6

8.5K 550 25
                                    

Keyifli okumalar...


Elindeki kitabı kapatarak ayağa kalkan genç kız odada bulunan büyük pencereye doğru yürüdü. Doğayı bembeyaz bir örtüyle kaplayan kar, içeride dahi olsa genç kızın içini üşütmüştü. Yılın en sevdiği günlerinden biriydi aslında bugün. Ama uzun zaman önce bugünü sevmekten vazgeçmişti. Pencerenin önünden çekildi ve bu seferde odada bulunan aynaya yöneldi. Üzerindeki gelinliğe baktıkça kalbi sıkışıyordu. Aslında bugün en mutlu günü olmalıyı ama o mutlu değildi. Aynanın önünde daha fazla durmadan kalktığı koltuğa geri oturdu.

Bir hafta önce bugün evleneceksin ve kocan David Johnston olacak deseler gülerdi. Ama şimdi o, Leydi Campbell isminden sıyrılarak, Driscoll Dükü Lord David Johnston'un eşi Leydi Johnston olacaktı. Buna hazır mıydı? Tanrı biliyor ya gerçek olduğuna bile inanamıyordu.

Kapı açılıp içeri gireni gördüğünde daha da gerildiğini hissetti Victoria. Leydi Johnston kapıda dikilmiş birazdan gelini olacak kıza bakıyordu. Victoria ayağa kalktığında ise kapıyı kapatarak yanına geldi. Bütün bu evlilik işi bu yaşlı kadının başının altından çıkmıştı. Victoria kendini kapana kısılmış gibi hissediyordu ama bu evliliği ailesi için yaptığını hatırlatarak kendini rahatlatmaya çalışıyordu.

1 HAFTA ÖNCE

Victoria, terzinin kapısı açılınca başını kaldırıp baktı ve gelenleri görünce saygıyla ayağa kalktı. Bu aile buradan gitmediği sürece rahatlayamayacaktı. Yolların bir an önce düzelmesi için dua etmeye başlamıştı bu yüzden. Genç lordun her an bir yerlerden çıkabilme ihtimalinin korkusuyla yaşamak kızı gerçekten yoruyordu. Yaptığı işlere bile doğru düzgün odaklanamıyordu. Kapının her açılışında kalbi ağzından çıkacakmış gibi atıyordu. Bugünde aynı şey olmuştu. Ama gelenleri gördüğünde kalbi daha da hızlanmıştı. Gelenlerin sadece anne ve kız olduklarında gördüğünde ise üzülmüştü. Ama bunu kendine itiraf etmekten kaçındı.

Yanlarına ilerleyip selam verdi ve yüzlerine baktı. Yaşlı leydi ve kızı gülümseyerek yüzüne bakıyorlardı.

-"Hoş geldiniz leydim."

-"Merhaba Victoria. Müsaitsen seninle biraz konuşabilir miyiz?"

Victoria onaylarcasına başına salladı ve yaşlı leydi ve kızını az önce kalktığı koltuğa yönlendirdi. Kendisine gülen gözlerle bakan yaşlı kadını gördükçe içini bir sıkıntı kaplamaya başlamıştı.

-"İstersen otur kızım. Konuşacaklarımızı ayakta dinlemek senin için çok yararlı olmayabilir."

Genç kız yaşlı leydinin isteğine uyarak oradaki koltuğun kenarına oturdu. Leydi Johnston nazikçe gülümsedi ve Victoria'nın yüzüne bakmaya devam etti. Bu kız gün geçtikçe annesine daha çok benziyordu. Elizabeth'in de burada olmasını tüm kalbiyle istemişti o anda.

-"Anne artık konuşsan diyorum. Kız kurudu kaldı karşımızda meraktan." diye söylenen Âlice annesi tarafından çok dikkate alınmıyordu. Zira o ara sevgili arkadaşını düşünüyordu. Ama kızının kendisini dürtmesi sonucu düşüncelerinden sıyrılarak Âlice'in yüzüne baktı.

-"Başlasan artık diyorum anne."

Tamam anlamında kafasını sallayan yaşlı leydi tekrar Victoria'ya döndü. Victoria onunla ne konuşacaklarını çok merak ediyordu ama saygısızlık edip soramıyordu. Leydi Johnston'un ise konuşmaya başlamaması onu daha çok meraka sürüklüyordu.

-"Lafı uzatmayacağım Victoria. David ile evlenmeni istiyorum."

Victoria bir an yanlış duyduğunu sandı. Ne demişti az önce? David ile evlenmeni istiyorum mu? Oturmasının gerçekten iyi olduğunu düşündü o an. Yoksa ayaklarının onu taşıyamayacağından korkuyordu.

KELEBEĞİN ÖMRÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin