SONSUZ Aşk
Bir iş sebebiyle yolu Şanlıurfa'ya düşen Hükümdar saryan'nın babasını kız aramaya başlamasıyla hikâye başlar.
Saryan aşireti&
&^^^^^^^^
Karaca Aşireti
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Berfin dilinden 🎬 🦂 Beni bir odada kilitli bir şekilde yanlız bırakmıştı, banyoda küvette uyuyakalmıştı gelinlikle ve kapıyı açar açmaz yatağa geçti sırtımı yasladım ayaklarımı karnıma çekmiş ellerimi sinirle sıkıştırıp davul zurna sesi yankılandı, hükümdar ağa çal diyerek ağa ile eşlik etmişti bay kibirli davulun üzerine çıkmış çalgı Çengi sesiyle coşkulu bi an beni pencereden gördü ve izledi.onu kalbi var mıydı yoksa, acı çektirmek için eziyeti devam edecek miydi. kalbi taş kesilmişti yüzü asık bay kibirli ydi. Kahya emir vermişti, pencereden gözükmüyecek emir verdiklerini gün ben onun gerçek yüzünü görmüştüm, canın yanan kişiydi bana acı çektirmek zevk alıyor büyük kahkaha sesi duyuldu kulaklarım kapatmıştı, insan içi soğumazsa etrafındakileri zarar verir ben onun gözlerine kederi görür acısına veriyordu. 🦂
Ve çal abi! Dedi keyifle Kazım ağa "Yaşlı kurt! "Dedi kısık sesle. Zümrüt hala odasına öfkeli bir şekilde merdivenden indi alan doğru yürüdü."Abi!" diyerek kaşlarını çattı göz gezdirdi göz pınarları acıyla kurmuştu. Ağalarını önünde yanında karşı karşıya getir berdel konusuydu.
Hüküm-berdel.
Zümrüt hala göz göze Rıza ile gözyaşı hakim olmak yüzünü temizledi, "Ne istiyorsun!" diyen sesini sahibi ona dönmüş "Abi çocuklarına kıydın sen onlar için miydi söyle bana o kız için değer mi?" diye yüksek sesle.
"Kendine gel Zümrüt çocuk mu azarlıyorsun karar benim, karar benim oğlum sana söz düşmemez çık odana!" diyerek kaşlarını çattı boğazını temizledi bastano ile gözler ona çevrildi,
Anlamıştı cehennem düştüm, zamansız bir şehirde kalbim sıkıştı, nefes nefese pencereden onları izledim Rıza ağa Zümrüt hala ellerini kaldıracak mıydı gözü dönmüş bir kere dönüş olmayan yollara girilmiş kuyu dibi düşüyordu, teker teker kendim ile Herkes o ateş yanıyor kalbim kabul etmedi, düşüncelerimin karmakarışık bir şekilde ve ben nereydim. Ayaklarım hal hal gözlerimi ondan alamamıştı hıçkıra hıçkıra ağlayarak ne elde edecekti,bir odada kimin yanında o kişi kimdi aklım kurcaladı, Zümrüt hala meydan okudu, gözlerinde görebiliyordun ve dedi ve yaptı, koruma çağırdı, düğün ve ağaları evlerine gitmesi için tehdit etti.
"Ne yapıyorsun hala ya!" dedi şaşkınca dilini yuttu,
"Anlaşıldı mı bu düğün bitmiştir kararıma karşı çıkma!" diyerek kaşlarını çattı boğazını temizledi acıyla yutkundu.
Arkasını döndü Rıza ağa sesiyle irkildi.
"Zümrüt!" dedim bağıra bağıra Rıza ağa
"Buyur abi bir gün berdel bozulsun benim yanıma geleceksin!" dedi kaşlarını çattı sertçe yutkundu, yürümeye başladı bahçede geçerek başını kaldırdı kızı gördü ürkek utançtan başını kaldıramayan berfin
"Hala ya!" dedi homurdandı,
Ve bana doğru odama yanına geldi kapıyı tıklattı korkuyla göz göze geldi o bakışı ciddi bir tavrı bi an gülümsedi, hayatı bana hala cehennem cevirecekti, o gün gülümsedi, hükümdar emir bu mudur! Yemek ve belirli ihtiyaçları verilmeyecektir, çektirmesi kişi bendim kendisini borçlu muydu, Gülistan hanım ve Kazım baba evlerine kovuldu, Kazım ağa dizlerini önüne çekip kendi çocukluğunu yaşatırken karısını ona elleri uzandı, ya benim çocukluk ne olacaktı.
