayacağından şüpheliydim. Herhangi bir yere ait hissetmekle ilgili bir endişe taşımadığına emindim, muhtemelen bunu hiç deneyimlememişti bile. Zira en başından hiçbir yere ait değildi ve olduğu haliyle... İyi miydi?

Bir an bunu düşündüğüm için kendimden utandım. Küçük bir aileye bile sahip olmadan büyümüş bir çocuğun aidiyet hissini aramıyor olduğunu düşünmek bile şu ana dek düşündüğüm en vicdansızca fikirdi.

Kafamı kaldırıp ilgiyle bana bakan gözlerine döndüm. Bazen onun da acı çekebilen biri olduğunu, travmalara sahip bir geçmişe sahip olduğunu, muhtemelen hiç kapanmayacak ve sürekli görmezden geldiği yaralarla yaşadığını bu kadar sık unutuyor olduğuma inanamıyordum.

Ya da belki unutmak istiyordum. Bencilce. Kırık bir kayaya sırtımı dayamaktansa, kayanın sapasağlam olduğunu düşünmek istiyordum. Emin değildim.

Sadece şu an... Açılışla ilgili endişelerim ve stresim bir anda gözüme oldukça küçük ve önemsiz gelmişti.

Duruşumu dikleştirip Barbaros'a en içten gülümsememi sundum. Güçlü durmak ve sarsılmaz gözükmek hakkında pek bir şey bilmiyor olsam da, Barbaros'a bakarak bunu taklit edebilirdim. Ve bir gün... Gerçek olurdu.

"Her şey çok güzel oldu. Bence de sıkıntı çıkmayacak."

Bir an bunları söylemiş olduğuma inanamıyormuş gibi kaşlarını hafifçe kaldırsa da, dudakları sakince havalandı. Az kalsın gözlerinde gördüğüm duygunun gurur olduğunu düşünecektim.

"Aynen öyle." Dedi etkilenmiş bir ses ve bakışla. "Her şey harika geçecek."

Tam ona teşekkür edecekken stüdyonun açılan kapısının sesini duyup başımı çevirdim.

Amor Fati | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin