"Ahmet hocam hasta olduğu için onun yerine ben bakıyorum komutanım, buyurun geçin siz." Dedi
Muayene masasını gösterip, üzerimdeki ceketi ve kazağı çıkarıp bekledim. Asrın'ın bakışları o sırada hep gözlerimdeydi, doktor eldivenlerini giydikten sonra koluma bakmaya başladı.

"Kolunuz'da herhangi görünen bir hasar kalmamış, uçmanıza mani bir şey yok. Hemen kolunuzu temizleyip temiz bir sargı yapıcam önlem amaçlı, göreve çıkacağınız zaman çıkarabilirsiniz"

Doktor kolum için gerekli malzemeleri çıkarıp iğneye bişey enjekte etti, onu tam koluma batıracakken Asrın onu durdurdu.

"O enjekte ettiğin şey ne doktor, batikonla temizleyeceksin"

Doktor tedirgin bir şekilde Asrın'a baktı,

"Ş-şey, şey ya bu; kas gevşetici, yani komutanımın maşallahı var güçlü sargıdan önce iyi gelir diye."

"Gerek yok doktor bey, temizleyin yarayı gidelim." Dedim

"Tamam o zaman komutanım" diyip kolumu temizlemeye başladı, sardıktan sonra hemen odadan çıktık.

"Sanada şüpheli geldi mi?" Diye sordum

"Evet, enjekte etmeye çalıştığı iğneyi aldım. Laboratuvar'a götürtürüp baktırıcam."

Koridorda yürürken Nil'i gördük, bu hastanede çalıştığını unutmuştum

"Kız İpar, sizin ne işiniz var burda?"

"Kolum için geldik, yarayı temizleyip sardılar. Raporum bitiyor yarında"

"Ahmet hoca odasında demi, senin doktorun oydu. Bir hasta hakkında danışmam gerekiyor onunla"

"Yok başka bir doktor vardı, Ahmet hoca yok bugün dedi bize?" Dedim sorarca

"Ahmet hocayı ben daha sabah gördüm? Nasıl bugün yok?"

"Allah kahretsin!" Dedi Asrın daha yeni çıktığımız odaya koşarak, bende hemen peşinden gittim. Az önce bulunduğumuz oda bomboştu,

"Asrın! Ne oluyor!"

"Bu adam doktor falan değil İpar!"

"Ne?"

O sırada güvenlik görevlisi gelmişti,

"Hastane giriş çıkışları kapatılsın acil! Kamera kayıtlarını inceleyin! O adamı çabuk bulun!"

Güvenlik "Anlaşıldı komutanım" diyip koşarak gitti

"Anlamam lazımdı! Anlamam lazımdı! Ya sana bişey olsaydı! Yanındaydım ya yanında!"

"Asrın sakin olur musun lütfen, bak ben iyiyim. Bişey olmadı" dedim kolundan tutarak

"Şüpheli şahıs tutuklanmıştır" güvenlik görevlisinin Asrın'a verdiği telsizden gelmişti bu ses, ama bu Ece'ydi!

Hemen telsizi aldım,

"Nerdesiniz komiserim"

"Komutanım, şahıs arka kapıdan kaçmaya çalışıyordu. Şu anda hastanenin önündeyiz, emniyete geçiyoruz."

"Tamam bekleyin hemen geliyoruz" dedi Asrın, beraber koşar adımlarla hastanenin girişine doğru gittikten sonra ekip aracını gördük. Daha yeni bana müdahale eden doktor kelepçeli bir şekilde arabada oturuyordu, Asrın aracın kapısını açıp adamı yakasından tutup arabadan çıkardı.

"Bana bak lan şerefsiz, sen kimsinde sevdiğim kadına zarar vermeye çalışıyorsun puşt herif!" Dedi adama yumruk atıp,

"Asrın! Dur başın belaya girecek!" Dedim onu uzaklaştırma çalışıp, ama nafile. Ardı ardına yediği yumruklardan ayağa kalkmaya mecali olmayan doktor'u Okan amirin sesi kurtardı,

Kara ve GökWhere stories live. Discover now