Bu riski almalı mıydı? Trow'a güvenerek belki de intihar ediyordu ama şu an başka çaresi yoktu. "Ne yapacaksın sana yerlerini söylesem?" dedi sakince. Trow şüphelerinin doğru çıkması ile mutlu olurken "Haber göndereceğim. Onlar gidip kurtaracak çocukları." dediğinde genç kadın hiç düşünmeden bir kağıda yazıp uzattı Turgut'un adresini. "Sana güveniyorum Trow. Eğer bir hata yaparsan seni öldüren ben olurum."

***
"Bence köpekler kedilerden daha iyi." derken kucağında minicik kalan kedinin tüylerini sevdi Kaptan. Maral ise ona yandan bir bakış atıp göz devirdi. "Belki. Yine de kediler çok daha sevimli." derken kucağındaki kedinin elini yalamasına izin verdi. Yerde bağdaş kurarak oturduğu için beyaz bir yavru da göğsüne kıvrılmıştı hemen.

Kaptan önce genç kadına, sonrasında ise kedilere baktı. Bakışlarını kaçırırken "Kediler sürekli balık yiyor. Bir köpek ile balık tutmaya gidersen ne olursa olsun tuttuğun balıklara dokunmaz. Aksine gelecek tehlikelere karşı seni korumak için tetikte olur. Ama şunlar.." derken elini uzatıp beyaz yavru kediyi ensesinden tutarak kaldırdı. "Utanmasalar suya bile atlayıp balıkları yerler." diye söylendi.

Genç kadın kendini tutamayıp kıkırdarken duyduğu ayak sesleri ile önüne döndü. Kuzey ıslık çalarak yanlarına gelirken gördüğü manzara ile yüzünü buruşturdu. "Hastalık kapacaksınız şunlardan." diye söylenirken elindeki sandviçten bir ısırık alarak kenarda duran kamp sandalyesine kuruldu. İkili aynı anda göz devirirken Kaptan "Merak etme Kuzey. Senin aksine hepsinin aşıları tam." dediğinde

Maral dayanamayıp ufak bir kahkaha attı. Mavi gözler hemen yüzünde dolanırken ortaya çıkan gamzelerinde oyalandı bir süre. Kuzey bu manzaraya iğrenerek bakarken yemeğine devam etti. "Mart ayı geçeli çok oldu." diye söylenmesini sadece Maral duyarken yüzü utançtan kıpkırmızı olmuştu kısa sürede.

Kaptan ise fark etmeden "Ghost ve Elisa nerede?" dediğinde Kuzey sinsice sırıttı. "Ne yapsınlar, Farah ile oyun oynuyorlardı en son. Gerçi Ghost biraz zorla tutuluyor gibiydi. Şu genç yaşlarında çocuk sahibi oldular." diyerek gülmeye başladı.

Maral ona gülerken "Darısı başına Kuzey. Seni de alacak bir enayi bulunur elbet." dediği sırada duyduğu adım sesleri ile bakışlarını etrafta gezdirdi. Seslere karşı bu kadar duyarlı olması işine yarıyordu pek hoşlanmasa da.

Uzaktan gördüğü kadınla kaşlarını çatarak ayağa kalktı. "Şu kim?" derken diğerleri de toparlanmıştı. Kuzey silahını kontrol edip "Ben bakarım." diyerek ilerlemeye başladı.

*** Genç kadın karnını tutarak zorlukla yürürken gözlerindeki yaşlar ondan bağımsız bir şekilde akıyordu. Tek bir umut, minicik bir umudu vardı. Kendini, hiç olmazsa bebeğini kurtarmak için canını tehlikeye atıyordu.

Görüş açısına giren adamla daha fazla tutamadı kendini. Dizlerinin bağı çözülürken "Çocuklar... Gemi... Yardım etmeniz lazım..." diye sayıklayarak yere bıraktı kendini. Son hatırladığı ise mavi gözlü bir adamın endişe dolu bakışlarla onu kucağına almasıydı.

*** Odada tıpkı Farah'ı buldukları günkü gibi bir sessizlik hakimdi. Maral, koltukta baygın hâlde uzanan kadının yaralarını temizlerken Kuzey stresten odada volta atıp duruyordu. Elisa, Farah'ın görmemesi için onu odaya götürüp oyalıyordu. "Kadın en az 4 aylık hamile. Doktora götürmemiz lazım, bebeğe bir şey olmuş olabilir." dedi Maral endişeyle.

Kuzey hemen toparlanıp "Hadi gidelim." diyerek kadını kucaklamaya çalıştığında Kaptan durdurdu onu. "Sakin ol. Bir kendine gelsin, ne olduğunu öğrenelim. Sonra götürürsün. Kimseye güvenemeyiz, bir oyun da olabilir." dediğinde Kuzey kaşlarını çattı öfkeyle. "Hamile kadın! Bu nasıl oyun olsun?" dediğinde Maral başını salladı. "Üzgünüm ama Kaptan haklı." dedi sakince.

Konuşmalarını kadının mırıldanmaları bölerken herkes ona bakıyordu. Kadın gözlerini açıp etrafa bakınırken doğrulmaya çalıştı hızla. "Lütfen çocukları kurtarın!" dedi telaşla. Herkes birbirine anlamaz bakışlarla bakarken Kuzey sakince kadının yanına oturdu. "Sakin ol. Ne çocuğu? Kimsin sen?" dediğinde konuşmaya başladı.

"Adım Ahsen. Beni Trow gönderdi." dediğinde Ghost "O kim?" diye sordu boğuk bir sesle. Genç kadın gözlerini silerken "Stera'nın adamı." demesiyle sessizlik yerini büyük bir gerginliğe bırakmıştı. "Bir sürü çocuk varmış. Baygın hâlde gemide bekletiyorlar onları. Dört saat sonra gemi yola çıkacak. Limandalarmış hâlâ. Kurtarmanız gerek!" dedi telaşla.

Herkes Kaptan'a dönerken Maral, kadını rahatlatmak için omzunu okşadı. "Tamam, sakin ol. Seni kim bu hâle getirdi?" dediğinde başını öne eğdi kadın. "K-kocam... Stera'ya çalışıyordu. Trow'la konuşurken beni görünce deliye döndü. Evden zor kaçtım." dediğinde Kuzey öfkeyle ayağa kalktı. "Şerefsiz herif." diye mırıldandı dişlerinin arasından.

O sırada bildirim sesi ile Kaptan cebindeki tuşlu telefonu çıkardı. "Kadın doğru söylüyor. Berfu mesaj atmış şimdi. Yine de Berfu'yu yakalamış olabilirler. Hepimiz gidemeyiz. Kim gidiyor?" dediğinde ekibe baktı.

Ghost ve o sırada merdivenlerde durmuş konuşmaların bir kısmını dinleyen Elisa aynı anda "Ben gideceğim." dediğinde Kaptan gülümsedi. "İkiniz gidiyorsunuz."

*******

Mirabaa evett yaşıyorum

Valla bölüm hakkında çok yorum yapamıyorum kalkınca ilham geldi bir anda

Ahsen bacımız yeni karakterimiz

Trow ankastreli bebişimm

Fikir, istek, önerri, görüş ve şikayetlerinizi buraya fırlatabilirsiniz

Öpüldünüz <3333

ETERNALOn viuen les histories. Descobreix ara