10. bölum

1.1K 51 28
                                    


İlk dersin bitmesine az kalmıştı ve biz uyuyamıyorduk. Çünkü matematik hocamız ne kadar tatlı olsada bir tane eksi listesi varmış. Ne güzel ama değil mi(!). Ve uyursan -5 puan sözlüne giriyormuş.

Biz genelde Alp ve ben yan yana oturduğumuzda dedikodu yapar yada uyurduk. Evet ne kadar asosyal olsamda yanımda güvendiğimi biri olunca yelkenlerim suya iniyor.

Eğer o gün orda o olmasaydı yaşamıyor olurdum büyük ihtimalle. Onu uzun zamandır görmüyorum. Oda herkes gibi beni bırakıp gitti. En çok ona güveniyordum ama işte ama yani.

Zaten herşey ama sözcüğü yüzünden  gelmez mi başımıza. Evet bugünde fazladan edebiyat yaptım elhamdülillah.

Neyse beklenen an geldi ve zil çaldı. Alp bana dönerek
Alp: hadi kalk sarı çiyan kantine gidek.

Aden:Alp s.....git marul kafa bahçede dolanak, o sıraya hayatta girmem anksiyetem ortama girdi

Alp:Sarı yürü be su falan alak açım ben.

Evet bunları konuşurken yani tartışma yaparken kim geldi
Aren geldii
şahzettinrezzak biz bunu bilmiyormuyduk sence
olsun bane kalbim kırıldı ben gidiyorum kalbim kırıldı aden bana hiç inanmadı.
Boş yapma hacı
neyse. Aren öksürerek dikkatleri kendine çekince
Aren: ikiz neden yanımda oturmadın da(alpe tiksinç bakışlar atarak) bu çocuğun yanına oturdun.

Cesaretimi toplayıp cevap verecek iken

Alp: bak sen beni tanımıyorsun ama ben seni tanıyorum aramızdaki fark bu. Şimdi dedin ya bu kim diye ben Adenin abisiyim yeri geldiğinde dertortağı yeri geldiğinde Babasıyım yeri geldiğinde sevgilisiyim anladın mı şimdi uza.

Kolunu omzuma atarak benide peşinden sürükledi.

Alp: Güzelim iyi misin

Aden:  evet noldu ki
Alp: ikizine öyle dedim diye kızdın mı?
Aden:  saçmalama onlar yüzünden ben neler çektim unuttun mu
Alp:unuturmuyum birtanem

Aden: hadi kantine gitmiyor muyuz ya
Alp: sıra uzamıştır yürü bahçeyi gezek diğer tenefüste okulu turlarız
Aden: hadi ozaman go girl
Alp: Aden elimin tersindesin ona göre
Aden: ayy ayy ben uzun zamandır selim amcacığimla görüşmüyordum
Alp:tamam be sustum
Ben sırıtırken alp ise somurtmak ile meşgul idi.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Biz günü böyle atışarak devam ederken son dersimizde bitmişti.

Dersimiz ingilizceydi ve adama gıcık kapmıştım sebebini bende tam olarak bilmiyordum. İngilizcem çok kötü sayılmazdı ama çok güzel olduğuda söylenmezdi.

Öğle arası yemekhane olduğunu öğrendik ama bunun için kayıt falan yaptırmamız gerekiyormuş. Benden önce doğan insanlar bunu yaptırdımı emin değilim.

O yüzden Alp i yemek yemeye göndermeye ikna etmekle uğraşıyordum şuan.

Aden: Alp hadi git yemek ye gerçekten aç değilim ben

Alp: Aden saçmalama tek mi kalıcaksın burada güzelim

Aden: Alp yersem midem kötü olacak istesemde yiyemem şuan.

Aslında yalan değildi midem bu aralar kötüydü sebebide yine yemek yemediğimden dolayı. Bir anda yemek yemeyi bırakınca istesenizde yiyemiyorsunuz(bu arada gerçekten böyle yazar zamanında kilosundan dolayı zorbalandığı için 2,3 ayda 65 kilodan 45 kiloya düşmüştü ve asla yemek yemeyerek olduğundan bir süre hiç birşey yiyememiştim)

Alp: yine mi yemek yememezlik yapıyorsun değil mi?

Ellerimle oynamaya başladım. Alp zaten cevabını almışcasına ofladı.

Alp:Aden kendine zarar verip durma güzelim zaten çok güzelsin ve boyuna göre kilonda gayet normal

Aden: bak Alp anlamıyorsun her yediğimde kilo alıcakmışım gibi alırsam bir daha gerçekten çok zor veririm aldığım kiloları.

Alp bana sarıldı ve

Alp:Adenim kimse birşey diyemez sana hadi dediler abilerinin yanında mutsuzsun reşit olmana az kaldı güzelim bizimle yaşarsın olmaz mı he?

Aden: olmaz çünkü reşit olunca zaten oradan ayrılmayı planlıyorum.
.
.
.
.
.
.
Yazardan

Aden ve Alp konuşurken onlara kulak misafiri olan Arenden haberleri yoktu.

Aren ikizinin dedikleri duyunca bir an afalladı. Çünkü kardeşi zamanında yemek yemeyi çok severdi.

Biraz daha kulak misafiri olunca Adenin yanlarından gitmek istediğini öğrendi. Aren için dünya o zaman yıkıldı işte. Keşke dedi içinden keşke Ecrine inanmasaydım diye geçirdi. Abileride pişmandı en çok Ateş abisi pişmandı ama son pişmanlık neye yararki. Aren çok farklıydı abileri hep ona sevgilerini hissetmemişti ama Adene gelince piskolojik baskı yaparlardi.

Babaları engel olurdu. Aren ile Aden ikizdi ama kan bağı olarak. Aren ve Aden hiç can bağı olarak ikiz olmadılar. Aren bu duyduklarını sindirene kadar okul çıkış vakti gelmişti.(hızlı gidiyorum aklımda başka fikirler var daha x kişisi var)

Adenden

Son dersimiz Serpil diye bir kadının dersiydi. Öğk kusucam sanırım.

Nefes alsak suçtu sanki kadının dersinde ya. Daha konuşamadan dik dik bakmaya başlıyor. Birde sesini alçaltım bir anda yükseltmesi yok mu.

Ah ah bitse bi şu okulda meslek sahibi olsak. Okuldan çıktığımızda Alp ile vedalaşıyordum. Arenle bugün hiç bir normal diyalog kurmadık. Zaten kurma taraftarı pek değildim.

Çıkışta Ateş abinin beklediğini görüp seri adımlar ile yanına ilerledim.

Ateş :Aden alıştın mı yeni okula

Aden: evet teşekkür ederim

Ateş kaşlarını çatarak

Ateş: ne için
Aden: okula kayıt yaptırdığınız için bu okul özel okul olduğu için tuzlu değilmi ücreti?

Ateş: Aden saçmalama sende bizim kardeşimizsin.
Ateş abi bu açıklamayı yaparken Aren geldi. Bu sefer
Ateş abi:
Paşam hoşgeldin okul nasıl geçti?

Aren: İyiydi abi ya bana dönerek
Neden öğlen yemekhaneye gelmedin?

Bu soruyu soracağını tahmin etmemiştim ki afalladım ve kısık sesle
Aden: yemekhaneye kayıt yaptırmak gerekiyormuş çünkü ve bende sizin kayıt yaptırıp yaptırmadığınızı bilmiyordum.

Diye kısa bir açıklama yaptım.

.
.
.
..
.
.
.
.
...
.
.
.
.
Hello nasılsınız evet bu saatte bölüm atıyorum içimden geldii. Saat şuan 01.38 yayınlanınca kaç olur bilemem vote ve yorum yaparsanız beni çok mutlu etmiş olursunuz şimdiden teşekkürler efendim yazım hataları için kusura bakmayın

AdenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin