17. Bölüm

257 20 2
                                    

"Herkes onu terk etmişti, yalnızlık tüm şiddetiyle üzerine çökmüş, son gücünü de elinden almıştı."

-Stefan Zweig

-Stefan Zweig

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


~

Varvara;

Bencilliğin çoğu zaman iyi bir şey olduğunu öğrenmem çok zamanımı aldı. Bu zaman diliminin içinde defalarca tecavüze uğradım. Çok sevdiğim, kıvır kıvır olan saçlarımı düzleştirdiler, kestiler. Tecavüze uğrarken nefes bile almama izin vermediler.

Yirmi yaşına gelene dek sayamayacağım kadar yaşadım bu olayı. Öz babam ikiz kardeşime kıyamayıp beni pazarladı başkalarına. Hem de sırf ikiz kardeşimin babası sandığı adam, bu yaşanılanları kendi kızının yaşadığını sanıp acı çeksin diye.

Kimdim ben? Sadece Varvara mı? Dayak yemekten günlerce kendine gelemeyen Varvara mı? Uğradığı tecavüzler sonucu, yediği dayaklar sonucu ruhunu kaybeden Varvara mı?

Yaşamak istedim ben sadece. Günlerce dayandım ben. Belki ben içerde tecavüze uğrarken kameralardan bizi izleyen, dışarda acı inlemelerimi duyan adamlar beni kurtarır diye.

Herkes sustu. Öz babam olacak o adamdan korktukları için sustular. İlk tecavüzüme uğradığımda yedi yaşındaydım. Günlerce ayağa kalkamadım. Bir sürü kadım geldi yanıma, tedavi ettiler beni.

Ben 'Kesin beni kurtaracaklar, buradan alacaklar, yaşadığım şeyi tekrar yaşamayacağım.' düşüncesindeydim. Kimse benim elimden tutmadıda, beni buradan çıkarmadıda.

Ben Pera'nın iğrenç olarak gördüğü o hayatı yaşayabilmek için her şeyimi verirdim oysaki. Ben kendimden 20-30 yaş büyük adamların altında olmamak için her şeyimi verirdim...

Her yılbaşında Pera'ya kartpostal gönderirdim. Hemde bunların biricik kardeşime gitmeyeceğini bile bile gönderirdim. Ben hayatımı yaktım. Sustum, belki de susturuldum... Bencillik yapmadım.

Kendi babam beni kardeşimle tehdit etti. Pera'nın canından çok saçları kesilmesin diye ben canımla savaştım. Kafa yemek üzereydim. Kendi acı dolu iniltilerim boş odada kulaklarımda yankılanmaya başlamıştı. Rutubet havası olan o oda sigaradan bile zararlı olmaya başlamıştı bana.

Ben hayatımda ilk defa 16 yaşımda bencillik yaptım. Kaçtım. Pera'ya hayatını zehir edeceğini bile bile kaçtım. Zaten ikimizin hayatını da çoktan zehir etmişti, ben o odada daha fazlası olmasın diye duruyordum fakat dayanamadım.

Günlerce sokaklarda dolaştım. Babam belki benim için endişelenir, beni arar diye düşündüm... Saçma bir düşünceydi. Babam olan o adam, bana iyileşmem için verilen, o zamanlar benim için en tatlı ve güzel şey olan, çilekli ateş düşürücü ilacının cam şişesini kırıp gözümü oymaya çalışmıştı.

Gri Asker Where stories live. Discover now