-7-

421 48 105
                                    

İthaf: cigsafterm1nho

---

"Suguru lütfen!"

"Hayır diyorum Yn. İkile."

Abinin yakasına yapışıp tişörtünü çekiştirmeye ve onu darlamaya devam ettin.

"Ama ben senle gitmek istiyordum."

Suguru avucunu alnına şaklatıp kafanı kendisinden ittirdi.

"O zaman bunu anneme anlatmaya ne dersin? Kendi isteğimle gelmiyorum gibi davranma."

"Yalnız gitmek istemiyorum."

"İyi ya, arkadaşlarından birini çağır."

Gözlerini devirdin ve pes edip yataktan kalktın.

"Kuzenimizin doğum gününde onların ne işi var? Olmaz amına koyayım. Ne olur bir kere istediğimi yapsan."

Abinin karşısında dudaklarını büzmüş, ikna etmeye çalışıyordun.

"Kes ajitasyonu. Çık hadi, hazırlanmam gerek."

"Ya sen daha liseyi bile bitirmedin! Neden annemle iş gezisine gidiyorsun?" Koltukta oturmuş, bütün olan biteni izleyen çocuğa döndün ve tek kaşını kaldırıp kollarını göğsünde bağladın. "Haksız mıyım Gojo?"

"Evet." Onun dediğiyle ağzın açıldı fakat konuşmadın. "Anneni tanıyorsun."

"Of! Peki, ikiye karşı bir. Beni sıkıştırmaya utanmıyor musunuz?"

Abin gözlerini devirip o da yataktan kalktı ve dolaba ilerleyerek rastgele kıyafetleri yatağın üzerindeki bavula attı.

"Gören de abi aşığı sanacak. Salak kız. Git işte, zaten Haru seni tek bırakmaz."

"İyi."

Son zamanlarda gözlerin sürekli doluyordu fakat abinin karşısında, özellikle de yanında Gojo varken, asla ağlamak istemiyordun.

"Ben gelirim, yani eğer istersen."

Gözlerin hevesle beyaz saçlı çocuğa döndü.

"Cidden mi?"

Abin sırıtıp Satoru'dan önce konuştu. "Evet. Ben kendi yerime Satoru'yu gönderiyorum. Mutlu yeni yaş dileklerimi iletmeyi unutmayın."

Gojo da gülümseyerek sana bakıp onayladı.

"Şimdi siktirin odamdan!"

Suguru sinirle ikinize aynı anda yatağındaki yastıkları fırlattığında gülüşüp odadan çıkmıştınız.

O, kapıyı arkanızdan kapatırken sen telefonunu almak için salona ilerledin.

"Hangi gün gideceğiz?"

Değerlendirir bakışların yavaşça onun yüzüne çıkarken bedenini süzdün. Karın hizasında birleştirdiği elleriyle parmaklarının eklemlerini çıtlatıyordu. Tişörtünün altından kendini belli eden ve dik duruşuyla daha da öne çıkan göğsü hızlı nefesleriyle inip kalkıyordu. Son olarak arasından ılık nefeslerin sızdığı ıslak dudakları gerilmiş, beyaz dişlerini ortaya çıkaran bir gülümseme halini almıştı. Dağınık beyaz saçları karşındaki görüntüye bambaşka bir hava katarken aynı beyazlıktaki kirpiklerini kırpıp açtı ve kaşları havalandı.

"Neye bakıyorsun?"

"Bu akşam, yedide hazır ol."

"Mm. Öyle mi?" Kolundaki saati kontrol etti. "Eh, pek kalmamış." Sonra üzerindekilere göz gezdirdi. "Bu şekilde gelmede bir sıkıntı var mı?"

Cipsimi Kim Yedi? | G. Satoru x YnWhere stories live. Discover now