Yerenica Whitefall

15 2 2
                                    

Yerenica Whitefall. Whitefall ailesinin tek kızı.

Whitefall ailesinin biricik varisi.

Whitefall ailesinin incisi.

Ve daha bunun gibi bir sürü isim.

Bir Whitefall olmak ayrıcalıktır.

Whitefall kanına sahip olanlar kutsanmıştır.

Peki ya neden ben lanetlenmiş gibi hissediyordum?

Oysa ki insanların gözünde Whitefall aile mensuplarının hepsi  birer aziz veya azizedir.

Peki ya ben neden lanetlenmiş gibi hissediyorum?

Ben Yerenica Whitefall kutsanmış olarak tanımlanan bir soydan geliyorum.

Ailemdeki herkes gibi melekler gibi giyinip onlar gibi davranırdım.

Bir şeytan beyaz giyinse bile özünde şeytandır.

Ama insanlar dış görünüşe önem verirdi içinize değil. O yüzden bana küçüklüğümden beri öğretildiği gibi yümden hiç bir zaman eksik etmediğim saf ve masum bir gülüşüm insanları mutlu eden davranışlarım vardı.

Bir Whitefall'dan beklenildiği gibi.

İnsanlar "Yerenica" olduğum için değil bir Whitefall olduğum için yanımdaydı. Bu dünya bu yüzden bir günah yuvasından farksızdır.

Karşılıksız bir şeyi olmayan bu dünyada sevgi bile karşılıklıydı.

Bunu bizzat test etmiştim.

Küçükken etrafım beni seven insanlarla doluydu, hoş hala öyle. Şimdi ise o ilişkilerin hepsinin kirli bir kumardan farksız olduğunu biliyordum. Ama bende o oyunun bir piyonundan başka bir şey değildim.
Bu dünyadaki herkes bir piyondan başka bir şey değildi. Yönetilmeyi bekleyen ve gerektiğinde feda edilecek değersiz bir piyon...

İnsan hayatı bu kadardı işte.
Bu kadar basit ve kolay.
Basit ve kirli.
Kolay ve kanlı.

Elimdeki kitabı kucağıma koydum ve berrak denizi seyrettim. Sonsuz ve ürpertici görünsede insanı içine çekiyordu. Kitabı gelişi güzel bir yere koyarak balkonun kapısını açtım. Kapıyı açınca içeri dolan yoğun çiçek kokusu ve deniz kokusunu içime çektim. Çok huzurlu.

Bu huzurumun iki hafta sonra sona ereceğini bildiğimden anın tadını çıkarmam gerekiyordu.

İki hafta sonra kahramanlık akademisine başlayacaktım.

Ne yazık ki...

Whitefall ailesinin bir üyesiyseniz zorunlu olarak yerine getirmeniz gerken şeyler vardır. Mesela her ay kutsama törenleri düzenlemek ve yaşı gelince evlenmek gibi.

Kahraman olmak ve halkı korumak Whitefall ailesinin bir sorumluluğuydu.
Hepsi aptal bir yemin yüzündendi.
Ve atalarımızın günahlarının sonuçlarını ben üstlenmiştim bir sonraki varis olarak.

Varislik bir seçenek değildi.
Küçüklüğümden beri kutsal işaretlerle yaşıyordum.
Bazen ödüllendirilip bazense cezalandırılıyordum bu işaretler sayesinde.

Ölmeden önce gücümü kendi çocuğuma aktarmalı ve bu lanetten kurtulmalıydım. Bir nesil daha sadece bir nesil daha...

Sonra hepsi bitecekti...
Ne büyük bir yanılgı.

Bittiklerini düşündükleri anlaşmanın bir meyvesiydim ben. Olmaması gerken bir meyve zamanı gelmeyen olgunlasmyan dalından koparılan bir meyve...

Ama zamansız koparılmam onlar için bir lütuftu.
Güçleri devam ediyordu.
Nesilleri devam edecek ve bu gücü aktarabileceklerdi.
Benim sayemde...

O yüzden bana bir inciymişim gibi davrandılar. Nadide ve değerli.

Ama piyonlarını korumaktan başka bir şey yapmıyorlardı.

Ama bilmiyorlardı ki bu piyon kendi yolunu çizebilecek kadar cesurdu.

Bilmiyorlardı ki çok güvendikleri soyun sonunu getirecek kişinin biricik incileri olduğunu.

Bilemeyecek kadar göremeyecek kadar kibirliydi bu büyükler.

Ve bende onları kandıracak kadar kurnazdım.

Asıl şeytan onların dibindeydi ama gökte arıyorlardı.

İnsanoğlu ulaşamayacağı şeyleri elde etmek isterdi. Takıntılılardı onlara.
Düzeni bozacak kadar takıntılıydı güce.

Tanrının ona verdikeriyle yetinemeyen insanoğlu aç gözlülükle düzeni bozdu ve yıktı. Kendilerine yeni bir düzen kurdular ama bu düzen kaostan başka bir şey değildi.

Ve ben Yerenica Whitefall bu düzeni bozmaya gelmiştim.

                               

                 




 

 Like Pearls Where stories live. Discover now