Bölüm 2 : İlk adımlar.

545 75 68
                                    

Her tarafın yeşillik olduğu bir alanda yürüyordu Zehra. Bu kez melek formundaydı. Kendini nedensizce özgür ve mutlu hissetmişti. Bazen insan olmadığı halde sanki onlardan biriymiş gibi davranmak belki de bu hayatta ona bunalım getiren şeylerin başında yer alıyordu. Adımlarını her atışında bir sesin yankılandığını işitti. Bu sesi çok iyi tanıyordu :

"Zehra...Neredesin?"

Bu sesin sahibini bulmak için hızını artmıştı. Onu bulduğunda bir uçurumun kenarında sırtı ona dönük bir adam görmüştü. Sanırım aradığı kişiyi bulmuştu. Gülümseyerek ve biraz da acıklı bir sesle :

"Buradayım baba! Ben geldim kızın...!"

Uçurumun ötesine doğru bakan adam kızının sesini duymasıyla gülümseyerek ona dönmüştü. Zehra uzunca ona bakmıştı. İçinde yılların özlemi ile ona sarılmak istiyordu. Babası da bunun farkındaydı. Bir iç çekerek konuşmaya başlamıştı :

"Görmeyeli çok güzelleşmişsin. Aynı hayal ettiğim gibisin. Seni çok özledim kızım..! Sen beni özlemedin mi?"

Zehra gözleri dolu bir şekilde kafasını sallamıştı:

"Özledim baba...!"

Babası kollarını ona açarak :

"O zaman özlem giderme zamanı... Kavuşma saatimiz geldi!"

Zehra koşar adımlarla babasına sarılmıştı. İlk başta çok huzurlu hissetse de ters giden birşeyler oluyordu. Sarıldığı bedenin içi öfke ile dolmuştu. Gözlerini kızına çevirerek :

"Ölmeye layıksın lanetli melek! Özlem gidermeye değil...!"diyerek kızının kanatlarını büyük bir güçle koparmıştı. Zehra acı ile inlemişti . Son kez babasına baktığında onun gerçekten sevdiği kişi olmadığını anlamıştı. Bu ruhunu şeytana satan melekti...

Etrafına baktığında yeşillikler varlığını yitirmişti.Cehennem çukuruydu burası. Babası sandığı melek onu havaya kaldırmış ve lavların olduğu tarafa fırlatmıştı. Sırtı acının etkisi ile daha yanmaya başlamıştı. Canı çok yanıyordu...Kurtaracak biri yok muydu...?

Acı içinde yanmaya devam ederken beyazlar içinde bir bedenin yanına geldiğini görmüştü. Yanına çökmüş ve onu kucağına çekmişti. Ona gülümseyerek bakıyordu. Biraz daha dikkatli baktığında onun 718 numaralı odada ki hastası olduğunu anlamıştı...Lakin onun burada ne işi olabilirdi ki? Bu can yakan lavların arasında nasıl tertemiz kalabiliyordu?

Dokunduğu yerlerin acısı hafifliyorfu hastası dokununca. Sanki az önce yanan ve kanatları koparılan kişi kendisi değilmiş gibi...

Zehra güçsüz bir sesle sormuştu iyice baktığı hastasına :

"Sen melek misin?"

Hastası gülümseyerek bakmıştı ona :

"Bunu sen bilebilirsin....!"

Nefes nefese kalarak uyanmıştı Zehra. Soğuk suyun içindeki küvetinde huzursuzca doğrulup etrafına baktı. Yine kabus görmüştü. Lakin bu kez olanı farklıydı.Gördüğü rüya o kadar değişik ve karmaşıktı ki anlamlandıramıyordu. Ellerini yüzünün arasına alarak aklından geçeni sesli bir şekilde dile getirmişti:

"Kimsin Sen Hande? Ve neden bana yardım ettin?"

------------------------------------------------

******* Terapi Merkezi

Saat 9.20

Merkez sabahın erken saatleri de olsa yoğunluğundan birşey kaybetmiyordu. Hastalar ve terapistlerin seansları , hastaların ortak aktivite saatleri gibi uzun ve yorucu işler vardı. Haliyle terapistlerimizin akşama pek dermanı kalmıyordu.

TERAPİST[HANZEH] [GxG]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin