SÖZ DÜĞÜMÜ - 52

En başından başla
                                    

Edip, Azize'nin ardından geleceğini bilerek birkaç metre öteye yürüyüp durdu. Genç kız gergin ikili arasında nefesini tutuyordu. Az önce bitmesini istemediği huzurlu akşama veda edilmek üzereydi. "Hemen geliyorum" dedi rahat davranmaya çalışarak. O an fark etti ikiliden daha isteksiz olduğunu. Ah baba... Ne yaptın sen şimdi, anlamadım ki! Latif'e kısa bir bakış attı. Hızlıca Edip öğretmenin yanına gitti. "Dinliyorum" dedi yine telaşı varmış gibi. Arkasında iki tane bırakmıştı gerçi.

"Yine kaçmak ister gibisiniz..." Buruk bir tebessüm eşlik etti adamın soğuk sesine. Sonra hemen toparlandı. Azize'nin durum tahlili yapılmasını istediğini zannetmiyordu. "Fazla zamanınızı almayacağım. Ben buradaki görevimi sonlandırıyorum. Yeni dönemde yokum. Size de söylemek istedim. Bilmiyorum dikkatinizi çeker miydi ama gitmeden son kez sizinle karşılaşmayı kendime borç bildim. Kalbinizi kıracak olaylar yaşandı ve istemesem de sebebi bendim. Babanız..." Başını çevirip öfkesinden tiksinir gibi baktı adama. "Tüm detaylarıyla anlattı köyde yaşananları. Böyle bir boyuta ulaşacağını düşünemedim. Biliyorum, uyardınız. Ama ben kimseye, kurallara, asılsız konuşmalara kulak asmak istemedim sanırım. Yeniden özür dilerim."

Azize daha sakin, daha mesafeli gördü öğretmeni. Yer edinememesine, dost bulamamasına üzüldü o an. Yorgun ve isteksizdi tavırları. Ateşlenmeyi bekleyen heyecanı köyün yağmurlarında ıslanmıştı. Artık bir kibritten medet ummazdı. Köy öğretmenliğinden ayrılmasına yorum yapmayacak, hatta belki bir şehirde fıtratına uygun birkaç insanla karşılaşma ihtimaline sevinecekti. "Geçmişte kalan, bizim için ders alınması gereken olaylardı. Madem yeni dönemde bu memlekette değilsiniz, yeni bir sayfa açmanız daha münasip olur. Daha dikkatli, daha sakin atarsınız adımlarınızı. Bir gün, içinde olmak istediğiniz ortamı bulmanızı temenni ederim. Şiirlerinizi buruşturup atmayacak okurlarınız olacağından eminim."

Öğretmen güldü bu cümleye. Kendini sakin ve soğukkanlı olmaya zorlamış ve bunu yapabileceğine öyle inanmıştı ki şimdi içini saran can yakıcı üzüntünün nereden geldiğini kestiremez olmuştu. "Hiçbir kabahatinizin bana yaptığınız iyiliği örtemeyeceğini söylemiştim. Yine de sizi kıymet bilen bir okur olarak görüyorum." Ne denirdi ki bu görüşe? Kabullenmekle yetindi Azize.

"Yolunuz açık olsun Edip bey" dedi içtenlikle.

Bu kadar mı, der gibi baktı adam. Koşa koşa giderdim bu şehirden. Ama üç kelimeyle kısıtlı vedanız bile canımı acıtıyor şimdi. Hiç konuşulmamış şeylerle bir ömür süreceğim. Benden hiç haberiniz olmayacak. Bu coğrafyadan, arkanızda dikilen adamlardan, üstümde kurulan baskıdan, buz gibi oluşunuzdan belki, kızıyorum size de. Başınızı kaldırmayışınıza çok kızıyorum! "Sizin de yolunuz açık olsun. Allah'a emanet olun." Gariptir, giderken üzüleceğim. Bu memleketi hep türkülerdeki gibi hatırlayacağım. Kavuşulmamış, sisli, dik yamaçlı ve hüzün kokulu... Ufak bir çocuğun yanık sesli türküsünden size bahsetmeyi çok isterdim. Ama dinlemezsiniz, yanınızdaki genç adama baktığınız gibi bana bakmazsınız hiç. Nasip böyleymiş diyerek teselli bulmak da zor. Bana uzunca iyilikler dilerken gecelerce sürecek düşünceler verdiniz. Allah'a emanet olun.

Edip öğretmen ufak bir baş selamı verdi ve ayrıldı Azize'nin yanından. Kız birkaç saniye bekledi, aynı göğün altında hissedilen bir yığın duygunun varlığını hissetti. Sabırsızca bekleyen ikili de onu yürüme zahmetine sokmadan hemen yanında beliriverdi. "Gitti nihayet" dedi Mehmet. Öyle huysuzdu ki Azize şaşırmadan edemiyordu.

"Gitti baba, tayinini aldıracakmış. Rahatlayabilirsin."

"O ne demek! Trip mi atıyorsun bana? Gerçekten tek sorun ben miyim?" Mehmet hayretle bakıyordu kızına.

"Hayır, onu kast etmedim." Azize derin bir nefes aldı. Tıpkı babası gibi sinirlenme potansiyeline sahip olduğu için mi nasihati faydasız kalıyordu acaba? "Artık kaşlarını çatmaktan vazgeçebilirsin diyorum. Hepsi bu. Değil mi La..." Latif'e dönüp onay isteyecekti ki onun da babasından farkı olmadığını gördü. "Aman iyi!" dedi birden öfkelenerek. "Ben hepinizden daha çok kızdım öğretmene. Ama gelip düzgünce özür diledi ve hayatımdan tamamen çıktı. Derin bir nefes alıp şükrediyorum kurtulduğum için. Siz ikiniz karşıma geçmiş somurtuyorsunuz!"

AZİZE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin