30. BÖLÜM

1.5K 114 15
                                    

İnsan hep yaşayamadıklarına özenir derdi dedem

Her babasız çocuk sokakta babasıyla gezen çocuğa,
Her annesiz çocuk okuldan annesi ile güle oynaya çıkan çocuğa,
Her sevgisiz çocuk sevilen herkese özenir.

Ben ise en çok sevilen kadınlara özenirdim. Bebek gibi , ana gibi , Yurt gibi sevilen kadınlara

Şu an karşımda bana parlayan gözlerle bakan adam sayesinde ilk defa dedemin dediği bir şey olmamıştı.
Bu küçük kız büyümüş ve en çok özendiği şeyi yaşar olmuştu.

Onu seven üstelik sevdiğini de hissettiren bir adam vardı karşısında

" Güzelim böyle rahatsın değil mi " oturduğum koltuktan biraz daha kayıp gözlerinin içine baktım.

" Evet rahatım teşekkür ederim " onaylamaz bakışları ile kafasını sağa sola salladı.

" Yavrum ne teşekkürü " sözleri üzerine pamuk şeker gibi erimemek için kendimi zor tutarken yanaklarımın daha fazla kızarmaması için gözlerimi salona çevirdim. Evine ilk defa geliyordum ve ikimizde şu an gereksiz tedirgindik.

Davetin yapıldığı salonda odada yaşadığımız ateşli dakikalardan sonra biraz zor olsa da adamı da alıp çıkmıştık. Diğerleri evlerine gönderdikten sonra Hikmeti asgariye teslim etmiş ardından da Asrının onunla uyuma ısrarlarına dayanamamış onun evinde gelmiştim.

Evet evet resmen abimi atlatmış ve Asrına gelmiştim.

Ayağa kalktı ve elini bana doğru uzattı. " Hadi gel üzerine bir şeyler vereyim sonra da dinlenelim yorulduk" Üstümdeki o çekingen havadan kurtulmak için silkelendim ve uzattığı elini sıkı sıkı tuttum. Karşımdaki adama Asrındı. Bu endişelenme hali boşunaydı yani

Bana istemeyeceğim bir şey yapmayacağı gibi böyle durduğum için onu da üzüyordum.

Beni yönlendirmesine izin verdim ve odasına doğru adımladık. Kapıyı açıp benim geçmem için yol verdi. Elini bıraktım ve odaya doğru adımladım. Geniş ve düzenli bir odaydı. Sağda büyük bir yatak tam karşısında da siyah bir dolap vardı. Odanın duvarları gri renkti. Perdeler ise siyah

Kasvetli gibi duran ama aslında tam da Asrını yansıtan bir odaydı Aslında

Kafamı usulca dolabın önünde kıyafet seçemeye çalışan adama çevirdim. Yavaş adımlarla arkasına doğru adımladım ve geniş sırtına sarıldım. Dokunuşumla beraber geniş sırtı gerildi ve ellerini karının üzerinde birleştirdiğim ellerimin üstüne koydu.

" Gecem , Gündüzüm , Varım , Yoğum " Yalnız kaldığımız zamanlara genelde bana böyle sesleniyordu. Uzun süre adımı söylememiş olan dili şimdi adımın yanına uzun uzun ekler ekliyor. Kalbimi heyecandan takla attırıyordu. Beni bebek gibi seviyordu.

Burnumu sert sırtına sürttüm. Konuşmadım ama o anladı. Hafifçe bir kuvvet uyguladığı ellerim ile bedenin bana çevirdi. Başım anında sert göğsünü bulurken o sanki ben kaybolacakmışım gibi sıkı sıkı sarıldı. Burnu saç diplerimde gezinirken ben huzurla yumdum gözümü

Bu adam benim miladımdı. Bir kadın nasıl sevilir, nasıl el üstünde tutulur aslında kadın denilen varlık ne kadar değerlidir bizzat yaşatıyordu.

" Bu tayin isteme mevzusu kapandı değil mi Gecem " sakince açtım gözlerimi

Elbet kapanmamıştı. Bu gün bile beni arkasına saklamaya çalışmıştı. Kollarımı gevşettim ve dolabın içine benim için bıraktığı kıyafetleri aldım.

" Hayır kapanmadı. " Ondan uzaklaşmış olmama sinirlenmiş olacak ki anlamsız bir o kadar da sinirli bakışlar attı bana

" Nasıl kapanmadı. Bunca yaşadığımız şeye rağmen beni, burayı bırakmayı mı düşünüyorsun "

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 12 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ASİWhere stories live. Discover now