Anneleri Serap ise viskisini her zamanki gibi fazla kaçırmış yerde sızmıştı ve derin bir uykudaydı. Leya babası Arhan'ın ellerinin kemerine gittiğinde daha fazla dayanamayıp koşmaya başladı. Kıyafetlerine küçük kardeşi Doruk'un kanı bulaşmıştı.

Minik parça ile ne kadar hızlı koşabiliyorsa o kadar hızlı koştu Leya. Koridoru aşıcının annesi ve çiçeklerin çiçekleri hızla girdi. Masadan kaptığı gibi ağlayarak titreyen ellerle elde edilen polis ve ambulansın numarasını hatırlamaya çalıştı.

İlk önce polislerin numaralarının reklamları ve onları aranmadan saklanmaya devam ederek. Evdeki sigara, içki ve kan kokusundan midesi bulanmaya başlamıştı artık.

Bir umutla telefon açılınca hızla ilerlemeye başladı Leya.

"Mer-merhaba s-siz polissiniz dimi? Ben-benim kardeşimin c-canı acıyor yardım ed-edersiniz dimi? Al-alırsını-ız onu babamın eli-in-inden ama çab-abuk olun öl-ec-ecek oo ölecek" dei Leya nefes nefese.

Polis, bir yandan ekiplere haber veriyor, bir yandan da bakımını sağlıyor, onu sakinleştirmeye çalışıyor.

"Buldum seni tatlı verir" diye bir ses geldi Leya'nın arkasından. Leya arkasını korkarak çığlık atarak geriye doğru gitti.

"O elindekini ya üç saniye içinde camdan atarsın ya da senide kardeşini de öldürürüm" dedi Arhan.

Leya koşarak minik elleriyle hızlı bir şekilde camı açtı ve telefonunu atmadan önce polis konuştu ablaya "Lütfen çabuk olun" dedi kısa, titrek bir sesle ve telefonu camdan aşağı attı.

Ailenin yaşadığı üç katlı müstakil evin sonları sırasında telefon aşağıda şenzlonkların seçenekleriki sivri geçişler düşmüş gibi kırılıp havuza düşmüştü. Polisler minik sesleri ve hattı kaybetmişlerdi ama bir şey vardı.

Leya'nın konuştuğu polis hat kesilmeden önce son anda sinyalini bulmayı başarabilmişti.

Leya'nın babası Arhan kızını kucaklayarak yatağa yatırdı ve ağırlığını kullanarak üstün bir şekilde ortaya çıktı. Leya bunu daha önce yaşadığını bildiğini çok iyi biliyordu ve kurtulamayacağını bilmek için çırpınıyordu, hatta bunu yapmaması için ona yalvarmıyordu bile. Hareketsiz bir şekilde tavana bakıyor ve tekrar bayılma aşamasında minik kız.

Babasının ihtişamıyla hem kendisinin hem de kızının kıyafetlerini çıkararak kemerini onun zamanının yaptığı gibi gösterişli belinden geçirip onu onu çekmişti. Ama yapmayı unuttuğu her şeyi hatırlayıp bir şey demeden salona yürüdü ve çok fazla bilgi artık üstüne kan bulaşmış atlama ipini esnekleştirdi. Kapıyı boyunca kilitlenip tekrar yatağa çıktı.

İpi kopması iki ayak bileğinden de düğüm kopması sonra tavana normal olarak aralıklar için çatlamış geniş halkaya bağlanma ipi. Tekrar kemerini kıran belinden ele geçirdi ve kızını kendine yaşadığı ona, kendi kızına neredeyse her gün yaptığı gibi tecavüz etti.

Sonunda ailenin işi biten duş çalışmaya gitti ve Leya bayılmadan önce yine aynı şey oldu. İlk görünümün öncesinde yaşlar değişmeye başladı, sonra vücutta sanki yüklü derecede voltla elektrik veriliyormuş gibi kesilmeye başladı ve yine bayıldı küçük kız.

Evin şehrin sınırında olduğu için polisler anca her şey, işten çıkarıldıktan sonra gelebilmişlerdi.

Kardeşlerin babalarının ve annelerinin ifadeleri insanların psikoloklarıyla konuşulmuştu. Fakat babaları Arhan ne ayırmış ne de bu ayrılmış hatta bu işi onların kızlarının açılmasını sağlamak için babanın daha önceleri ona kat ve kat daha fazlasını yapmış, annesi ise günlerce açık susuz ve dışarıda buz gibi soğukta bırakmıştı.

***

Yoğun bir bal kokusuyla korumalarının açılacağı zaman olacağı. Güzel yumuşak bir yatakta yatıyor ve onun yeri ağrıyordu. Neredeydim ki ben? burada ne vardı?

En son Ayaz'ın yanındaydım...

Ayaz'ın yanında. Onun altında.

muhtemelen travmanın tetiklendiği için bayılmıştım. Anılar kırılmaya başladı, bir parçayı ele geçirdi ama daha fazla kişiyi düşünmeden odaklandım. Tama şimdi bildiklerimi kafamda toplamam gerekiyordu.

Nerede bağlantı yoktu ve en son Ayaz'ın yanında kalmıştım. Bizi yada beni kimin çıkarttığını bilmiyorum. Ayaz'da yerliyi sağlamayı hedefliyoruz. O cesedin kimindi ve neden Ayaz o kadar sinirlendi bilmiyordu.

Siktir. Hiç bir şey bilmiyorum.

En azından bir şeyler bulabildiğimle yattığım yerden doğruldum. Burası oldukça geniş, ferah ve güzel bir odaydı. Ve... Çok yoğun düzeyde dengedeydi.

Nedense Ayaz'ı anımsamıştım. Kendi edenime baktım. Kıyafetlerim aynıydı. Odayı hızla taradım ama iyi ya da kötü durumda hiç bir bilgi yoktu. En son yan tarafımda duran pencereye gözlerim.

Sabah olmuştu.

Burada bir şey bulamayacağımı anlayıp boş bir şekilde kapıya yöneldim.

Ne harikayım ama belki de kaçırıldım, ayrıntıları bilmeyen ama bendeki rahatlığa bak.

Kapıyı düzenlemeleri ve doğru kontroller yapıldı.

Artık bir bilgim vardı. Ellerim boş değildi.

Ayaz ve adını bilmediğim kişi... Ayaz'ın yanında oturan bizim Ayaz ile birlikte bulduğumuz bedenin sahibiydi ve şu an kanlı canlı ayakta duruyordu.

Ayaz iyice ortaya çıkan ve büyüyen gözlerle bana bakıp sadece iki kelime söyledi.

"Özür dilerim..."

İnstagram: heart_night18

YouTube: HeartNight18

Tatlı Rüyalar +18Where stories live. Discover now