güneş mızrağı.

ابدأ من البداية
                                    

"Elbette. Visenya'nın ününü hepiniz duymuşsunuzdur. Rhaenys de iyiydi ama kılıçlar yerine müziği tercih ederdi. Targaryen kadınları doğuştan savaşçıdır. Kızım da Maegor ve Aenys gibi yetiştirildi. Bizzat benim tarafımdan."

Arthur onaylarcasına başını salladı. Bir Targaryen prensesinin kılıç kullanması etkileyiciydi. Aegon'un söylediği gibi herkes Visenya'nın ne kadar iyi olduğunu biliyordu. Konu savaş olduğunda birçok erkekten daha çok korku salardı.

"Gümüş'ü kullanıyorum. Valyria çeliğinden."

"Görmeyi çok isterdim. Valyria çeliği nadir bulunur."

Saera, Arthur'a baktı.

"Elbette. Yanımda getirmiştim. Uygun bir zamanda bakabilirsiniz."

"Arthur ile küçük bir antrenman yapmaya karar vermiştik biz de az önce. Prenses Deria, Dorne'un en iyisi dediğinde bunu bizzat görmek istedim."

Bu heyecan vericiydi işte. Saera güldü. Babasının kazanacağından şüphesi yoktu. Onunla bizzat çalıştığı için ne kadar iyi olduğunu biliyordu. Eşsiz bir hıza ve güce sahipti.

"Onur duyarım. Her zaman Fatih Aegon ile bu şansa erişemezsiniz değil mi?"

Bu soruyla hepsi güldü.

"Yarın, Sör Arthur."

Sör Arthur onu onayladı ve izin isteyerek uzaklaştı. Saera istemsizce arkasına baktı ve yürüyen Arthur'u izledi.

Aynı anda Arthur'da başını çevirdi ve prensesin kendisine baktığını görünce gülümsedi.

Saera kendisi için hazırlanan geniş odaya geldiğinde eşyaları çoktan yerleştirilmişti. Masanın üzerine konmuş kılıcını aldı eline. Hafif ama çoğu kılıca göre daha keskindi.

Valyria çeliği çok değerliydi. Eski Valyria'da kalelerin ve zırhların Valyria çeliğinden yapıldığını biliyordu. Yüksek ve güçlü kaleler, zarar görmesi zor zırhlar.

Saera sık sık Eski Valyria'nın hayalini kurardı. Açılmamasını istediği küçük sandığı görünce gülümsedi ve açtı.

Kırmızı, ipekten bir kumaşa sarılmış eski bir defter vardı sandıkta.

Leydi Daenys Targaryen'in günlüğü. Onları kıyametten kurtaran görüye sahip olan Targaryen. Aegon bunu özenle saklamıştı.

İçinde sırlar ya da önemli şeyler yoktu belki de ama Targaryen Hanesi için önemli şeyler yazılıydı.

Eski Valyria hakkında yazılmış birçok şey. Ejderhalar, kan büyücüleri, on dört Valyria tanrısı, diğer haneler..

Saera bu notları yüzlerce kez okumuştu. Daenys'in Yüksek Valyria dilinde ki yazısı oldukça güzeldi. Belli bir noktada sayfalar boştu.

Aegon, bu yüzden Saera'ya vermişti. Kendi tarihlerini en iyi kendileri yazabilirdi. Kızına uzun uzun savaşlarını anlatmak yerine kız kardeşlerini,  Ejderha Kayası'nda ki hayatlarını ve rüyasını anlatmıştı.

Saera'nın kalan boş sayfaları doldurmasını istemişti. Bir Targaryen için yol gösterici olabilirdi, tarihlerine ışık tutabilirdi. Kim olduklarını ve nereden geldiklerini unutmalarına engel olabilirdi.

Saera en son abisinin vâris olduğunu yazmıştı. Maegor'un ismi sadece bir kaç kere geçmişti.

Saera günlüğü eline alıp bir koltuğa oturdu ve en baştan okumaya başladı. Güneş batmaya yakınken kapısı çalınca başını kaldırdı ancak.

Günlüğü sandığa koyduktan sonra girin dedi. Esmer bir kız gülümsedi ve içeriye girdi.

Elinde bir elbise tutuyordu. Altın rengi bir elbiseydi.

tres dracones •targaryenحيث تعيش القصص. اكتشف الآن