14

98 10 28
                                    

"Kunigami! Salak mısın oğlum sen ya?!"

"Ya ben nereden bileyim sevgili olurken 2. ayımız ve sevgililer gününün çakışacağını?!"

"Umarım hediyeyi iki ayrı gün için almışsındır. Lan! Tek günde birleştirilir mi o! Budala!"

"Senin gibi bir odundan tavsiye almayı reddediyorum! 6. ayınızda Rin'e çiçek bile almayan sen değil miydin?!"

"Alsam dayak yiyeceğimi biliyorum çünkü!"

"Bu bir bahane değil!"

"Beni boş ver ya şimdi. Hemen çıkıp Chigiri'ye ikinci hediyesini almaya gidelim."

"Harbiden. Git çalıştır moturu hemen."

"Sen n'apacaksın?"

"Chigiri'm yazmış. Bakıp geliyorum hemen."

"Şerefsiz. Hızlı ol."

Kunigami Rensuke'nin başı dertteydi. Chigiri ile çıkmaya başlayalı tam 2 ay olmuştu. İlk aylarında da aldığı gibi zarif bir yüzük seçmişti ona. Ne tesadüftür ki, sevgililer günü ile 2. ay kutlama günleri çakışıyordu. Bu sebeple de ikinci bir hediye almayı düşünmemişti.

Ama aptal Isagi iyice kafasına sokmuştu hediye işini!

Chigiri, asla sevgilisinden sürekli hediye bekleyen tiplerden değildi. Ama bu, Kunigami'nin onu hediyelerine alıştırdığı gerçeğini değiştirmiyordu.

Mesela:

"Kunigami! Her buluştuğumuzda çiçek almak zorunda değilsin..."

Ya da:

"Bu kadar parayı bunlara harcayacağına altına arabanı çekmiştin şimdiye..."

Veya:

"Evde koyacak yerim kalmadı, sevgilim..."

Chigiri'nin sevgilisinden her hediye aldığında verdiği klasik tepkilerden birkaçıydı. Kunigami, onun için bu kadar çok para harcayınca kendini cidden yük olarak hissediyordu.

Bir gün bu hissi olabildiğince azaltmak için, ona kurabiye pişirmeyi denedi. Sevgilisine çok beğendirmiş olacak ki, her buluşmaya taze taze yaptığı kurabiyelerden kırıntı kalmıyordu.

Bugün sevgililer günüydü. Kunigami de Chigiri de, özlem gidermek için akşamı beklemeye karar kıldılar. Chigiri'nin kalabalık restoranlardan hoşlanmaması nedeniyle de, Isagi'yi Rin'in evine postalayıp beraber vakit geçirmekte karar kılmışlardı.

Kunigami, kendisine söve söve evin merdivenlerini indi. Bir yandan da telefondan alabileceği hediyelere bakıyordu. Alelacele gidip içine sinmeyen bir şeyi sevgilisine alamazdı.

Isagi, motora çoktan geçmiş, Kunigami'ye  onun kaskını uzatıyordu.

"Kaza yapma aptal. Hadi bas şimdi."

"Bakarız."

Kunigami, Isagi'nin dediğine göz devirdive sustu. Kafasındaki fikirleri olabildiğince iyi değerlendirmeye çalışıyordu. Isagi de onun düşündüğünü fark edip sesini kesmişti. Kunigami'yi örnek alıp, Rin'e hediye almaya karar vermişti. Motorda önlü arkalı giden iki genç de sevgilerine ne alacaklarını düşüne düşüne şehrin en büyük alışveriş merkezine ulaştılar.

Asansörle en yukarı çıktılar. Artık ezbere bildikleri mağazaya giriş yaptılar. Kasadaki samimiyetsiz kadın onları karşıladı.

"Hoşgeldiniz! Nasıl yardımcı olabilirim?"

"Sevgilime, sevgililer günü için hediye arıy-"

"Amanın... Ne kadar şanslı bir kadın."

Kunigami, sözünü kesip onu yiyecekmiş gibi duran kadına dik dik bakar.

hanımefendi? kunigiri,Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin