1. Bölüm

6 0 6
                                    

Alarmın sesi kulaklarımı doldurunca gözlerimi açtım. Saat sabahın 7'siydi. Hızlıca soğuk bir duş aldım. Okulun ilk günüydü suratıma hafif bir makyaj yaptım. Üzerime okul forması yerine açık pembe bir t-shirt ve altıma açık mavi bir pantolon giydim. Koyu mavi ceketimide üstüme geçirdim. Ayakkabılarımı giyip durakta otobüsün gelmesini bekledim.

Okula varınca direk sınıfa gittim. Sınıfa birkaç yeni öğrenci gelmişti; 2 kız 1 erkek. Kızlardan biri yanındakiyle konuşuyor diğeri ise sınıfın yeni inek öğrencisi gibi duruyor. Diğer çocuk ise kulaklığını takmış kafasını sıraya koymuş ve sanki uyuyordu. Çantamı duvar kenarı 4. sıraya koydum. O çocuk ise tam arkamdaydı.

Ders başladı ve hoca yoklama almaya başladı.

Hoca:İrem

İrem:Burda

Hoca:Seda

Seda:Burda
.
.
.
Hoca:Pınar

Pınar:Her zaman

Hoca Pınar'a ters ters baktı.

Pınar:Yani burada

Pınar benim en yakın arkadaşım 7. sınıftan beri arkadaşız.

Hoca:Can

Can:Burda
.
.
.
Hoca:Poyraz

Arkamdaki çocuk galiba adı Poyraz'dı.

Poyraz:Burda

Açelya: Burada

Açelya evet ben Açelya.

Hoca birkaç kişinin adını daha okuyunca bizi serbest bıraktı. Arkamdaki çocuk tek oturuyordu. Ve sanırım asosyal birine benziyordu. Yanımda oturan Pınar'a döndüm. Ve arkamdaki çocukla konuşalım mı diye sordum. Belki biraz açılırdı sonuçta yeni geldi ve bu sınıfa yabancı.

Arkama döndüm.

Açelya:Selam. Ben Açelya.

Çocuk önce uzattığım elime sonra suratıma baktı. Çocuğun siyah saçları vardı gözleri kahvenin en koyu tonlarıydı. Asıl insanı cezbeden şey ise keskin çene hatları ve tarzıydı. Saçları dağınık. Üstünde koyu yeşil bir kapşonlu vardı. Ve kapşonunu kafasına çekmişti.

Çocuk uzattığım elimi tutup.

Poyraz: Bende Poyraz tanıştığıma memnun oldum.

Diyip geçiştirdi. Sonra kafasını sıraya gömüp uyumaya başladı. Önüme döndüm.

Son ders zilide çalınca sınıfa doğru yürüdüm. Ders biyolojiydi. Ve lanet olsun ilk günden bu kadar not tutturmak saçmalık. Poyraz uyuyordu. Ve birinin bu çocuğa notları vermesi gerek. Poyraz'ı dürttüm. Ama uyanmadı. Neyse iş başa düştü.

Sonunda zil çaldı. Okul bahçesinden çıkıp Poyraz'a yetişmeye çalıştım. Bu çocuk çok hızlı yürüyordu. Ama ben ona yetisemeden o motoruna binip buradan gitti. Off ben şimdi nasıl vereceğim notları. Telefon numarasıda yok. Yakın olduğu bir çocuk var. Ama oda bugün okulda değil. Neyse yarın kendim isterim.

Durağa doğru gidip. Otobüse bindim.

Eve geldiğimde annemin eve erken geldiğini öğrendim. Ve valizine bir kaç kıyafet sıkıştırdığını gördüm.

Açelya:Yine mi?

Annem:Evet ama bu sefer 3 günlüğüne.

Açelya:Tamam ama babam da yurt dışında.

Annem:Kendine bakabilirsin. Hem 18 yaşına geldin artık.

Açelya:Tamam kendine dikkat et.

Annem:Babanla konuştum. 2 gün sonra uçağı kalkacak ve 1 gün sonra eve gelecek. Yani benimle aynı gün eve gelecek. Eğer bir şey olursa beni ararsın. Kendine dikkat et.

Dedi ve kapıdan çıktı. Yine yanlız kaldım.

Müziği son ses açıp bulaşık yıkıyordum. Hem şarkıyı söylüyor hemde dans ediyordum. İş bitince soğuk bir duşa girdim. Sonra ise kendime kahve hazırlayıp balkonda güneşin batışını izledim.

İçeri geçip telefona bakmaya başladım. Canım sıkıldığı için ders çalışmak için odama gittim.

Sabah alarmın sinir bozucu sesiyle yine uyandım. Kendime bir kahvaltı hazırladım. Soğuk bir duşa girdim. Hazırlanıp çıkmak için hazırlandım. Kendime sandviç hazırladım ve ikiye böldüm. Ayakkabımı giyip otobüs durağına gittim. Otobüs gelince bindim

Okul bahçesine girdim. Sınıfa çıktım. Poyraz bu gün gelmemişti. Bende sırama oturdum. Öğretmen yer değişikliği yaptı ben pencere kenarındaki orta sıraya geçtim. Va yanıma Can oturdu. Bugün yine çok fazla not aldık. Off bunların hepsini Poyraz'a vermem gerekiyor. Neyse ki Arda okulda. Ondan telefon numarasını istiyeceğim. Ama okul çıkışı. Öğle molası sınıfta yemeğimi yerken yanıma Pınar geldi.

Pınar:Yine mi gelmedi bu çocuk?

Açelya:Yok ya notların hepsini atarım.

Pınar:Kanka bu çocuğa fazla yaklaşma küçükken düzgün bir ailede yetişmemiş gibi duruyor, sanki bağımlı gibi.

Açelya:Nereden biliyorsun boş yere çocuğun günahını alıyorsun.

Pınar:Ya bana öyle geliyor işte neyse boş ver.

Öğle arası bitti ve derse başladık. Ben kafamı sıraya koydum. Uykunun derin ve sıcak kolları beni kendime çekti.

Pınar:Kızım kalksana, kanka eve gideceğiz kalk.

Açelya:Git başımdan.

Pınar'ın sinir bozucu sesi beni tatlı rüyamdan uyandırdı.

Pınar: Kızım eve gideceğiz.

Açelya:Ne zamandır uyuyorum?

Pınar:İki derstir.

Pınar'ın söylediği şeyle gözlerimi büyütüp ona bakmaya başladım. İki derstir uyuyorum ve kimse beni uyandırmamış.

Açelya:Niye uyandırmadın?

Pınar:Boşver hoca bir şey yazdırmadı zaten. Ayrıca proje ödevi verdi hoca ve sen bil bakalım kimle grup oldun?

Açelya:Kızım salak salak konuşmayı kes de söyle.

Pınar:Poyraz!

Ona ters ters bakmaya başladığımda sanki hiç bir şey yapmamış gibi omuzlarını silkti. Neyse hem notları veririm hemde projeyi yaparız. Ama konu ne?

Açelya:Konu ne?

Poyraz:Defterime yazmıştım ben eve gidince sana atarım uzun bir şey.

Konuşa konuşa dışarı çıkmıştık. Arda okul bahçesinden çıkarken onu zor yakaladım.

Arda:Al bu telefon numarası.

Açelya:Tamam teşekkürler ederim.

Arda:Sen ne yapacaksın bunun telefon numarasını?

Açelya:Ders notlarını atacağım. Peki evi nerde biliyor musun?

Arda:Ne için?

Açelya:Ne fesat adamsın Arda ya. Proje ödevi için.

Arda:Tamam bekle atayım sana.

Açelya:Tamam teşekkürler.

Konumdan baktığımda benim evimin 4 sokak arkasında oturuyordu. Hemen otobüse binip onun evinin önünde indim. Kapının açılması için hangi zile basmam gerektiğini ararken. Poyraz'ın soy isminin mutlu olduğu geldi aklıma. Ve hemen Yiğit mutlu yazan zile bastım. Kapı açıldı ve bir kaç kaç yukarı çıktım merdiveni çıktığımda kapıda Poyraz'ı bitkin ve ayakta duramadığını gördüm.


[Bölüm bitti Aşkım diğer bölüme geçebilirsin]

Hayatımın Neşesi Where stories live. Discover now