Özel Bölüm: Güneş'in Atlas'ı

301 24 107
                                    

Bölüm şarkısı: Can Ozan ~ Ağlama ben ağlarım

Atlas, Güneş'in yattığı yatağın yanına çektiği sandalye oturmuş

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Atlas, Güneş'in yattığı yatağın yanına çektiği sandalye oturmuş. Oksijen maskesinden geriye kalan teninin renksizliğiyle yüzleşmişti. Güneş vurulduğundan beri ilk defa onun yanında durabiliyordu. Yanına gelecek yüzü bulamadığı için beklemeyi tercih etmişti. Şu an da buradaydı, içi içe sığmadığı için dönüp dolaşıp Güneş'e gelmişti. Bu her seferinde böyle oluyordu. Atlas ne olursa olsun, hep Güneş'e geliyordu.

Kalbine zarar verdiği Güneş'e
Senelerce göremediği Güneş'e
Kokusunu her seferinde içine çektiği Güneş'e
Ölümcül alerjisi olmasına rağmen çilekler yetiştirdiği Güneş'e
Güneş'ine
Atlas'ın Güneş'ine geliyordu.

Bir yanı ondan ayrı kalamadığının hep farkındaydı, diğer yanı ise bunu inkar ediyordu. Taa ki yüzleşene kadar, taa ki onu kaybetmekle sınana kadar.

"Güneş"
Eli saçına doğru gitti ama dokunamadı. Korkardı, ona dokunulmasını istemezdi. Vurulmadan önce ona sarılmıştı ama belki şimdi istemezdi. "Güneş, güzelim." hafifçe ona doğru eğildi. Derin bir nefes aldı, knu rahatsız etmesin diye geri vermedi.
"Uyanıp, gülümsemen gerekiyor artık." geri çekildiğin de nefesini verdi. Artık kokusunu uzaktan almak istemiyordu. Yüzünü boynuna gömüp öylece durmak istiyordu. Güneş izin verir miydi? Rahatsız eder miydi?

"Uyanmalısın Güneş, öleceğim."
Elini, Güneş'in elinin çok yakınına koydu. Renksiz kalmış yüzünü, serumun takılı olduğu ve morarmış kolunu inceledi. Sırtındaki kurşun yarasını görmüyordu ama hafif çatık kaşları canının acıdığının bir göstergesiydi. "Ben bir Yiğiter'im. Atlas Yiğiter.." yutkundu "Yavuz Yiğiter'in oğlu değilim ama Ateş Ata Yiğiter'in kardeşiyim." ellerinin yakınlığına baktı ama dokunmadı. Rahatsız etmek istemezdi. "Onca acımasızlığın ortasında bile yaşamayı seven Yiğiter'im." Başını önüne doğru eğdi. "Abisi teslim olana kadar çapkınlığıyla dillere destan olan Yiğiter." nefesini verdi. Kalbi fazla ağır gelmişti. Sanki kalbinin ağırlığı nefesini kesiyordu.

"İlk defa bir şey itiraf edeceğim." alt dudağını ısırdı, sakin kalmaya çalışıyordu. "Alya ve bebeğini kurtarabilirdim. İstihbarat onu aldığında onu gördüm. Abimin bebeği olacağını öğrenen ilk kişiydim belki de. İsimlerini bile söylemişti Alya. Beni gördüğünde gözlerinin içi parlamıştı." Güneş'in nabzı yavaş yavaş yükseldi. Atlas'a orada olduğunu hissettirmek için sanki kalbi daha hızlı atmaya çalışıyordu. "Oradan kurtarmadım, görevi almasına izin verdim. Abimin başına gelenler Lara'nın başına gelmesin diye bir tercih yapmak zorunda kaldım ve hayatında ilk defa bana ihtiyacı olan abimin bebeğini, Alya'sını kurtarmadım." Güneş'in gözünden bir damla yaş aktı. Atlas görmedi. "Baran ile görevde olduğunu biliyordum ama yine onu oradan çekip çıkaracak hiçbir şey yapmadım. Alya'nın acı çekmesine ve abimle bebeklerini kaybetmelerine neden oldum." yatağın üzerinde duran elini yumruk yaptı.

HÜMA (ara verildi)Where stories live. Discover now