Takıntı | Limjukyung

-2-

Sabah okula gittiğimde ilk işim tuvalete gidip aynaya bakmak oldu. Tuvaletten çıkarken önümü Han seo kesti. Şaşırmamıştım çünkü bunu her gün yapıyordu. Geçmek için zorla omzundan tutup ittirdim. Ama yerinden kıpırdatamadım bile. Dün ona mesajlaşırken biraz ahkâm kesmiştim üstüne üstlük birde yüzüne konuşabileceğimi söylemiştim. Yüzüne baktığımda kaşlarını çatmış olarak karşımda dikiliyordu.
"Ne var yine Han seo?" Diye sordum.

"Ne var mı, dün bana konuşacağız demiştin ne çabuk unuttun" dedi ve sırıttı. "Yoksa sözünü tutmayacak mısın?"

Ona söz vermemiştim. Ama dediğimi yapmak zorundaydım. Etrafa bakındıktan sonra onu bileğinden tutup bahçeye doğru sürükledim. Bahçeye çıktığımızda Lee su-ho tam da karşımızda duruyordu. Sıçmıştım. Bizi gördüğünde kaşlarını çattı. Kalbim patlayacak gibiydi. Onu görmezden gelmeye çalışarak Han seo'yu sürüklemeye devam ettim ve okulun en ücra köşesine getirdim. Banklardan birisine oturduk.
"Ne istiyorsun?"

"Seni." Dedi ve yine o sırıtışı yaptı.

Ben Han seo'dan nefret etmiyordum ama onun yaptıkları biraz fazlaydı. Beni Lee su-ho'dan kıskandığı için yapmadığı şey kalmamıştı resmen.

"Ne saçmalıyorsun hâlâ, beni sevmediğini ikimizde biliyoruz. Artık beni rahatsız etmeyi rutin haline getirdiğin için seviyormuş gibi hissediyorsun sadece." Dedim ve kahkaha patlattım.

"Bana sadece bir şans ver sana kanıtlayacağım."

"Güldürme beni Han seo, sana daha şans vermeden önce bile böyle davranıyorsun. İlerisini sen düşün. İstemiyorum seni." Son lafımı duyduğunda gözlerini bana dikti. Gülümsemesi yok olmuştu. Kalkıp gitti.

Han seo'ya şans vermek istiyordum ama Lee su-ho'yla da konuşuyordum bu yüzden çok da önemsemedim kırıldığını.

Ben de bir kaç dakika sonra kalkıp sınıfa gittim. Ders boştu. Han seo sıraya gömülü bir şekilde uyuyordu. Sonra Lee su-ho tuvalete gitti. 5 dakika sonrasında da sınıftan bir kız daha gitti. Normalde 2 kişinin aynı anda tuvalete gitmesi yasaktı ama ders boş olduğu için kimse fark etmedi. Yaklaşık 20 dakika ikisi de gelmedi.

Ben de sınıftan çıkıp tuvalete gitmeye karar verdim. Tuvalet koridorun sonundaydı. Girdiğimde kızlar tuvaleti boştu. Nasıl olabilirdi bu? Erkekler tuvaletine göz atmak istedim. İçeri giremezdim tabii ama kapıdan bakıcaktım. Kafamı uzattığımda Lee su-ho ve o kız öpüşüyorlardı.