bilinmeyen numara: Sonuna geldik
bilinmeyen numara: Çocuk aklı ermez hiç her ayrılığa
bilinmeyen numara: Görmez olmasın gönül, unutmasın hikayeyi
bilinmeyen numara: O ahşap yazlık evi rengi gözlerinden of kokusu rüzgarından yüzer miyiz?
bilinmeyen numara: Dediğin denizin kumsalından
bilinmeyen numara: Şimdi bak ne uzak küstüğümüz baharlar
bilinmeyen numara: Adını kazıdığım masum ağaçlar
lavinia: tüm şarkı belleğini buraya boşaltacak mısın?
bilinmeyen numara: beni bulmak istiyorsan, şarkıları takip et 'Deniz Kızı'
lavinia: demek o kadar eskiden
bilinmeyen numara: evet.
lavinia: dediklerini ve çocukluğumun ne zamanlarından olduğunu hatırlıyorum ama, psikolok ?
bilinmeyen numara: olay da bu zaten, biliyorum hatırlamayacağını
bilinmeyen numara: bu yüzden sana böyle yazdım.
lavinia: neden böyle yazıyorsun ki?
lavinia: kendini göstermekten filan mı korkuyorsun.
bilinmeyen numara: Hayır
bilinmeyen numara: beni bilmece gibi çözmeni istiyorum.
lavinia: aklımda biri var ama onunla cook uzun zaman önce ayrıldık.
bilinmeyen numara: ben bilmem, belki o kişiyimdir.
lavinia: tamamdır.
lavinia: şimdilik daha konuşacak gibi duruyoruz.
bilinmeyen numara: umarım hiç bitmez konuşmamız (gönderilmedi)
bilinmeyen numara: çok zorlama ya
(görüldü)
Bana yazan kişinin kim olabileceğini düşünürken tüm çocukluğumu aklımdan geçiriyordum, kim olabilirdi ki?
deniz kızı, ben çok küçükken arkadaşlarımla bana koyduğumuz bir lakaptı. kızıl olduğum için bana sürekli deniz kızı derlerdi. Bir tane de çocukluk aşkım vardı. Arın, bir tek o bana deniz kızı yerine 'ariel' derdi.
ben 7 yaslarındayken Bursada çok büyük bir deprem olmuştu, bizim yaşadığımız yerde de genelde maddi durumları iyi olanlar yaşardı. 2 tane site şeklinde müstakil evler vardı. Bizim sitemiz sağlam kalmıştı ama karşı sitede yıkılan evler olmuştu.
Arkadaşlarımdan ölenler olmuştu, 8 kişilik bir grubumuz vardı, 2 kardeş depremden önce bursadan gitmişlerdi. 3 kişi ise o depremde can verdi. 3 kişi kalmıştık, bu o yaşlarda bizim için çok zor olmuştu, ki sadece o yaşlarda değil her yaşta ki insan için çok zor bir durumdur bu. Arın ise, anneannesi hasta olduğu için, onlara daha yakın bir yere taşınmıslardı. Tek 2 kişi kaldık.
o da en yakın arkadaşım Sare oldu. Çocukluk arkadaşım hatta hayat arkadaşım olmuştu bana. O da burada Çocuk psikolojisi okuyordu, beraber ev tutmuş ve mutluca yaşıyorduk. Ama bu olay beni iyice germişti, çünkü o çevreden biriyle tekrardan konuşmak beni ürkütmüştü sebepsizce. Bu durumu eve gidince Sareye anlatmaya karar verdim, derse tekrardan girmek için telefonu cebime koydum ve karşımda kı binaya doğru yürümeye başladım.
"Lavi, dur bekle" arkamdan gelen tanıdık ses ile olduğum yerde durdum ve arkamı döndüm. Sare koşarak yanıma geldi. Ellerini dizlerine koyup derin derin nefesler aldı.
"ne oldu Sare neden koştun bu kadar?" meraklıca sorduğum soruya bir süre cevap alamadım, Sare derin nefesler alarak bir süre olduğu yerde durdu.
"gördün mü?"
Anlamaz bir biçimde Sareye bakarken tek kaşımı soru sorarca kaldırdım.
"neyi?"
Sare yarım ağız sırıtarak bana baktı. "neyi değil güzelim, kimi. Okula yeni bir çocuk gelmiiş" heyecanla söylediği şeye tepkisizliğimle cevap verdim; "ee, yanii"
Sare hayal kırıklığına uğramış bana bakınca, sadece onun mutluluğu için hiç umrumda olmayan sorular sıralama kararı aldım."adı ney miş, kaçıncı sınıfın, yaşı kaç, nereden gel miş yakışıklılık ne durum"
Sare memnunlar bana baktı ve gülümseyerek tüm soruları cevaplamaya başlamak için derince bir nefes aldı.
sarı saçlı, yaz geldiği için güneşte kızarmış beyaz teni, her türlü yeşili içinde bulunduran bir orman gibi güzel olan göz rengiyle cidden çok güzel bir kızdı.
"Bak şimdi, adı Hakan Altundağ. 4. sınıf, yaşı da 23, Batumdan gelmiş, ama Rizede yaşıyormuş, ve çok da yakışıklı."
başımı salladım ve çölde su bulmuşum gibi inanılmaz şaşkın hareketler yapmamın sonucunda Sare gözlerini devirdi.
"şimdi Lavi seni alakadar eden kısım ise, sen bu çocuğa instagram dan istek atacaksın."
Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı. "neden miş o, ayrıca neden ben?"
Sare benim aksime, gayret sakin bir şekilde açıklamaya başladı; "çünkü tüm kızlar gidip de çocuğun dikkatini çekmeye çalıştı. Sadece tanımadığı sen olabilirsin. Bu yüzden sen yazacaksın."
gözlerimi devirdim ve derin bir nefes aldım. "dersim var Sare, sonra konuşuruz." tam cevap beklemeden arkamı dönüp gidiyorum ki kolum tutuldu. Arkamı döndüğümde Sare yalvaran gözlerle bakıyordu bana.
"Lütfen Lavi!"
Sare dolu gözlerle bana bakarken ben du memnun olmadığımı belirtilen mırıltılar arasında kafamı salladım. Sare anında daha geni ağlamak üzeri olan o değilmiş gibi boynuma atladı.
"yaa lavi, seviyorum seni! iyi ki varsın, tamam o zaman benim derslerim bitti eve geçiyorum, bu da zaten senin son dersin, gelirsin eve."
geri çekilip gülümsedi ve hızlı adımlarla yanımdan geçip gitti. Bende koşarak Amfiye gittim.
içeriye girdiğimde profesör yoktu, hızlı adımlarla sırama geçtim. Telefonumu Cebimden çıkardım ve instagrama girdim.
Hakan Altundağ.
karşıma çıkan hesaba tıkladım, hesap gizliydi. istek atıp atmamak arasında çelişkideydim, en son elimi takip et butonunun üstüne götürdüm. duyduğum sesle telefonu hemen geri cebime attım.
"Tünaydın çocuklar"
**
alla alla kim ki bu kişi.
neyse bari siz düşünün de ben de ters köşe yapayım KASKKSOWKAKZKQ
güzel gidiyor güzel, sizceee
seviliyorsunuzz ★
YOU ARE READING
PSIKOLOK|| TEXTING ★
Teen Fictionbilinmeyen numara: senin psikolojin bozuk. bilinmeyen numara: bozuksun sen, bozuk. lavinia: sanmam bilinmeyen numara: ben sanıyorum ama, sen ne delille inandın buna. lavinia: ben psikoloji 3. sınıf öğrencisiyim. bilinmeyen numara: şansa bak ki ben d...