16-İZ

6.1K 581 264
                                    

Selamunaleykum watty halkı!

Bu bölüm Akay'ın geçmişi ile ilgili, daha doğrusu eğitim yıllarıyla ilgili biraz bilgi sahibi olucaz.

İyi okumalar

╾━╤デ╦︻

10 yıl önce

"İçtima olacak gelmiyor musun?" Diye soran kişi oda arkadaşım Derin idi. Yatakta yatıyor, boş boş tavanı izliyordum.

"Gelmeme gibi bir şansım var mı?" Derken ayağa kalkmış üniformamı giymeye başlamıştım. O sırada Derin konuşmaya devam ediyordu.

"Ya Akay sen ve Alp ne iş?" Diye sordu hemen. Kafasını en çok kurcalayan sorulardan biriydi. "Çok yakınsınız."

"Hoş çocuk. Bir süre eğlenebilirim." Alp benim klasik esmer tarzı sevdiğim erkeklerdendi. Oldukça yakışıklıydı. Okulda bulunan kızların gözde avlarındandı. Benim için ise sadece takılabileceğim biri. Ancak onun bana sadece o gözle baktığını pek sanmıyorum.

"Kızım sen şaka mısın?" Diye şokla sordu Derin. "Çocuğun taliplerine bir bak bir de senin şu rahatlığına. Eğlenebileceğim biri diyorsun bir de!"

"Kimse vazgeçilmez değildir Derin. Bunu sürekli unutuyorsun." Dedim. Bir yandan da saçlarımı tarıyordum. "Alp bana göre sadece kafa dağıtılacak biri. Ötesi değil." Kimseyle duygusal bağ kurmayan biri olduğumu bilmesine rağmen inatla sorması beni deli ediyordu.

"Ne demek sadece kafa dağıtılacak biri? Çocuk resmen senden hoşlanıyor. Duygularıyla mı oynayacaksın?" Derin olaylara çok duygusal yaklaşıyordu. Bu onun için büyük bir kusurdu aslında ancak beni dinlemiyordu.

"Ne yapayım Derin? Nikahıma mı alayım?" Diye sinirle soludum postallarımı bağlarken.

"Nikahına al mı diyorum ben sana? Sadece ona karşı birşey hissetmediğini söyle bari."

"Söyledim ki." Dedim omuz silkerek. "İlk baştan sadece zevk için birlikte olabileceğimizi, herhangi bir duygusal bağa girmeyeceğimi, canım sıkılırsa başka birisine saniyesinde yavşayabileceğimi gayet de iyi biliyor."

"Ne?" Diye çığırdı hemen. "Ve o da kabul mu etti?"

"Evet." Dedim ve kendimi hemen dışarı attım. Yürürken bir yandan da kısa saçlarımı düzeltiyordum. Derin fazla konuşuyordu. Oda arkadaşım olduğu için her gün lanet ediyordum. Her gün baş ağrısıyla uyuyup, baş ağrısıyla uyanıyordum.

"İnanamıyorum size!" Dedi hayretle. Ben ise gayet rahattım.

"İnanma." Arka bahçeye çıkıp içtima alanındaki sıraya girdik. Levent teğmenin sorumluluğunda olan sınıftık. Sadece bir yıl olmuştu ancak onun sayesinde çok iyi yerlere gelmiştim.

"Selam." Dedi yanıma, sırasına geçen Alp. Göz ucuyla bakıp sırıttım.

"Yüzün yine enerji saçıyor." Dedim dalga geçerek. Sadece gülümsedi. Erken kalkmak ona göre değildi.

"Siz ise yine güzellik saçıyorsunuz, hanımefendi." Dedi flörtöz şekilde.

"Güzelliğimin gayet de farkındayım." Diyerek elimi kısa saçlarıma atıp hafifçe dağıttım. Bugün enerjim yerindeydi ve bu ruh halime de yansımıştı doğal olarak. Alp'e dönüp onu baştan aşağı süzdüm.

LAKAYITHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin