BİR PAZAR GÜNÜ

18 3 7
                                    

"Hepinize merhabalar.Yeni bölümle ve yeni kitapla birlikteyiz"

Ege eve geldiğinde kaybolmadığını fark ettim."Hayret kaybolmadın mı?"dedim Ege'ye dönerek.Ege kaşlarını çattı ve yüzüme bakarak gülümsedi."Hayır canım kaybolmadım"dedi.Bu arda evli falan değildik bile bana canım demesi bana da anormal geliyor.Büyük ihtimal samimiyettendir diye düşünüyorum.Aslında Ege'yi seviyorum ama sonuçta ilk erkek kıza teklif edermiş bende bir "çıkma teklifi" beklemiyorum desem yalan olur.Ege ile beraber aynı okulu okuyoruz yani 3-4 yıldır beraber yaşıyoruz.Ege ile beraber güzel bir kahvaltı hazırladık.Ardından Ege'nin getirdiği sıcak ekmekle beraber kahvaltımızı yaptık.Kahvaltıdan sonra evi toparlamam gerekiyordu,zaten eve yeni taşındığımızı söylemiştim.İlk öncelikle kahvaltıyı toparlamakla başlıyorum.Sonrasında daha birçok temizlenecek oda var sonuçta.Ege de buralara uyum sağlaması pek kolay olmayacak sonuçta il değiştirince mecburen işinde değişebiliyor bazen.Daha öncesinde hiç il değiştirmediğimiz için alışma süremiz oldukça zor.Ben moda tasarımcısıyım sonuçta Ege ile arkadaşız kirayı ortak ödüyoruz.Temizlik işimi bitirdikten sonra duş almaya karar verdim oldukça terlemiştim.Soğuk bir duş aldıktan sonra üzerime bir şey giyinmek için kendimi dolabımın önünde buldum.Geçen doğum günü arkadaşımın bana aldığı kırmızı bluzumu altına da hafif beyaz olan bir kot pantolon giydim.çantamı koluma taktıktan sonra anahtarları ve telefonumu aldım ve evden çıktım.Genellikle dışarıda gördüğüm nesnelerin renginden veya şekillerinden ilham alırım. Bu gün yine önceki günlerde olduğu gibi taksi çağırdım ve iş yerimin adresini verdim.Yaklaşık 10 dakikanın sonunda iş yerinin önündeydim.Taksinin ödemesini yaptıktan sonra telefonumu çıkardım ve saate baktım, 14:30 idi saat güzel en azından bir yarım saat erken gelmiştim.

Büyük binadan içeri  girdiğim gibi patronum Ege ile karşılaşmak beni hiç şaşırtmadı."uyanmış- sın  canım" dedi bana. Bende başımla selamladıktan sonra işimin başına geçtim.Bu arada söylemeyi unutmuşum benle Ege moda tasarımı ile ilgileniyoruz bu hayalimiz çok eskiye dayanmakta. Ege'nin iş yeri ama bende tabi ki burada çalışıyorum.,

Her sabah Ege ile aynı ortamda bulunmak zor ama mecbur kalıyorum.Böyle dediğime bakmayın aslında Ege çok talı ve hoş bir insandır ama tavsiyem tersine gelmeyin.

Ege ile beraber yaşamaktan hatta çalışmaktan mutluyum ama bir sorun var daha doğrusu sorun değil bir kural var.Asla erkeklerin yanına yaklaşmama izin vermiyor . İşte zaten bu yüzden tersine gelmeyin.Bir defasında moda tasarımı için şirketten birisi yemek teklif etmişti aslında ilk başta kabul etmesem de adam ısrar edince kabul ettim.Aslında her şey sorunsuz ilerliyordu ta ki Ege bizi basana kadar. O  günü oldukça iyi hatırlıyorum.Adam az kalsın ölüyordu.

(BİR KAÇ SAAT SONRA)

İş çıkışı Ege ile birlikte eve doğru yol aldık.Eve vardığımızda kıyafetlerimi değiştirmek için kendi odama geçtim.Ege ise salonda oturmayı tercih etti. geceliğimi giyinip Ege'nin yanına geldim."O güzellik ne yapıyorsun"dedi Ege baştan aşağı beni süzerken.Aslında Ege beni seviyordu bende onu seviyorum ama kendimi bu ilişki için henüz hazır bulmuyorum.Ege salonda yeşil koltukta uyurken bende saatin geç olduğunu fark ettim.Ege'nin üstüne bir örtü getirdikten sonra bende evdeki ışıkları kapattıktan sonra uyumak için yatağa girdim...

                                                       BÖLÜM SONU 

"Buraya kadar okuyan herkesin gözlerine  teşekkür ederim buraya kadar gelmişken bir oylayınız"

ENKAZ ALTINDA 720 SAAT (durduruldu)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang