4

67 5 4
                                    

Batın odasının aralık kapısından gelen seslerle uyanıp yatağında dikleşti. Dün gece yayınladığı yazıdan sonra Kılıç'ı takip ettiği için gözüne bir gram uyku girmemişti ancak sabaha doğru birazcık uyuyabilmişti.

Kulağına ulaşan sesler biraz daha desibelini artttırdığında merakla yataktan kalktı ve odasından çıkıp sesin geldiği yöne yürüdü.

Ayakları onu babasının çalışma ofisine getirdiğinde ses çıkarmadan görünmeyeceği bir yere geçti ve içeri bakındı.

Babasının karşısında kendisine sırtı dönük oturan yapılı bedeni görmesiyle yutkunurken kapıya biraz daha yaklaştı. İçerideki kişi Kılıç'tı ve Batın buraya neden geldiğini öğrenmek istiyordu. Sebebi belliydi fakat yinede merakına sahip çıkamamamıştı işte.

"Bu olay fazla büyümeden hallet Kılıç" Babası Burak Bey kalın kaşlarını çatarak masanın üzerinde bulunan ellerini yumruk hâline getirdi.

"Her şey kontrolüm altında merak etme, halledeceğim diyorsam halledeceğim" Kılıç'ın net ve tereddütsüz sesi Burak Bey'in çatık kaşlarının düzelmesine sebep olurken koltuğunda rahatsızca geriye yaslandı.

"Oğlum ile olan ilişkine gelirsek ondan pek iyi şeyler duymuyorum Karagül, sorunlarınız mı var?" Batın konu kendisine geldiği için dikleşirken sabırla Kılıç'ın vereceği cevabı bekledi.

"Onunla olan ilişkimizin romantik boyuta evrilmeyeceğini ona söyledim, sizede söylüyorum. Sıkmadı mı bu konu artık?" Batın yumruklarını sıktı.

Kılıç için her şeyi göze alabilecekken o neden buna takılıp kalıyordu ki? Batın bir türlü neden kullanıldığını anlayamıyordu. Bu da onda Kılıç'tan intikam alma dürtüsü oluşturuyordu.

"Batın bu konuda öyle düşünmüyor ama? Bana bak Kılıç. Her ne olursa olsun oğlumu yarı yolda bırakmama sözü verdin bana. Onun kalbini kırarsan rahmetli babana olan saygımı bozmak zorunda kalırım bunuda böyle bil" Burak Bey korkutucu çıkan ses tonuyla bu konuya açıklık getirirken Kılıç derin bir nefes aldı.

Zaten verdiği sözden dolayı dönüp dolaşıp yeniden kendini Batın'ın kollarında buluyordu.

"Konuşacaklarımız bu kadarsa gidiyorum?" Kılıç yavaşça ayağa kalktığında Batın yakalanma korkusuyla gözlerini büyülttü ve sessiz adımlarla koşarak kendi odasına girdi.

"Şu Nemesis midir nedir daha fazla burnunu işlerimize sokmadan bitir onu Kılıç" Batın'ın duyduğu son sözler bunlar olduğunda yatağına uzanıp uyuyor numarası yaptı.

Dakikalar sonra Kılıç odasına girdiğinde kendini çoktan role sokmuştu.

Adım sesleri yatağına kadar devam ettiğinde yan tarafının aşağı doğru göçtüğünü hissetti. Kılıç yanına oturmuştu.

Kısa bir sürenin ardından kemikli parmaklar Batın'ın kahverengi saçlarını buldu.

"Aç gözlerini, uyumadığını biliyorum" Kılıç'ın fısıltıyla çıkan sesi sonucu Batın gözlerini yavaşça araladı ve mavi gözlerini tepesinde saçlarıyla oynayan adama çevirdi.

"Nasıl fark ettin?" Kılıç sırıttı. Daha birçok şeyin farkındaydı ama susmayı tercih ediyordu.

"Seni tanıyorum diyelim" Batın hafifçe gülümseyip oturur pozisyona geldi ve Kılıç'ın dudaklarına sulu bir öpücük bıraktı. Öpücük sesi odada yankılandığında Kılıç gözlerini sıkıca yumdu ve kendine hakim olmaya çalıştı. Uzun süredir birlikte olmamışlardı ve itiraf etmeliydi ki Batın'ı derin bir şekilde arzuluyordu.

"Neden gelmiştin?" Batın merak ettiği soruyu sordu.

"Baban çağırdı, bilmiyorsun sanki" Kılıç hafifçe sırıttığında Batın boğazını temizleyip gözlerini odasının her köşesinde gezdirmeye başladı. Demek onları dinlediğini fark etmişti.

"Gözlerime bak" Kılıç'ın soğuk elini çenesinde hissettiğinde gözlerini direkt olarak ona çevirdi.

"Dışarıdan nasıl görüyorsun, kendi içinde nasıl düşünüyorsun bilmiyorum ama benim tek zayıf yönüm limanım olarak gördüğüm mavi gözlerin. Bu düşüncemi içime atarım ama asla gömmem"

"Kendi pis düşüncelerim bile bunun önüne geçemez Batın"

Batın duyduklarını hazmetmeye çalışarak gözlerini birkaç kez kırpıştırdı. Belkide yıllardır Kılıç'ın zayıf yönlerini araştırıp durmuştu, ne yani bu kendisi miydi? Batın inanmak istemedi, sadece kendini düşünen bu adamdan duydukları gerçek gelmedi ona o an.

"Ha?" Şaşkınlık barındıran nidası Kılıç'ın gülümsemesine yol açarken oturduğu yerden kalktı ve Batın'ı ensesinden tutup kendine yaklaştırdıktan sonra dudaklarını oldukça sert bir şekilde emerek öptükten sonra geri çekildi.

"Şirkete geçiyorum, bir şeye ihtiyacın olduğu zaman araman yeterli"

İhtiyacım olan tek şey sensin ama bana o kadar uzaksın ki Kılıç...

Batın içinden düşündüklerini haykırarak söylemeyi çok isterdi fakat bununla yetinip kafasını olumluca salladı.

"Ararım, iyi çalışmalar Kılıç" Kılıç hiçbir karşılık vermeden odadan çıktı. Batın bir süre arkasından sessizce bakındıktan sonra yatağına geri uzandı.

Bugün sadece uyumak istiyordu. Çok yorulmuştu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

kefen olsan giyilmezsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin