BAŞKA BİR EVREN

Uzun Hikaye

Ve ona bütün hikayemi anlattım . Pür dikkat beni dinliyordu. Ben olsam şimdiye uyuya kalmıştım. Beni bu kadar dikkatli dinlemesi ilgimi çekmişti. 

''O ev nasıl yandı demiştin ?'' diye sordu. ''Dediğim gibi küçük bir kıvılcım sonrasında puf her şey gitmiş '' bunu o kadar aptalca söylemiştim ki. Sanırım sarhoşum . ''Anlıyorum '' der demez birden ayağa kalktı. Ardından kapıya doğru yöneldi. ''Hey nereye gidiyorsun ?'' hemen peşinden koşup kapının önüne geçtim. ''Hiç bir yere gitmiyorsun !'' diye bağırdım. ''Tanrım Lorine çok sarhoşsun '' diye söylendi. Sonra birden Mike beni  kucağına aldı. ''İndir beni şerefsiz '' diye bağırdım ve göğsünü yumrukladım . Fakat nafile.

Beni kaldığım odaya bıraktı ve gitti. Sonrasın da üstüme ağırlık çöktü. Koşarak tuvalete gittim ve içtiklerimin hepsini çıkarttım. Gözlerim kapanmaya başladı. 

______

Sabah uyandığımda klozetin başında duruyordum. Dün gece ne olduğunu hatırlamıyordum. 

Sonra biri odanın kapısını çaldı. ''Lorine ben Rachel. Girebilir  miyim ?'' diye seslendi. ''Tabi girebilirsin '' diye cevap verdim. ''Antramanı unuttun mu ? '' dedi sinirli bir sesle. ''Çok üzgünüm tamamen aklımdan çıkmış. '' dedim Rachel ise gözlerini devirdi. '' Peki o zaman seni bugün Ben çalıştıracak. Aklında bulunsun  o benden daha sert bir eğitmendir '' dedi bilmiş bir tavırla. Sonrasın da odadan çıktı.

Bende zemin katta bulunan alıştırma odasına doğru ilerlemeye başladım. Benjamin yani Ben beni hazır bir şekilde bekliyordu.

"Gelmiyeceğini sanıyordum"
Üstünde ki herşey kiremit rengiydi. Tıpkı saçlarında olduğu gibi.

"Neden gelmeyecek mişim ... "

Ardından dudakları yukarı doğru kıvrıldı. Birden cebinden bir hançer çıkarıp bana fırlattı.

"Daha yeni geldim. Beklesek olmaz mı ?" Eğilmeseydim o hançer kafamı delmiş olurdu.

Ufak bir kahka attı. "Düşman beklemez"

"Çok klişe konuşuyorsun " dedim göz devirerek .

Ardından eli tekrar cebine gitti ve hançer fırlatmaya devam etti. Hepsinden bir şekilde kurtuluyordum. Fakat Ben çok hızlı fırlattığı için neredeyse onları göremek imkansızdı.

Yaklaşık bir saattir o hançer atıyor ben kaçıyordum. "İşimiz bitmedi mi ?" boncuk boncuk terlemeye başlamıştım. Ben hiç yorulmuşa benzemiyordu.

"Boş konuşma " diye beni azarladı.

Artık hançerleri bırak gözümün önünü bile göremiyordum. Birden gözümde bir acı hissetim. Bu acı inlememe sebep olmuştu.

Gözümü tuttuğumda elimin kan olduğunu fark ettim. Bu durum benin umrunda değildi hançer atmaya devam ediyordu.

Hançerlerden bir tanesi koluma girmişti.

"DUR ARTIK !" dedi arkamdan gelen kişi. Bu Mikey'dı.

Birden bire musluklarda ki sular taşmaya başladı. Ve Ben 'nin boğazına yapıştı. Arkamı döndüğümde bunu Mike 'nin yaptığını gördüm. Onu öldürüyordu.

Benjamin acı çektiğini belli eden inlemeler çıkartıyordu. Yüzü mosmor olmuştu. Öksürüyordu. An ve an yüzü kızarıyordu ve ölüme daha da yaklaşıyordu.

Arkamızda ki kapı hızlıca çarptı. İçeriye Rachel girmişti. Elinde ki hançeri Mike 'a fırlattı.

Mike hemen gelen hançeri çok profosyonel bir şekilde tuttu. Mike'nın gözleri deniz mavisine dönüyordu. Ben ise sadece yerde oturmuş olanları izliyordum.