Elleriyle yüzlerini tutarken, orayı terk ettik. "Bittiniz lan siz!" Diye bağırdı Buğra denen çocuk. "Peki," dedik alayla. Ve oradan uzaklaştık. "Hakettiler!"
"Haklısın. O kadar haklısın ki, umarım anlamışlardır!"
"Anlamadılarsa yuh!" Dedim gülerek. "Normalde benlik hareketler değil bunlar, ama yemin ederim bir daha böyle bir şey yaparlarsa bitti o pislik! Yeminimi bozdurmasınlar!" Dedi sinirini kontrol edemeyen Can.

"Ona dokunmak, ona doğru yürümek ne demek daha göstereceğim ona!" Dedim sinirle. "Gösterdik ya oğlum."
"Bunlar daha az!" Ve güldü. Umarım anlamışlardır...

(Elisa...)

Okuldan geldiğimde, direkt yarın ki sınavım olan Din Kültürü sınavına çalışmaya başladım. Bugün çok yorucuydu. En çokta beni yoran kişi Can'dı. Beni bazen kırdığının farkına varmıyordu. Ha, madem çok kırmak istiyordu bunu söz ile yapmasaydı, davranışlarla yapsaydı! Çünkü gerçekten bunun farkına varmıyordu. Elimde değildi, sevmiyorsan git demek. Kırmak istiyorsan git demek elimde değildi. Diyemezdim, çünkü ben ona çok bağlanmıştım. Bir zamanlar o bağın oluşmayacağını düşünürken, şimdi de o bağın kopmaması için çabalıyordum. Koparamıyordum. Olmuyordu. Bazen düşünüyordum, beni daha da kırıp döken şeyler yapsa veya başka birini sevse ben onu nasıl unutacağım? Bunu düşünüyordum. Öyle bir şey asla olmayacaktı! Olamazdı zaten! O da asla öyle bir şey yapmazdı. Ama bu şeytanın bana verdiği vesveseydi! Yapacağım bir şey yoktu.

Test kitabımı önüme koymuş, tam çözecekken telefonuma bir bildirim geldi. Her defasında böyle ders çalışırken denk geliyordu. Neden hep engellediğim numaralar bana mesaj atıyordu? Bu, bu Efe denen çocuk değil miydi? Kâhretsin! Yine ne oluyordu? Attığı mesajı okuduğumda, gözlerime inanamadım. "O her kimse Can denen çocuk, hemen ondan ayrıl! Kavgaya çağırdı ve beni tehdit etti. Metehan mıdır nedir, bize saldırdılar! Sana bulaşmamam gerektiğini söyledi. Ama ben senden ayrılamıyorum!" Ne? Telefondaki mesajla iki dakika bakıştım. Ne demişti o? Ayrılamıyorum mu? Saldırmak mı?

İnanamıyorum!

Gerçekten inanamıyorum!

Ben gözlerime inanamıyorum!

Saldırmak mı?

"Ne yaptılarsa iyi yapmışlardır. Görüşmemek dileğiyle..." Yazdım ve tekrar engelledim. Bir dakika, bir dakika... Saldırmak mı? İnanamıyorum. Böyle bir şey yapmış olamazlar! Hemen Can'ı aramaya başladım.
Açtı. Aniden söze girdim;

"Can, ne yaptınız? Hemen bana söylüyorsun! Neredeydiniz?" Dediğimde şok içinde konuştu.

"Bir şey olmadı güzelim. Ne olacak? Hem evdeyim ben."

"Yalan söyleme Can! Metehan ile kime saldırdınız siz ya?"

"Saldırmak mı? Sadece derslerini verdikte sen nereden duydun?" Dedi rahatça. İnanamıyorum! Kıskanmanın da bu kadarı! "Yoksa o pislik mi sana bir şey yazdı?"
Söylemeli miydim? Of! Hayır ya! Ne yaptın kızım sen Elisa! Of!

"Ha-hayır." Diye afalladım ve konuşmaya devam ettim. "Bak, yalan söyleme!"

"Ya hayır!"

"Nereden duydun peki?" Ne yaptın kızım sen! Ne yaptın ya!

"Evet, Efe denen o çocuk mesaj attı ve saldırdığınızı söyledi bana. Bende iyi yapmışlar diyip geciştirdim. Ya siz manyak mısınız?"

"Ne dedin sen? Mesaj mı attı?" Diye öfkelendi. Kızım ne yaptın sen ya!

"Evet, mesaj attı. Ben engelledim!"

"Ne yazdı? Acil atıyorsun ekran görüntüsünü,"

"Sildim diyorum Can, sildim!"

"Aferin ya! Aferin sana."

"Ne yapsaydım? Tamam ne güzelmiş mi deseydim? Sildim! Engelled-" derken söze atıldı.

"Tamam Elisa, kapat sen. Yarın görüşürüz."

"Ya ne yaptınız diyorum!"

"Acıdın sanırım. Maalesef ki, bu seni ilgilendirmez. Bu benim meselem!" Acımak mı? İnanamıyordum! Gerçekten inanamıyordum!

"Bu benim meselem Can! Ya kıskanmanın da bu kadarı ama. Çok fazla ol-"

"Bu seni ilgilendirmez dedim. Görüşürüz güzelim." Dedi ve telefonu yüzüme kapattı.

Ya ben inanamıyordum, inanmak falan istemiyordum! Allah'ım, nelerle mücadele ediyorum ben ya?

            
                                                    • Yeni bölüm kısa zamanda yayında. <3





SENSİZ YAPAMAM ❤️‍🩹 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin