Bölüm 2 -İçimdeki çığlık-

48 8 0
                                    

-Elisa metrodaydı. Sessizce oturarak ,kalabalığı izliyordu. Ne kadar da anlamsızdı her şey.İçindeki sebepsiz mutsuzluğun sebebini bilmiyordu.Aslında biliyordu ama kendine bunu söylemiyordu,anlatamıyordu,kabul ettiremiyordu.Bu karanlık duyguların sebebi arkadaş ortamı mıydı? Ailesi? Yoksa akademik başarısı mıydı?

-Aslında HEPSİ! Hatta daha da FAZLASI!Keşke sadece bunlar olsaydı. Asıl karanlık duyguların sebebi kendisiydi! Bu duygulardan sonsuza kadar kurtulmak istiyordu!
O kadar bıkmıştı ki , artık her şey Elisaya  aynı geliyordu. Kalbi haykırıyordu, sanki acı çekiyordu.

- Metrodan inmişti. Eve doğru yürüyordu. Sanki yolu ezberlemiş, gözü kapalı bile eve gidebilecek şekilde biliyordu. Bu yol onu kaygılandırıyordu . Çünkü  bu yolda ya ağlıyor ya da derin duygular içinde oluyordu. Ağlamasının sebebi sınavları olabilirdi,belki arkadaşlarının kazıkları, zorbalanması olabilir,  ailesinin ders baskısı, annesinin ölümü de olabilirdi .

Annesini yakın bir zaman da kaybetmişti. Bir abisi birde babası vardı. Babası  iş adamıydı çoğunlukla yurt dışındaydı.
Babası çok başarılı olduğu için çocuklarının da başarılı olmasını istiyordu.Abisi ise bilgisayardan başını kaldırmayan biriydi.Aslında öyle biri değildi ama annesinin ölümünden sonra böyle biri oldu.

-Annesi araba kazasıyla ölmüştü.Elisa ise sanki içinde kaybolmuştu ve kimse onu bulmak için uğraşmıyordu.Annesinin ölümüyle o da yıkılmıştı. İtiraf edersek annesi dışında ona sevgi gösteren kimse yoktu. O gidince de ne sevgisi ne annesi ne de ailesi kaldı.

- Eve varmıştı. Kapıyı açtı. Yine evde aynı sessizlik vardı. Kapıyı kapattığında araba sesleri gitti. Ev daha da sessizleşti. Elisa şehirde oturuyordu.Babası evde olmadığı günlerde para gönderiyordu. Gelemediği zaman da evi toplasın diye halasını çağırırdı.Elisa halasını sevmiyordu çünkü halası annesini sevmiyordu.

-Abisi Deniz odasında bilgisayar oynuyordu abisi üniversiteye gidiyordu. Öğretmenlik okuyordu ve 4. sınıftı. Elisanın ise üniversitede ilk yılıydı. (Babasının zoruyla)Doktorluk okuyordu.Aslında Elisa izci olmak istiyordu. Babasına eve geldiği nadir günlerden birinde söylemişti ama babası sadece gülmüştü.Babasının aksine annesi hep ona sen iyi bir izci olacaksın derdi. Babası onda böylelikle derin bir yara açmıştı.

-Elisa odasına gitti. Çantasını bıraktı.ve derse oturdu. 2 saat boyunca hiç durmadan ders çalıştı. Ama o kadar istemsizce çalışmıştı ki hiçbir şey anlamamıştı. Açlıktan olduğunu düşünüp mutfağa giden Elisa abisiyle karşılaşmıştı. Yüzünde anlaşılır halde babası abisini arayıp ders çalışması konusunda kızmıştı. Zaten başka bir şey içinde uzaktayken aramazdı.Elisa hazır aldığı pizzayı yedi. Sanki evdeki tek yaşayan oydu.Abisiyle sık sık konuşmayı bırak karşılaşmazdı bile, bazen.İşte bu ortamdan kaçmak için  her zaman yaptığı gibi yanına bir sırt çantası aldı ve evin yanındaki küçük ormana yürüyüşe gitti.

- Ders çalışmaktan sıkılınca buraya geliyordu. Yani annesi dışında ona huzurlu gelen tek şey. Bu orman aslında küçük değildi. Ama Elisa  o kadar çok gezmiştiki ezberlemişti. Evi şehirdeydi ama ormana da en yakın evdi.

-Ormana girdi, içini bir huzur kapladı, kuş sesleri onun kulağına narince dokunuyordu. Ağaçlar sağa sola dans ediyordu. Toprak elisaya annesi gibi gülümsüyordu.Güneş istemsizce parıldıyordu. Güneş de Elisa gibiydi yanıyordu ama hala parlıyordu.Ayak sesleri sanki sincapları ürkütüyordu. Rüzgar kızıl saçlarına doğru esiyordu. Yeşil gözleri güneş yansıyınca mavi renkte gibi duruyordu. Tıpkı annesinin gözleri gibi. Annesinin adı asel'di.
Tam o sırada bir köpek sesi geldi. Bu çakıl' dı. Çakıl Elisanın köpeğiydi .Daha 1 yaşındaydı ama yaşına göre çok iriydi.onu ormanda yaralı bulmuştu büyük ihtimalle bir kurt yaralamıştı Çakıl' ı.Elisa vahşi doğada nasıl hayatta kalacağını çok iyi biliyordu. Bunun' la ilgili bir kursa 3 yıl babasından gizli annesinin de yardımıyla gitmişti.Yani eğitimliydi.

-Çakıla gelince çakıl Elisa' çok sâdıktı. Ayrıca çok cesur bir köpekti. Elisa her zaman ki gibi çakıla yaptığı kulübenin yanına gidip yemeklerini ve suyunu verdi. Çakılı sevdi. Çakılda onun elini yaladı.Çakıl annesinden sonra ona değer veren tek canlıydı.Çakıl ormanda yaşıyordu çünkü o cesur bir köpekti. Her ne kadar cesur olsada Elisa endişelendiği için babasına çakılı evde besleyebilir miyim diye sordu. Babası daha Elisanın açıklamasını dinlemeden hayır,derslerini kötü etkiler dedi.O yüzden çakıl ormanda yaşıyordu.

-Elisanın ormana geldiğini annesi dışında kimse bilmiyordu. Babası yurt dışında olduğu için anlamıyordu.Abisinede arkadaşlarımla gezmeye çıkıcam diyordu ama Elisanın hiç arkadaşı yoktu,Çakıldan başka.Elisa ormana mümkün olduğu sürece 2 günde bir gelirdi.Çakal yemeğini yedi,suyunuda içti.

-Elisa onu azıcık yürüyüşe çıkaracaktı.Ormana doğru çakılla beraber yola çıktılar. Her zaman ki gibi çakıl önden Elisa arkadan gidiyordu.Elisa çakılın annesi gibiydi.Çakılla ilgilenmeler ona annesini hatırlatıyordu.Çakıl değişik bir yola girmişti ,Elisa bu yolu hatırlıyordu ama uzun zamandır buraya girmemişti. Hatırladı! Burası çakılı kurtardığı yerdi. Esila çakıla yetişti,gezmek için çok vakti yoktu 2 saat kalıp geri gitmesi gerekiyordu. Ama birazcık geç kalmaktan bir şey olmazdı.Tam o sırada Esilanın arkasından ürkünç bir ses geldi.

ORMANIN ANAHTARIWhere stories live. Discover now