7. Bölüm

28 5 1
                                    

"Ben aşk nedir bilmem, eski kafalıyım.
Bir seni bilirim...
Birde adın geçince sıkışan kalbimi."

'Attila İlhan


...






Miray Işık

Senin Allah belanı versin. (01.39)

Sen adi bir herifsin. (01.39)

Engelliyorum seni. (01.39)

Ben senin kölen değilim tamam mı? (01.40)

Benim keyfim ve kahyam ne zaman isterse o zaman evlenirim ben. (01.40)

Adi herif. (01.42)

Unut sen bir haftaya evliliği. (01.43)

Eğer düğüne de gelirsem bana da Miray demesinler. (01.43)

Engelliyorum seni. (01.43)

*Mirza kişisini engellediniz*

🍀

Telefonun ekranında yazan mesajları gördükçe gülme isteğimi bastırmaya çalışıyordum. Komikti. Çok komikti bu kız. Komik ve tatlıydı. Telefonu masanın üzerine koyup arkama yaslandım. Belimin ağrıdığını yeni hissediyordum, migrenim de yavaş yavaş geliyordu. Hissettiriyordu geldiğini en azından. Masamdaki üç fincan kahveye kaydı gözüm. Normaldi sanırım.

Her ne kadar az oranda kafeinli kahve içsemde kahve olması bile yetiyordu migrenimin meydana çıkmasına. Miray'ı ve ailesini eve bıraktırdıktan sonra çalışma odama geçmiş dosyalara gömülmüştüm. Benim huyum da buydu işte. Ne olursa olsun o masaya oturulup çalışılacaktı işte.

Bazı kurallar çerçevesinde yaşardım hep hayatımı. Kuralları koyan da bendim kurallara göre yaşayanda.
Kurallarına göre oynardı hayatta bize karşı. Bunu öğrendiğim andan itibaren bende kurallara göre oynamaya başlamıştım. Belki hayatımı kural çerçevesine sığdırmamın temel sebebi ailemin bende en büyük yara olmasıydı. Küçük yaşta ikizimi kaybetmiştim. Annem evlat acısı yaşadığı için o acıyı benden, evladından çıkartmıştı.

Ölen onun evladıydı ancak hayatta kalan, ben onun evladı değildim. Benim ikizimdi ölen. Benim yaşıyor onun ise ölmüş olması batmıştı anneme. Asla sevmemişti beni. Asla göstermemişti sevgisini. Hep saklamıştı sevgisini. Ben anne şefkati görmemiştim. Anne şefkati layık görülmemişti bana. İş işten geçtikten sonra annemmiş gibi davranmaya devam etmiş, hiç bir kötülük etmemiş gibi yapmıştı.

Kız kardeşim Berçem doğduğunda benimle yakınlaşmaya çalışmıştı. Ancak ben zaten büyümüş her şeyin farkına varmıştım. Sessizliğim, sakinliğim, disiplinim bu yüzdendi. Bana tanınmayan şansları kendim yaratmış ve hayatımı yeniden inşaa etmiştim. Aslında Miray'a yardım etmemin bir nedeni de buydu. Çocuklara olan tartışmasız sevgisi. Çocuklar sevilmeye layıktı, sevilmeli ve şefkat görmeliydiler.

En azından beş yaşındaki bir çocuğa sevgi göstermeliydin. Bu senin anne olarak boynunun borcuydu. Hayatın bana bir çocukluk, annemin de bana bir annelik borcu vardı.

Düşüncelerimi kapı sesiyle kenara ittim. Oturduğum koltukta dikleştim. "Gel." Kapı aralanmış ve küçük aralıktan Berçem'in kafası görülmüştü. Gülmsedim bu hâline. "Gelebilir miyim abi?" Başımı salladım gülümseyerek. "Gel abim," Berçem içeri doğru adımlayıp kapıyı kapattı. Çalışma masamın önündeki koltuğa oturdu. "Bir sorun mu var?" Kaşlarımı çattım. "Hayır Berçem. Bir sorun yok, neden sordun?"

Bạn đã đọc hết các phần đã được đăng tải.

⏰ Cập nhật Lần cuối: Apr 24 ⏰

Thêm truyện này vào Thư viện của bạn để nhận thông báo chương mới!

MâhiNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ