Cipsimi Kim Yedi? | G. Satoru x Yn

-8-

İthaf: siyahimasha

---

"Yn, cidden bu sevimli suratımı kıracak mısın? Hm?"

"Haru git başımdan. Ben sana göre değilim."

"Başladık yine saçmalamaya." Gözlerini devirdi ve bir an olsun bırakmadığı kolundan çekiştirmeye devam ederek seni arkadaş grubunun içine sokmaya çalıştı.

"Fizik ödevimi yetiştiremezsem hoca var ya," Bir an ne bahane uyduracağını bilememiş ve duraksamıştın. "Sınıfa falan almaz, öyle bir şey."

"Saçmalıyorsun~" Seni bir sürü erkek ve kızın karışık olduğu gruba soktuğunda Gojo'yu görmek için etrafta göz gezdirdin. "Fizik ödevini yapmasan da olur ama şimdi bizimle oyun oynamazsan olmaz, anlıyor musun?"

Kafanı iki yana salladın. "Aslında ayakta duramayacak kadar... Sarhoş hissediyorum."

Kuzenin seni süzüp değerlendirir şekilde gözlerini kıstı. "Hmm, bu iyi bir şey. İyi bir şey olurdu! Ama yalan söylüyorsun, sarhoş falan değilsin."

Sırıttı ve bağırarak seni salonu dolduran diğer bedenlerden ciddi anlamda uzaktaki gruba tanıtmaya başladı.

Buradaki kimseyi tanımıyordun. Üstelik tanımak da istemiyordun. Abin telefonlarına cevap vermiyordu, aynı şekilde baban da... Gojo ise beş dakika önce ortadan kaybolmuştu ve hala gelmemişti.

Acaba birileriyle mi takılıyor?

İçinden geçirdiğin cümlenin bedenine yansıyışına küfrederek elini, yukarıdan at kuyruğu yaptığın saçında gezdirdin. Şimdi de sinirlenmene sinirlenmiştin.

"Pekâlâ, sarhoş falan değilim. Yine de o aptal oyunlardan birini oynamayacağım."

Kuzenin sana yaklaşarak yavru bir kedi gibi sırnaşmaya başladığında gözün merdivenlerden inen oğlana takıldı. Büyük adımları sana doğru gelirken sen de sana git gide daha çok yapışan kızdan sıyrıldın.

"Hey, neden ordu gibi burada dikiliyorsunuz?" Her zamanki gibi gülümseyerek tamamen yanına gelip seni kuzeninin tuhaf hareketlerinden kurtardı.

"Oyun oynayacağız ve tabii ki bu grubun bir mızıkçıya ihtiyacı vardı. Sağ olsun Yn bizim için hallediyor."

"Yn?" dedi sana dönerek ve elini arkandan uzatıp omzundan düşen askıyı düzeltti. "Ne oynayacağız?" Soruyu diğerlerine yöneltirken bir yandan sana eğilmiş, sessizce fısıldamıştı. "Her şey yolunda mı?"

Onaylarcasına kafanı salladın ve dudaklarını oynatmadan konuştun. "Klasik ergen oyunlarından oynamak istiyorlar işte."

"Tamam, oynayalım biz de. Sınavlar başlayacak zaten, biraz kafamız dağılır." Yeniden diğerlerini muhatap alarak sordu. "Hangi oyun demiştiniz? Kaçırmışım."

"Çakmak Kimde."

Kafanı yavaşça iki yana oynattın. Bu lanet oyunu oynamak istemiyordun.

"Burada mı oynayacağız?"

"Hayır, eğer kabul ediyorsanız başka bir yere geçeceğiz."

Satoru sırıttı ve elini kavrayıp önce Haru'ya sonra da özellikle Nanami'ye baktı. "Geçelim öyleyse."

Sen, parmaklarına parmaklarını kenetleyen eli sıktığında o da "sorun yok" dercesine tutuşunu sıkılaştırarak cevap verdi.